İbrahim Mert'in haberi:
Risale Haber-İki gündür yazılı basının konuğu olan Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un sözleri tartışılıyor. Yargıyı etkilediği ifade edilen sözler arasında en dikkat çeken konulardan biri de Başbuğ'un Ergenekon kapsamında tutuklanan askerlere sahip çıkması oldu.
Hürriyet Gazetesinden Enis Berberoğlu'na konuşan Başbuğ, Ergenekoncu askerlere gayrı resmi yoldan yardım edildiğini ve bunlarla ilgili vakıf bile kurulacağını söyledi.
Başbuğ'un Ergenekoncu askerler için sarfettiği sözler YAŞ kararlarıyla irtica gerekçesiyle atılan askerleri gündeme getirdi. Bir çok takdirnamesi olmasına rağmen, namaz kıldığı, gümüş yüzük taktığı, eşi başörtülü olduğu için ordudan atılan askerler kamuoyunca biliniyor. Atılan askerlerin herhangi bir işte çalışması da askerlerin baskısı ile engellenmişti. İrtica damgalı askerlere her türlü haksızlık yapılırken, camileri bombalamak, hükümeti devirmek gibi çok ciddi suçlamalarla tutuklanan askerlere Genelkurmay Başkanı'nın sahip çıkmasına bir anlam verilemedi.
İşte Başbuğ'un ilgili sözleri:
Tutukluların aileleri ile ilgileniliyor mu?
Emekli ve muvazzaf bütün personele karşı benim sorumluluğum var. Yalnız kendilerine değil, ailelerine karşı da sorumluluğumuz var. Şimdi bu personel 7 yıl önce icra edilen bir faaliyet kapsamında suçlanıyor. Bu konu bu açıdan gerçekten önemlidir ve ciddidir. Tutuklu personelin maaşlarının yarısı kesiliyor, yaş ve sağlık durumu var, avukat ücretleri ödenmeli.
Nasıl bir yardım düşünüyorsunuz?
Şu anda kendi aramızda yardım ediliyor, resmen değil. Ama vakıf düşünüyoruz. Ölüm ve yaralanmalarda devreye giren dayanışma vakfı gibi.
Bazı imalar var, personeli savunurken ayrım yapıldığı gibi?
Emeklilerimiz olsun, muvazzaf personelimiz olsun tüm mensuplarımız, görev ve rütbe ayrımına tutulmaksızın hepsi aynı değerdedir, aynı önemdedir. Hepsi Türk Silahlı Kuvvetleri’ne üstün hizmetlerde bulunmuştur, bir kısmı ise hizmetlerine devam etmektedir. Emekli ve muvazzaf personel arasında ayırım yapamayacağımız gibi, emekli ve muvazzaf personel arasında da rütbe, görev ve makam ayrımı yapılamaz. Bu yönde yapılan imalı konuşmalar ve yorumları kesinlikle reddediyorum. Bu tip davranışların Askeri Ceza Kanunu’nun 95’inci maddesi gereğince de astlık üstlük münasebetlerini zedelemek, suç işleme durumunu yaratabileceğini hatırlatmak isterim.