Emirdağ yılları

Funda DEMİRER

“Said Nursi sıcak bir Ağustos akşamında güneş batmak üzereyken Emirdağ’ a vardı. Afyon yönünden gelen ve etrafı toz içinde bırakan bir otobüs kasabaya ulaştığında bir grup insan hükümet binasının önünde oturmuş çay içiyordu. Onların  arasında hem hükümet tabibi, hem de iskan müdürü olan Tahir Barçın da vardı. O alışılmadık bir manzaraya tanık oldu. İki jandarma eşliğinde başında sarık bağlı ve üzerine cübbe giymiş birisinin arabadan indiğini gördü. Yetmiş yaşlarında olan bu yaşlı şahıs namaz kılmak için müsait bir yer aramaya başladı. Kıblenin yönünü öğrenir öğrenmez yanında taşıdığı seccadesini yaydı ve ikindi namazını kılmaya başladı. Bu, dindarlara zulüm yapıldığı bir zamanda , alışılmadık bir manzaraydı…”(1)

Hayatı boyunca da öyle olmamış mıydı? Hep  baskılara, hakikatten uzak kalıplaşmaya, zulme taraftar olan her şeye ve herkese  karşı bir duruşu vardı. Hürriyette de, esarette de. Kadir-i Mutlak’ı nokta-i istinad seçen  biri hangi zorlamanın karşısında boyun eğer, hangi haksızlığın karşısında sessiz kalabilirdi. Hayat çizgisi hep aynı doğrultuda olduğun içindir ki Risale-i Nur kalpler üzerinde bu derece etkili oldu.

O , “Said yoktur, Said’in kudret ve ehliyeti de yoktur. Konuşan yalnız hakikattır, hakikat-ı imaniyedir,” diyordu. Ancak, Risale-i Nur gibi bir Kuran tefsirini insanlara ulaştırmak; imanı, tevhidi, teslimiyeti, tevekkülü zulümler içerisinde bir saadet-i dareyne çevirdiği hayatıyla yaşayan bir Said’e layıktı. İşte bundan ötürü Risale-i Nurları anlamak isteyenler Said Nursi’ yi tanımalı, Said Nursi’ yi tanımak isteyenler Nurları  insafla mütaala etmeli demek yanlış olmaz herhalde. Çünkü bir eserin bu derece etkili olmasında Müellifin yaşadığı sadık ve sarsılmaz imanlı hayat göz ardı edilemez.

Nurların yazılış tarihi, fedakar  talebeler, hatıralar, çekilen sıkıntılar(sıkıntı kelimesinin ne kadar hafif kaldığı çoklara malumdur) …  hepsi Nur hizmetinin içinde bir bütün olarak düşünülmesi gereken gerçekler.  Tabî  ki bütün bunları anlatacak, hatırlatacak hadde sahip değilim. Sadece Nur yolculuğumda bende karşılık bulan hissiyatı paylaşıyorum bu satırlarda.
Barla Platformu geçtiğimiz yıllarda hazırladığı “Barla Yılları” ve “Kastamonu Yılları” Sergileriyle bir çoğumuzun fikrine , kalbine,  dünyasına yeniden tanıştığımız  bir Bediüzzaman, daha farklı anlamaya başladığımız Risale-i Nurları yerleştirdi. En azından on yıllık bir Risale-i Nur okuyucusu olarak benim daha dikkatli bir muhatap olmama vesile olduğunu itiraf edebilirim. Hiçbir zaman kendimi dahil edemediğim “Nur Talebeliğine” en azından aday olduğumu, olmak istediğimi söyleyebilecek hale gelebildiğimide.

Bir Hafız Ali vardı, adını duyduğum. Ayet’ü-l Kübra yazılmıştı bir ağaç altında, okuyup ta geçtiğim. Hasan Feyzi vardı “Ayrılık” şairiydi işte. Eskişehir- Denizli hapishaneydi yalnızca. Oysa  neler çekilmişti, hem  nasıl medreseye dönüşmüştü. Çok insan çalışmıştı bu hizmette, çok hayatlar feda edilmişti. Ama ne zaman ki somut bir hatıraya dokundum, fotoğraflar, sayfalar, satırlar arasında yürüdüm o zaman anlamaya başladım ki, bu benim de tarihimdi. Benim için de çekilmişti onca çile, benim için de verilmişti onca nefes… “Çünkü, Risale-i Nur ve hakiki şakirtleri, elli sene sonra gelen nesl-i âtiye gayet büyük bir hizmet ve onları büyük bir vartadan ve millet ve vatanı büyük bir tehlikeden kurtarmaya çalışıyorlar.”(2)   bu hakikat haykırışının dünya gürültüleri arasında kaybolmasına izin vermeyenler de vardı elbet...

Bu  sadece bir sergi değildi. Gün yüzüne çıkan her hatıra, edinilen her bilgi- belge bu hizmetin ne kadar ehemmiyetli olduğunu bir kez daha hatırlatıyordu.

Barla Platformu bu yıl, “Barla Yılları” adı ile başladığı Sergilerine “Emirdağ Yılları” ile devam ediyor. Bediüzzaman’ın 1944 ve 1960 yılları arasında geçen İman hizmetiyle dolu hayatının ayrıntılarıyla,  o yıllar da yanında bulunan talebelerin izleriyle, yine orijinal eserler ve  belgelerle ziyaretçilerini  bir İman davası yolculuğuna götürecek. Şimdiden, emeği geçen tüm Ağabey ve kardeşlerimize saygı ve teşekkürlerimi, hayırlı hizmetlerin devamını için dualarımı gönderiyorum.
Kendiniz  için bir şey yapın, bu sergiyi ziyaret edin. Nurun Bayramları’ndan birine daha  şahit olanlar arasında yerinizi alın.
İletişim için:  http://www.barlaplatformu.org/

DİPNOTLAR

1-Bediüzzaman Said Nursi  Entelektüel Biyografisi - Mary F. Weld
2-Emirdağ Lahikası

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (5)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.