Esenler Belediyesinin düzenlediği Esenler Buluşmaları'na konuşmacı olarak katılan emekli Albay Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Türkiye'de yaşanan darbeler ve darbecinin psikolojik durumu hakkında bir konferans verdi.
Esenler Belediyesi Konferans Salonu'ndaki konferansta konuşan Prof. Dr. Tarhan, Türkiye'nin en büyük cemaatinin orduevi sakinleri olduğunu ileri sürdü. 28 Şubat sürecinde muhafazakar yaşam tarzı nedeniyle Tabip Albay rütbesiyle hizmet ettiği TSK'dan emekli olmak zorunda bırakıldığını belirten Prof. Dr. Tarhan, bu cemaatin görevdeki komutanlar üzerinde inanılmaz bir baskı kurduğunu kaydetti.
TSK'nin kurumsal kimliği ve personelin büyük çoğunluğunun dine ve toplumun değerlerine karşı düşmanca bir tavrının olmadığını belirten Tarhan, sadece bazı zihinlerin 1940'lardan kalmış bir dünya bakışı anlayışlarını sürdürmek istedikleri için değişime direndiğini belirtti.
Tarhan, Türkiye'de şu anda en kuvvetli ve büyük cemaatin 'Orduevi Cemaati' olduğunu ileri sürerek, "Bu cemaat öyle bir cemaat ki kendi içerisinde bir merkezi figürü var. Kendi içerisinde bir hiyerarşisi var. Kendi içerisinde bir yaşam alanları var. Kendi içerisinde bir bakıma dışlama kriterleri var. Kendisine ait olmayanları kabul etmezler" dedi.
Eskilerden baskı
Söz konusu orduevlerinde kuvvet komutanlığı, Genelkurmay Başkanlığı yapmış emekli generallerin ağırlığının olduğu dile getiren Tarhan. Ordu evlerindeki bu emekli subayların çevrelerine mahalle baskısı yaptığını kaydetti. Tarhan, bu emekli generallerin görevdeki komutanlara baskı yaptığını belirterek, "Bu cemaat mensupları eski genelkurmay başkanlarını arayıp, (Türkiye nereye gidiyor? Memleket tehlikede ne yapıyorsunuz? Şu resepsiyona katılma, başörtüsüne meşruiyet kazandıracak şeyler yapma) gibi telkinlerle baskı yapıyorlar. Bu baskı nedeniyle komutanlar da istemeye istemeye eski alışkanlıklarını devam ettirmek zorunda kalıyor" şeklinde konuştu.
Sömürge ordularında olabilir
Toplumun değerlerine aykırı bir ordunun ancak sömürge ordularında olabileceğini vurgulayan Nevzat Tarhan, toplumun değerleri ile TSK'nın değerlerinin eşitlenmesi gerektiğini söyledi. Tarhan, TSK'nın toplum mühendisliği yapmak, toplumu eğitmek gibi bir görevi olmadığını dile getirerek halkın bu baskıcı cemaate karşı dik durması ve değişime öncülük etmesi gerektiğini belirtti. Tarhan, "Toplumda talep oluşursa o zaman bu yapı değişir. Çünkü TSK içerisindeki bu askerler kardeşimiz, arkadaşımız ya da akrabamız" diye konuştu.
Emekli Albay Prof. Dr. Nevzat Tarhan, konferans sonunda dinleyicilerin sorularını da cevaplandırdı.
Haberler