Tarih boyunca Türk-İslam medeniyetinin yaşandığı ve yaşatıldığı şehir Erzurum'da, ramazan ayında hafızlar tarafından okunan mukabele geleneği, tarihi camilerde yüzyıllardır devam ediyor.
"Toplu yerlerde yüksek sesle hatim okunurken bilenlerin gözleriyle Kur'an-ı Kerim'i takip etmesi, bilmeyenlerin dinlemesi" anlamına gelen mukabele geleneği, yüzyıllardır Ulu Cami ve Lalapaşa Camisi başta olmak üzere diğer tarihi camilerde sürdürülüyor.
Camilerde sabah, öğle ve ikindi namazlarından önce ve sonra dört hafız tarafından okunan mukabeleye çok sayıda vatandaş katılıyor.
Yarım saat öncesinden mukabele için camilerde hazır bekliyorlar
Mukabeleden yarım saat öncesinden camilerde safları dolduran vatandaşlar, her vakit namazda Kur'an-ı Kerim'den 1 cüz takip ediyor. Vatandaşlar arife günü hatimlerin duasını edecek.
Diğer vakitlerde de tarihi camilere gelen vatandaşlar, bireysel mukabelelerini de devam ettirebiliyor.
İl Müftüsü Şahin Yıldırım, AA muhabirine, kentteki mukabele geleneğinin asırlardır tarihi camilerde devam ettiğini söyledi.
"Kur'an ile yoğrulan, devamlı Kur'anların okunduğu bir şehir"
Asırlık camilerin yanı sıra vatandaşların kendi ev ve apartmanlarında da bu geleneği toplu bir şekilde sürdürebildiklerini ifade eden Yıldırım, şöyle konuştu:
"Erzurum, ramazan ayıyla bütünleştiği zaman şehrin tamamına oruç tutturan bir şehir. Erzurum'un, sokakları, caddeleri ve dükkanlarıyla birlikte şehrin oruç tuttuğunu hissettirebilme özelliği vardır. Aynı zamanda Kur'an ile yoğrulan, sürekli Kur'anların okunduğu bir şehirdir. Camilerimizde mukabele geleneği birkaç şekilde devam ettiriliyor. Sabah, öğle ile ikindi namazlarının öncesi ve sonralarında camilerimizde devamlı mukabeleler okunur. Mukabele geleneğinde her gün bir cüz, yani 20 sayfa okunur. Bu camilerimizdeki dört hafız 5'er sayfayı okuyarak bir cüzü tamamlar. Bu gelenek yüzyıllardır devam eden bir gelenek olarak Erzurum'da devam etmektedir."
Yıldırım, tarihi camilerde asırlardır yapılan ibadetlerin, dökülen gözyaşlarının o cami içinde bir his ve maneviyat bıraktığını belirterek, "Mukabele geleneği camilerimizde okundukça oranın havasını ve atmosferini, Kur'an-ı Kerim'in o huzur iklimine sürüklemektedir. Oradaki cemaatin psikolojisini de bir huzur iklimine dönüştürüyor. Ecdadın bırakmış olduğu asırlar boyunca bizlere gelen hem tarihi hem kültürel hem de dini özellikleri bizler camilerde iliklerimize kadar yaşayarak görmekteyiz. Rabbim onlardan razı olsun." diye konuştu.
"Kur'an-ı Kerim'i başlarına alarak hafızın gelmesini beklerler"
Tarihi Ulu Cami İmam Hatibi Emrullah Kaçar ise ramazan ayının, Kur'an ayı, Kur'an-ı Kerim'in indiği ay olduğunu anlattı.
Vatandaşların mukabele başlamadan en az yarım saat önce asırlık camilerdeki yerini aldığını dile getiren Kaçar, şunları kaydetti:
"Herkes camiye gelip rahlesini ve Kur'an-ı Kerim'ini alır. Adeta önemli bir vakti beklercesine bütün programlarını buna göre ayarlarlar. Erzurum'da mukabeleye çok önem gösterirler. Örneğin evlerde, mahallelerde okunan mukabelelerde özellikle bayanlar, Kur'an-ı Kerim'i başlarına alarak hafızın gelmesini beklerler. Hafız geldiğinde de ona teslim ederek mukabele kültürünü devam ettirmişler. Burada mukabele başlamadan önce gördüğünüz gibi cemaatimiz en az yarım saat öncesinden gelip hocayı beklerler."
Mukabeleye katılan vatandaşlardan 53 yaşındaki Ümit Yaşar Yorulmaz da ramazanda mukabele okunmasının örf ve geleneklerinden olduğuna işaret ederek, "Ramazanlarda mukabeleler okunur, bizler de camilerde vakit namazlarının ardından mukabelelerimize devam ederiz. Çocukluğumdan beri her yıl camilerdeki mukabelelere geliyorum." ifadesini kullandı.
aa