Elektromanyetik alanlar DNA yapısını bozuyor

Prof. Dr. Selim Şeker, TBMM Kanser Araştırma Komisyonu toplantısında yaptığı sunumda, sanayi devriminin insanoğluna hediyesinin çevre kirliliği olduğunu ifade etti.

Şeker, “Elektrik enerjisi kullanımı giderek arttı. Elektromanyetik alanlar insanlarda birtakım biyolojik etkilere neden oluyor. Elektromanyetik alanın, kısa ve uzun vadede etkileri var. Baş ağrısı, göz yanması, yorgunluk gibi etkilerin kısa vadede, moleküler kimyasal bağların, hücre yapısının ve bağışıklık sisteminin bozulması ise uzun vadede ortaya çıkacak etkiler olarak değerlendirilebilir.”

Baz istasyonları belli yerlerde toplanmalı

Elektromanyetik alanın etkileme gücünü, kaynağa olan yakınlık-uzaklık, kullanılan frekans, güç ve alan yoğunluğu ve maruziyet gibi etmenlerin belirlediğini belirten Şeker, elektromanyetik alana maruz kalmanın tabiî olduğunu belirterek, “Meselâ, bir saç kurutma makinesi kullanıyorsunuz kısa bir süreç için. Onu kapattıktan sonra vücut, alınan radyasyonu tolere edebiliyor, ama cep telefonları için durum böyle değil. Hem daha yoğunlukta bir elektromanyetik alana maruz kalıyorsunuz, hem de sürekli kullanıyorsunuz. Vücut bunu tolere edemiyor. Durum öyle bir noktaya geldi ki artık sigarada olduğu gibi cep telefonu için de ‘pasif kullanıcı’ uyarısında bulunmaya başlayacağız’’ diye konuştu. Cep telefonlarının kullandığı frekansların insanların DNA’larını bozduğuna dair raporlar olduğunu kaydeden Şeker, “Baz istasyonlarının belli yerlerde toplanarak, elektromanyetik yayılımların neden olduğu zararlar önlenebilir.”
Yeni Asya
 

Aile Haberleri