İbrahim Mert'in haberi:
RİSALEHABER-ÖZEL
Türkiye Gazetesi, TGRT Haber ve TGRT FM'de fıkıhla ilgili yazılar yazan, program yapan Osman Ünlü'nün Mehmet Akif, Said Nursi ve Elmalılı Hamdi hakkındaki skandal ifadelerİne tepki gösteren Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, "Mücahid Ören ve arkadaşları, Enver Beyin kemiklerini sızlatmamalı" dedi.
Akgündüz, facebook hesabından yaptığı açıklamada, "Cahiller nezdinde 'Ünlü' olan bir zat, TGRT FM'in İslam ve Toplum programında, Bediüzzaman Hazretlerinin ve Nur Talebelerinin aleyhinde konuşmuş. Ahmakın cevabı süküttur; ama arkasındaki akıllılara hatırlatacağımız çok şey bulunmaktadır" dedi.
Bu sözlerin Enver Ören'in ruhunu sızlattığını belirten Akgündüz, bir hatırasını anlattı:
"Merhum Osman Demirci Hocam ile birlikte 1987 yılında bizzat bize anlattığı olay ve rüya şöyledir:
"Hocalarım! Abdülhakim Arvasi Hazretlerinin Bediüzzaman hakkındaki tenkitleri ve Necip Fazıl'ın sonradan özür dilediği onu takliden Sultan Abdülhamid'i savunurcasına Bediüzzaman'ı tenkit eden makaleleri malumdur. Ancak benim Bediüzzaman aşkım nereden gelmektedir? Anlatayım.
Biz Türkiye Gazetesini kurduk. Senelerce parklarda, garajlarda ve gemilerde satmaya çalıştık. Bir türlü tırajımız 1000 yahut 2000'i geçmiyordu. Bir gün Allah'a yalvardım ve yardım etmesi için niyaz edip yattım.
Gece rüyamda bir şelalenin altındayım. Defalarca teşebbüs etsem de tırmanıp çıkamıyorum. Ellerim ve ayaklarım kayıyor. Birden şelalenin başında Bediüzzaman'ı gördüm. Bana "Kardeşim Enver! Ver elini sana yardım edeyim" dedi ve bir ay içinde ilk defa Türkiye Gazetesi 12.000 tiraja ulaştı. Ağladım ve o geceden beri Bediüzzaman hayranıyım.
Mücahid Ören ve arkadaşları, Enver Beyin kemiklerini sızlatmamalı vesselam.
"İstanbul'da malûm itiraz hâdisesi îma ediyor ki; ileride, meşrebini çok beğenen bazı zâtlar ve hodgâm bazı sofi-meşrebler ve nefs-i emmaresini tam öldürmeyen ve hubb-u câh vartasından kurtulmayan bazı ehl-i irşad ve ehl-i hak, Risale-i Nur'a ve şakirdlerine karşı kendi meşreblerini ve mesleklerinin revacını ve etba'larının hüsn-ü teveccühlerini muhafaza niyetiyle itiraz edecekler, belki dehşetli mukabele etmek ihtimali var. Böyle hâdiselerin vukuunda, bizlere itidal-i dem ve sarsılmamak ve adavete girmemek ve o muarız taifenin de rüesalarını çürütmemek gerektir."
Kastamonu Lahikası (196)
ÇIK VE ÖZÜR DİLE
Yazar Hüseyin Yılmaz da Osman Ünlü'yü özür dilemeye çağırdı.
Ünlü'nün düştüğü rezil duruma Cenab-ı Hakkın hiçbir mü'mini düşürmemesi duasını eden Yılmaz, sçzlerini şöyle sürdürdü:
"Keşke siz de düşmeseydiniz... Madem büyük bir cür'et ve küstahlık göstererek Üstad Bediüzzaman'ı tenkid edecektiniz, bâri doğru bilgilerden hareket etse idiniz. Söyledikleriniz cehlinizden geliyorsa, büyük ayıp ve büyük eksiklik... Yok, maksadınız iftira atmaksa; büyük günah... Üstelik de zekice bir iftira değil, zirâ herkesin bildiği hakikatlerce redde mahkûm söyledikleriniz. Size âcizâne tavsiyem, aynı ekranlara bir daha çıkıp, kayıtsz şartsız özür dilemenizdir... TGRT'nin ekranını da kirlettiniz... Allah, size akıl, iz'an ve hidayet versin..."