“Eşyanın hakikatlerini ve gizliliklerini bilen.”
“Batınî haberler kendisinden saklanamayan.”
“Ey iman edenler, Allah’tan korkun. Herkes yarın için neyi takdim ettiğine baksın. Allah’tan korkun. Hiç şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.”(Haşr Sûresi, 59/18)
Alîm ismiyle Habîr isminin mânâları birbirine çok yakındır. Şu var ki, Alîm ismi daha umumîdir.
Habîr denilince, haberdar olan, ilminden bir şey saklanamayan mânâsı hatıra gelir. Yani Alîm ismi, ‘gizli-aşikâr her şeyi bilen’ mânâsını ifade ederken, Habîr ismi biraz daha hususiyet arz eder ve bize göre gizli olan şeylerin O Habîr için aşikâr olduğunu ders verir. Hiçbir hadise ve hatıranın, hiçbir düşünce ve niyetin Allah’tan gizlenemeyeceğini ifade eder.
Allah’ın Habîr olduğunu bilen bir mü’min, O’nun razı olmayacağı her türlü söz, fiil ve halden uzak kalmaya çalışır. Kendi iç âleminde olup bitenlerden hiçbirinin, Latîf ve Habîr olan Allah’tan gizli kalamayacağını düşünür. Kalbini yanlış inançlardan, aklını bâtıl düşüncelerden, hayalini faydasız meşguliyetlerden korumaya gayret eder.
İmam Gazâlî Hazretleri insanın, ‘kendi ruh dünyasında cereyan eden ve başkalarının bilemediği şeyleri vicdanen bilmesi’ cihetiyle, bu isme mazhar olduğunu söyler. (Sorularla İslamiyet)