Erzurum Büyükşehir Belediyesi ve gençlik kuruluşlarının desteğiyle kurulan "Erzurum Diplomasi Akademisi", üniversite ve lise öğrencilerine yönelik çalışmalarla hem öğrencilerin uzmanlaşmasını hem de araştırdıkları ülkelere giderek saha çalışması yapmasını sağlıyor.
Türkiye'de ilk defa Erzurum'da hayata geçirilen ve 6 yıldır devam eden akademi bugüne kadar bin civarında üniversite öğrencisine, binin üzerinde lise öğrencisine 25'i aşkın atölye alanlarıyla imkan vererek genç neslin diplomasi alanında yetişmesini sağlıyor.
Açıldığı tarihten bu yana uzmanlar tarafından ağırlıklı olarak üniversite öğrencilerine eğitim veren akademide yapılan çalışmalarla öğrenciler dünya ve Türkiye'nin dünya üzerindeki önemi hakkında detaylı bilgi sahibi oluyor.
Kursiyer öğrenciler alanlarında uzman eğitmenler eşliğinde gerek internet gerekse yüz yüze çalışmalarla diplomasi ve Türkiye'nin dış politikası hakkında bilgi ediniyor.
Harita bilgisi ve okuma etkinliğini artırmaya yönelik birçok çalışmanın yapıldığı akademide öğrenciler, günde 2 analiz değerlendirip yıl boyunca 30'u aşkın kitap ve makale okuyor.
Okudukları bu kitap ve analizleri rapor haline getiren öğrenciler, kurs gününde diğer katılımcılara sunum şeklinde çalışma yaptığı alan hakkında bilgi veriyor.
Başarılı olan öğrencileri araştırdığı ülkede saha çalışması yapması için yurt dışına gönderen akademi, bu sayede öğrencilerin hem diplomasi alanında gelişmelerine hem de ülkelerin Türkiye ile ilişkilerine yakından iştirak etmiş oluyor.
"Çalışmanın odağında diplomasi var ama adeta medeniyet okuması yapıyoruz"
Uluslararası Rabia Platformu Başkanı Cihangir İşbilir, AA muhabirine, öğrencilerle 6 yıllık süreçte günlük ve aylık buluşmalar gerçekleştirdiklerini söyledi.
Bu akademik çalışmayı düşünce kuruluşu haline getirmeye çalıştıklarını belirten İşbilir, "Öğrencileri her gün tek tek kontrol ederek kendi ilgi sahasına, başarı durumuna göre kariyer belirliyoruz. Çalışmanın odağında diplomasi var ama adeta medeniyet okuması yapıyoruz." dedi.
İşbilir, Erzurum'un önemine işaret ederek, "Erzurum diplomatik ve fikir üretim anlamında merkez haline geldi. Sadece araştırma raporları, makale, analiz üreten bir düşünce kuruluşu değiliz. Halka hizmet edip farkındalık oluşturan, Türkiye'nin dış politikasını, İslam dünyasındaki krizleri ve dünyayı iyi okuyan nesiller yetiştirmek istiyoruz." dedi.
Akademiye farklı farklı bölümlerden öğrencilerin katıldığını dile getiren İşbilir, şöyle konuştu:
"Akademi, okuma araştırma, yazma raporlama, sunma ve saha çalışması diye 4 aşamadan oluşuyor. Bugüne kadar birçok kitap okuması yapıldı. Bini aşkın lise, bin civarında da üniversiteli arkadaşımıza ulaştık. Pandemide bile online olarak çalıştık. 40'ı aşkın ülkede saha çalışması yapıldı. Biz öğrencilerimizi buralara göndermeden önce saha çalışma eğitimleri veriyoruz. Onlar gittikleri ülkelerde belli çalışmalar yapıp bunları raporlayıp geri dönüyor."
İşbilir, özellikle yurt dışında yapılan çalışmalar hakkında da bilgi vererek, şunları kaydetti:
"Yakın zamanda her atölyemiz kendi ilgi sahasına göre ülkelere giderek çalışmalarına derinlik katacak. Amacımız sadece kitabi bilgi vermek değil öğrencilerin ilgili bölgelere giderek tecrübelerini geliştirmelerini sağlamak. Öğrencilerimiz sınırları aşmak için İngilizce, İbranice, Almanca, İspanyolca ve Rusça'ya kadar birçok dilde çalışma yapıyor."
"Amacımız çalıştığımız bölgenin uzmanı olmak"
Sakarya Üniversitesinde yüksek lisans öğrencisi olan Ömer Faruk Öztürk de yerli ve yabancı kuruluşları yakından takip ettiğini ve öğrendiklerini uygulamaya koyduklarını anlatarak, yaptığı çalışmalar ve okuduğu kitaplar sayesinde sınavlarda başarılı olduğunu sözlerine ekledi. Öztürk, "Amacımız çalıştığımız bölgenin uzmanı olmak, analiz yapacak konuma gelmek." ifadesini kullandı.
Lise 11'inci sınıf öğrencisi Rıdvan Şahbaz ise 3 yıldır akademide olduğunu anlatarak, şunları söyledi:
"Diplomasi kavramı benim için ilgi çeken kavram oldu. Ben ülke profillerini, devletlerarası ilişkileri ve ülkelerin nabızlarını araştırıyorum. Rusya-Ukrayna krizi üzerinde çalışmalarla ilgili okuma yapıp sunum hazırlayarak kendimizi geliştiriyoruz. Akademinin kattığı en büyük şey okuma kültürü diyebilirim. Akademi masada ve sahada bize güç kazandırıyor."
Nijerya'dan Türkiye'ye okumaya gelen Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencisi Beşir Salih de her ay iki kitap okuduğunu ve Avrupa hakkında raporlar hazırladığını anlatarak, akademinin kişisel gelişime katkı sunduğunu aktardı.
aa