Atık elektrikli ve elektronik ekipmanların geri dönüşümü konusunda hizmet veren geri kazanım şirketi Exitcom Recycling'in Genel Müdürü Murat Ilgar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son yıllarda bilişim ve tüketici elektroniği alanındaki hızlı teknolojik gelişimin elektronik atığın aynı oranda artmasına neden olduğunu belirtti.
Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, dünyada elektronik atık pazarında her yıl yüzde 5 ile 8 oranında büyüme görüldüğüne dikkati çeken Ilgar, yılda 20 ile 50 milyon ton arasında elektronik atık oluştuğunu belirterek, şöyle konuştu:
''OECD Çevre Raporu'na göre, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu gelişmekte olan ülkelerde, 2010 yılı itibariyle çevreyi tehdit eden elektronik atık miktarının 3 katına çıkacağı tahmin edilmektedir. Birleşmiş Milletler Üniversitesi (UNU) tarafından gerçekleştirilen çalışma, AB ülkelerinde 2005 yılında ortaya çıkan 8,3 milyon tonluk elektronik atığın yalnızca 2,2 milyon tonunun toplanabildiğini ortaya çıkardı. Bugün dünya üzerinde 1 milyardan fazla bilgisayarın olduğu tahmin edilmektedir. Ülke gelişmişliğine bağlı olarak bir bilgisayarın ortalama ömrü 2 ila 5 yıl arasında değişmektedir. Cep telefonlarında ise bu süre ortalama 18 aydır.''
Elektronik atıkların içinde plastik, metal ve cam bulunduğunu kaydeden Ilgar, atıkların gelişi güzel parçalanması durumunda insan sağlığı açısından zararlı maddelerin ortaya çıkabileceğini belirtti.
İnsan sağlığı açısından zararlı elektronik atıklar arasında televizyonların ve tüplü monitörlerin başı çektiğine işaret eden Ilgar, şunları söyledi:
''Televizyon tüplerinde yaklaşık 2 kilo kurşun ve fosfor var. Türkiye'de televizyonu alıyorlar, plastiğini ve bakırını çıkarıp, tüpü olduğu gibi çöpe atıyorlar. Zehirli kurşun ve fosfor ihtiva eden televizyon tüplerinin hurdacılarda gelişi güzel parçalanması insan sağlığı açısından risk oluşturuyor. Türkiye'de 40 milyona yakın televizyon tüpü olduğunu düşünün. Bunlar nereye gidecek? Ayrıca bu konuda büyük bir problem daha var. Eskiden televizyon tüpleri yeniden değerlendirilmeleri için üretim yapan şirketlere gönderiliyordu, şimdi ise LCD teknolojisinin çıkmasıyla bazı fabrikalar kapandı. Dolayısıyla geri dönüşüm maliyetinin yüksek olmasının etkisiyle, televizyon tüpleri Avrupa'nın da en büyük problemini oluşturuyor. Bu tüplerin farklı yerlerde kullanımına ilişkin Ar-Ge çalışmaları yapılıyor.''
Federal Almanya Yer Bilimleri ve Ham Madde Örgütünün (BGR) verilerine göre, çinkonun 20, kurşunun 22, bakırın 28, petrolün 40, doğal gazın 60 yıl sonra tükeneceğinin hesaplandığına dikkati çeken Ilgar, geri dönüşümün ekonomik getirisinin iyi özümsenmesi gerektiğini bildirdi.
-ELEKTRONİK ATIK YÖNETMELİĞİ-
Türkiye'de elektronik atıkların gelişi güzel şekilde hurdacılar tarafından toplandığını, bunun toplum sağlığı açısından bazı sakıncaları olduğunu kaydeden Ilgar, acilen Elektronik Atık Yönetmeliği'nin çıkarılması gerektiğine dikkat çekti.
Türkiye'de hurdacılar tarafından kontrol edilen elektronik atık pazarının belirli niteliklere kavuşturulması gerektiğini ifade eden Ilgar, şunları dile getirdi:
''Türkiye'de geri kazanım sektörünün oluştuğunu söylemek için henüz erken. Hurdacıların tekniğiyle çalışma ortamları insan sağlığını ve çevreyi tehdit etmektedir. Doğru geri dönüşümü destekleyerek, bu tür koşullarda çalışmaya izin vermemeliyiz. Avrupa ülkelerinden ve Amerika'dan olduğu gibi, Türkiye'den de elektronik atıkların bir kısmı 3. dünya ülkelerine ikinci el ürün olarak ihraç edilmektedir. Bu atıklardan sökülen elektronik devreler ilkel koşullar altında, insan ve çevre sağlığını tehdit edecek şekilde, asitte bekletilerek değerli metaller çözülmektedir, kablolar açık alanda yakılmaktadır. Tüplü (monitör ve televizyonlar çekiçler ile parçalanmakta, kanserojen fosfor tabakası ve kurşun oksit havada uçuşmaktadır. Ankara'daki bir hurdacılar sitesinde de aynı görüntülere rastlamak mümkündür.''
Ilgar, Kocaeli'de geri dönüşüm alanında faaliyet gösteren şirketlerinin 18 çalışanıyla yılda 3 bin ton elektronik atığı ayrıştırarak 2 milyon TL ciro elde ettiğini kaydetti.
Zaman