Ergenekon oyununu Nurcular bozuyor

Taraf Gazetesi yazarı Rasim Ozan Kütahyalı, Ergenekonun dindarlar üzerindeki amaçlarını anlattı

Hasan Hüseyin Kemal’in röportajı:



Ne tür bir araştırmadan bahsediyorsunuz?



Ergenekon yapılanması dindarları kullanarak içlerine sızabilir. Laiklik ve Kürt meselesi dışında Ermeni ve Alevilik dindarların yumuşak karnı. Bu yönlenden provake edilebilirler.



Bunu biraz daha açar mısınız?



Ergenekon yapılanmasının İslâmî söylemi istismar ederek dindarlar üzerinde oynadığı oyun ‘Kurtlar Vadisi’dir. Darbe ortamı hazırlamak için kullandığı enstrümandır. ‘Kurtlar Vadisi’yle Ergenekon aynı zihniyete sahiptir. Ergenekon’un ekmeğine yağ sürüyor. Organik bağı var mı araştırılsın. MİT’in Kaşif Kozinoğlu’na hazırlattığı ‘Kurtlar Vadisi’ ile ilgili raporunda geçen, o dönem Milliyet’te de yayınlanan “Raci Şaşmaz ile Osman Sınav, dizide yer alan devlet-mafya-güvenlik güçleri arasındaki ilişkilerle ilgili argümanları Jandarma İstihbarat Başkan Yardımcısı Albay H. A. U”dan almaktadır. U, 9 Ekim 2003’te Jandarma Genel Komutanlığının 0312 278... no”lu telefonundan, Sınav”ın 0532 312... no”lu cep telefonunu aramıştır” satırları ortada. Kurtlar Vadisi dindarları ulusalcı yapıya eklemlemek için oluşturulmuş dizi projesidir. Zihni analiz budur. İllegal hareketleri meşrû gören, Yahudi, Amerikan ve Hıristiyan düşmanlığını arttıran bir projedir. Kitaplarının Jitem tarafından yazdırıldığını itiraf eden Ergün Poyraz; Erdoğan, Gül ve Arınç’ın aslen Yahudi olduğunu söyleyerek dindar kesimi soğutma projesi yürüttü, ancak kitapları dindarlardan çok laik kesim okudu ve psikolojileri daha çok bozuldu. Ama Kurtlar Vadisi tuttu. Kadirî Tarikatı kökenli olmaları nedeniyle ‘bizim çocuklar’ denildi. Şimdi herkes uyanmış durumda. Kurtlar Vadisi Irak filmine gittiği için pişmanlık duyan milletvekilleri ve bakanlar var. Dizinin konsept danışmanının Soner Yalçın olduğunu da unutmamak gerekir...



Sizce Ergenekon’un dindarlarla ilişkisi sadece Kurtlar Vadisi üzerinden mi yürüyor?



Ergenekon dindarlardaki milliyetçi potansiyeli biliyor ve önümüzdeki günlerde Ermeni meselesi üzerinden bunu kullanmak isteyecektir. İdeolojik olarak dindarlar içinde en kolay nüfus edecekleri grup Alperenler. Nurculara nüfuz edemezler. Bu dönemde Ergenekon dindarlar üzerinde oynayacak. Bunun altını çizmek lâzım.



Karadeniz’deki bir cemaati yönlendirdiği yolunda iddialar var. Siz buna katılıyor musunuz?



O cemaat vasıtasıyla yapılmak istenen provokasyonları dindarlar fark etti ve itibar etmedi. Ben dindarlar üzerindeki Ergenekon oyunlarını bozmak için en çok konuşan adamım.



Devlet içindeki bazı güçlerin güneydoğuda bir tezgâh kurarak, Bediüzzaman posterlerini evlerine asan bir grup çıkarıp, daha sonra ellerine silâh verilerek terörist ilân edilebileceği ve bunun Nurcuların üstüne yıkılabileceği yolunda iddilar ortaya atıldı. Görüşünüz nedir?



Nur hareketini şiddet olaylarıyla ilgili gösterme, Ergenekon’un gündeminde, fakat başarılı olamazlar. Türkiye’de statükoya karşı en büyük güç Nur hareketi. Batıya, diğer dinlere, demokrasiye açık oldukları, marjinalize edilemedikleri için Ergenekon’un oyununu bozuyorlar. Amerika, Yahudi, Hıristiyan, Ermeni düşmanı değiller. Türkiye dindarlarının 1915 büyük felâketi karşısında tutacakları taraf Mason, din düşmanı ittihatçı Talat Paşa olamaz.



Ergekon zihniyeti nasıl bir zihniyet?



“Ben amaçlarım için her yolu mübah görürüm” diyen herkes Ergenekon zihniyetinin ortakçısıdır. ‘Devrim, vatan, İslâm için adam öldürmek şereftir’ diyen Ergenekon zihniyetindedir. Ergenekoncu olmak için organik bağ olması gerekmez. Bizim uğraşmamız gereken ‘amaçlar, aracı mübah kılar’ zihniyetidir. Ermeni meselesinde olduğu gibi ittihatçılar dindarları da zayıf yakalasalardı mahvederlerdi. Bugün toplu dindar kıyımları olmadıysa sayılarının çokluğundandır. Yüzde on olsalardı işleri bitikti.



İstiklâl Mahkemelerinde sayısı henüz kesinleşmemiş binlerce insan katledilmiş....



İskilipli Atıf Hoca gibi dindarların önderleri katlediliyor. Ben dindarların eskisi gibi derin yapılanmaların oyununa gelmemelerine seviniyorum.



Maraş Katliâmının yeniden tartışılması gerektiğini mi söylüyorsunuz?



Maraş Katliâmı noktasında bir derin yapılanmanın provokasyonu vardır. Bunu ister CIA yapsın, ister başka istihbarat ancak Alevi halkının algısı başkadır. Demek ki, Alevi konusu aramızdaki uçurumlardan biri. Sünnilerin Maraş Katliâmını açıkça kınaması gerekiyor. Bunun yanında laik devletin teolojiyle işi olmaz. “Alevilik İslâm içi mi?” tartışmalarını laik bir devlet yapamaz. Erbakan’ın deyimiyle 2 milyon insan kendini “patates dininde” görse devlet bu insanların inançlarını tanımak, imkân tesis etmek zorundadır. Aynı zamanda ben zorunlu din derslerinin hiçbir dindara yaradığını görmedim. Zorunlu din derslerinin kaldırılması, Tunceli ve Nevşehir Üniversitelerine Pir Sultan Abdal ve Hacı Bektaş isimlerinin verilmesi, Madımak’ın müze yapılması, Tekke ve Zaviyeler Kanunun kaldırılması ve cemaatlere-tarikatlara yasal zemin açılması reformlarının birlikte yapılması lâzım. Alevilik meselesini halledersek Ergenekoncuların elinden bütün kozlar gider.



Ergenekonda son perdeyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Ergenekon soruşturması demokratik bir ülkeye yakışır şekilde devam edebilir mi?



Birinci Ordu Komutanının İstanbul Emniyet Müdürlüğünü ziyaret etmesini rezillik olarak görüyorum. Bu anayasal had bilmezliktir.



Ergenekon dâvâsı nereye kadar gider?



Nefesi yettiği yere kadar gidecektir. Bizim irademize bağlı olduğunu düşünüyorum. Gerçekçi olmak gerekirse Türkiye’de devlet içine sızmış çetelerden bahsetmek doğru değil, çeteleşmiş devlet sisteminden bahsetmek doğru. Çeteleşmiş bir devlette soruşturma büyük olacaktır. Bu vesileyle anayasa değişikliği yapılıp çeteleşmiş devletten kurtulmak ve Ergenekonun zeminini kurutmak gerekir. Özgürlüklerin önü açılmalıdır.



Yeni Asya


Röportaj Haberleri