Emre Çakır'ın röportajı:
Ermenistan’da görev yapan başörtülü foto muhabiri Azra Öztarsu konuştu:
Azra sen Ermenistan'da yaşayan bir Türksün Ermenistan'da yaşama fikrin nasıl doğdu?
Yaşamım boyunca aklıma kesinlikle gelmeyecek bir ülkeydi Ermenistan. Tamamen orada bulunmam nasip işi olduğuna inanıyorum.
Gazeteci olarak çalışıyorsun! İşinin zor yanları var mı?
Ermenistan’ın, Türkiye’den gözüktüğü gibi olmadığını fark ettim! Orada yaşayarak ve çalışarak. Ermenistan’da Fotojournalist olarak çalışmak mutluluk verici benim için.
Burada başından geçen ilginç bir olay var mı?
Evet, bunlardan bir tanesini şu şekilde anlatabilirim; Karadenizli Türklerden burada bulunan kardeşlerimin Türklere yardımcı olmaması ve aynı konuda Ermeni halkının bize yardımcı olması kadar başka ilginç bir olay olamaz sanırım.
Ermeniler ile ilişkiler her zaman değişkenli bu sizi orda nasıl etkiliyor?
Ermenistan’a ilk yolculuğum ve o anki duygularım tamamen negatifti. Ancak Ermenistan sınırında Ermeni askerleri ile karşılaşıncaya kadar… Sıcak bir ortamda bizi karşıladılar. Fakat her iki ülkenin de kendince sıkıntıları halka yansımış olması bazen Türk olduğumu saklamamı gerektirebiliyor.
Bildiğim kadarıyla Ermenistan'da başörtülü yaşayan tek bayansın Ermeniler buna nasıl bakıyor?
Evet, bu durum Ermenistan’da kendimi çok ünlü bir yıldız gibi hissettiriyor. Sonuçta Ermenistan’da İran halkının çok olmasına rağmen İranlı bayanların türbanlarının dışında örtülü oluşum Türk olduğumu hissettiriyor…
Başörtünle ilgili başından geçen en ilginç olay nedir?
O kadar çok ilginç olaylarla karşılaştım ki! Bunlardan bir tanesi beni çok duygulandırmıştı. Kahve almak için gittiğim dükkânın kapısında 80 yaşlarında bir amcanın Türk olduğumu anlayıp kendinden geçmesi, ağzının titreyip gözlerinin dolması o an yaşadığı bütün duygularını gözlerinde okumamı sağlamıştı. Ama yaşamış olduklarım genellikle komik olaylardı. Bunlardan bir tanesi ise; Kilisenin önünde resim çekerken bayanın bana o kadar çok odaklanmış olmasını karelediğim fotoğrafı bir gün sonra fark etmem, o fotoğrafımı ise çıkartmayı düşündüğüm kitabımda yayınlamak için sakladım.
Dün Ermeni Soykırımı ile ilgili yasa Fransız Meclisinde kabul edildi bundan sonra Türkiye'yi neler bekliyor?
Bence bu çıkarımlar ile Ermeni-Türk ilişkisine daha çok zarar vermeye çalışılıyor. Türk-Ermeni halkı bu oyuna gelmemeli diye düşünüyorum…
Sence soykırım olayında fazla mı panik yapıyoruz?
Her Millet geçmişine sahip çıkmalı fakat bu soykırım düşüncelerinin daha önceki tarihine bakılıp Türk-Ermeni ilişkisinin bu kadar yıpranmasına izin vermememiz gerektiğini düşünüyorum. Tarihimize bakarsak Osmanlı zamanında Ermeni ve Türkler kardeş gibi yaşamış öyle ki kız alınıp kız verilmiş, şimdi ise soykırımdan bahsediliyor. Yaşlı Ermeni vatandaşlar bu duruma çok üzülüyorlar. Türkiye’den giden Ermeniler bu özlemi yüreklerinde yaşıyorlar.
Önümüzdeki günlerde yaşanılacaklarla ilgili bir tahminin var mı
Benim şahsi düşüncem Türk ve Ermeni vatandaşlar bu oyuna gelmeyecek.
Sıcak Gündem