Müslümanlar için özel bir yeri olan, 711-1492 yılları arasında yaklaşık 8 asır Müslümanların egemenliği altında olan Endülüs'ün önemli kentlerinden biri olan Granada'daki Müslümanlar, oruçlarını, tarihi El Hamra Sarayı'nın tam karşısında bulunan Ulu Cami'nin avlusunda açıyor.
Hurma, su ve süt ile oruç açan Müslümanlar akşam namazını kıldıktan sonra hep birlikte yemek salonuna geçerek, Faslıların Ramazan geleneği olan, içinde haşlanmış et, tavuk, nohut, mercimek, havuç, soğan, sarımsak, kereviz sapı ile kişniş, zencefil, zerdeçal ve tarçın gibi baharat bulunan "Harira" adlı çorbayı içiyor.
Ulu Cami Vakfı ve İspanya İslam Toplumu Derneği Başkanı Umar del Pozo, "Bundan 500 yıl önce Müslümanlar El Hamra Sarayı'ndan buraya bakarak oruçlarını açıyorlardı. Biz şimdi El Hamra'nın karşısında iftarımızı açıyoruz." dedi.
Ramazan boyunca her gün kültürel, sosyal etkinlikler, dini sohbetler organize ettiklerini söyleyen Del Pozo, yurt dışından çok sayıda Müslümanın da Ramazan'ı Granada'da geçirmek için buraya geldiğini ifade etti.
"Son yıllarda Müslüman olan Hristiyanların sayısında önemli bir artış gözleniyor. Her cuma en az bir kişi Kelime-i Şehadet getirerek Müslüman oluyor. Camimizde yılda 150 kişi Müslüman oluyor." diyen Del Pozo, artışın sebebini şu sözlerle açıkladı:
"Dünyada son yıllarda yaşanan toplumsal sorunlar, salgın, insanları kendi yüreğinin sesini dinlemeye, araştırmaya ve iç huzuru aramaya daha fazla itti. Aradıkları yolu da İslam'da buldular."
Türkiye ile Endülüs Müslümanları arasındaki ilişkileri "mükemmel ve her geçen gün daha da büyüyor" diye tanımlayan Del Pozo, Türkiye'den çok miktarda yardım ve destek aldıklarını, ramazanda ihtiyaç sahiplerinin evlerine kadar ulaşan iftar paketleri gönderdiklerini anlattı.
Del Pozo ayrıca genç kız Müslümanlardan oluşan yaklaşık 20 kişilik bir grubun son 7 yıldır her yaz Türkiye'ye yaz kampına gittiğini aktardı.
Bir dönem Avrupa'da en çok Müslüman nüfusun olduğu bölge olan Endülüs'te günümüzde 340 bin Müslüman yaşıyor.
aa