Hikmet Bakan-Erdinç Akkoyunlu'nun haberi:
Türkiye’den Ermenilere ayin jesti. Van Valiliği’nin teklifi ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın onayıyla 1915’ten beri 95 yıldır ibadete kapalı olan 1100 yaşındaki Akdamar Kilisesi’nde ayin yapma izni verildi. Türk-Ermeni cemaati liderleri bu karardan duydukları sevinci dile getirirken Van Valisi Münir Karaloğlu, 12 Eylül’de yapılacak ayin için gelecek herkese kapılarının açık olduğunu söyledi.
Van Valiliği’nin, 921 yılında “Gerçek Haç’ın bir parçasının korunması” için Vaspurakan kralı I. Gagik tarafından yaptırılan Akdamar Kilisesi için 20 Aralık 2009’da bakanlığa bağlı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne yaptığı başvuru, Günay’ın onayından çıktı. Günay “inanç turizmi kapsamında, ziyaretçi sirkülasyonuna engel teşkil etmeyecek bir bölümde, sınırlı sayıda ziyaretçinin katılımıyla, yılda bir kez olmak üzere eylül ayında dini içerikli etkinlik düzenlenmesine izin verilmesinin uygun görüldüğünü” kaydetti.
İzin kararını Ukrayna’nın başkenti Kiev de öğrenen Vali Münir Karaloğlu şunları söyledi: “Bu karar Van’ın turizm alanında yeni bir destinasyon olması noktasındaki çalışmalara, çok önemli bir katkı sunacaktır. Aynı zamanda bölgedeki inanç turizminin gelişmesine çok önemli avantajlar sağlayacaktır. Van halkı olarak eylül ayının ikinci pazarı olan 12 Eylül’de yurt içinden ve yurt dışından gelecek misafirlerimizi en iyi şekilde ağırlayacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın.”
Patriğin rüyası gerçekleşti
Ermeni Patrikhanesi Patrikvekili Aram Ateşyan: Ancak bugün sayın patriğimizin rüyası gerçekleşti. Bizler patrikhane ve cemaat olarak oranın ayine açılmasını büyük bir sabırsızlıkla bekliyorduk. Bizler için önemlidir. Bugün ayine açılması bütün dünya Ermenileri’ni sevindirmiştir. Ayin günündeki yortu nedeniyle dünyanın her yerindeki Ermeniler akın akın gelecektir...
Diaspora o gün Van’a koşar
Dünya Kiliseler Konseyi Başkanı Piskopos Vicken Aykazian:
Akdamar’da ayin yapılacak olması çok güzel bir haber. Sabırsızlıkla bekleyeceğiz. Tüm dünyadaki Ermeniler o ayine katılmak ister. Ben de orada olacağım.
BEDİÜZZAMAN: RUM VE ERMENİLERE HÜRRİYETLERİ VERİLMELİ
Bediüzzaman Said Nursi, "Rum ve Ermenilerin hürriyeti çirkin görünüyor, bizi düşündürür. Reyin nedir?" şeklindeki soruya Münazarat adlı eserinde şöyle cevap vermişti:
"Onların hürriyeti, onlara zulmetmemek ve rahat bırakmaktır. Bu ise, şer'îdir. Bundan fazlası, sizin fenalığınıza, divaneliğinize karşı bir tecavüzleridir, cehaletinizden bir istifadeleridir.
"Farz ediniz ki, hürriyetleri bildiğiniz gibi size fena olsun. Lâkin, yine biz ehl-i İslâm zararlı değiliz. Çünkü, içimizdeki Ermeniler üç milyon olmadığı gibi, gayr-ı müslimler dahi on milyon yoktur. Halbuki bizim milletimiz ve ebedî kardeşlerimiz üç yüz milyondan ziyade iken, bunlar üç müthiş kayd-ı istibdat ile mukayyed olup, ecnebilerin istibdâd-ı mânevîlerinin taht-ı esaretlerinde (esaret altı) ezilirler. İşte hürriyetimizin bir şubesi olan gayr-ı müslimlerin hürriyeti, bizim umum milletimizin hürriyetinin rüşvetidir. Ve o müthiş istibdâd-ı mânevînin dâfiidir (Def'eden, menedici). Ve o kayıtların anahtarıdır. Ve ecnebîlerin, bizim dûşümüze çöktürdükleri müthiş istibdâd-ı mânevînin râfiidir (kaldıran). Evet, Osmanlıların hürriyeti, koca Asya talihinin keşşafıdır (keşfeden, açan). İslâmiyetin bahtının miftahıdır, ittihad-ı İslâm sûrunun temelidir.
Risale Haber-Star