Akra FM vasıtası ile Prof. Dr. Mahmud Esad Coşan Hocaefendinin doğumunun 73. Hicri yıldönümünün yad edilmesi ile ilgili olarak basın bildirisi ve daveti gönderilmiş olması, bizde iki hatıranın makes bulmasına vesile oldu.
Bunların bizim iç dünyamıza tesirinde mutlaka ki Risale-i nurun Allaha giden yolların hak olduğunu teyit ve ehline muhabbeti teşvik eden yönünü de unutmamak gerekiyor. İşi uzatmadan şahsi dünyamızda Prof. Dr. Mahmud Esad Coşan Hocaefendi ile ilgili iki anekdotdan birincisini anlatayım.
Bir TV programında tuvalet terbiyesini anlatmıştı. Tuvalet ihtiyacını gidermek konusunda ev ve iş yerlerinde nasıl davranmamız gerektiği konusu daha küçük yaşlarda ailemizden aldığımız temel terbiyelerdendir. Bu terbiye gereği kişisel temizliğimiz, hem abdestimiz, hem namazımız açısından önemli olduğu kadar, toplumdaki yerimiz açısından önemli bir ayrıntıya temas etmişti. O sohbetten sonra özellikle lavaboların ve abdest alınan yerlerin kullanılmadan önceki hali ile kullanıldıktan sonraki hali arasında pozitif bir fark olması gerektiğine daha fazla vardığımı söyleyebilirim. Yani, söz konusu mahaller, kullanıldıktan sonra bir şekilde daha temiz bırakılmak konusunda daha dikkatli davrandığını, gerektiği hallerde bizzat temizlediğini ifade etmişti. Bu belli liderlik vasıflarına haiz ve yine belli gruplar için örnek teşkil eden konumdaki insanların ağzından duymak mutlaka daha fazla tesirli oluyor. Bunu Risale-i nur ölçülerine göre lisan-i hal ile anlatım ve tebliğ yönteminin tercih edilmiş olduğunun söyleyebiliriz.
İkinci anekdot ise Hocaefendinin Kocatepe Cami'de belki bir Ramazan gecesi yapmış olduğu sohbetin arkasından yaptığı şu dua önce kulaklarımızda yankılanmış, sonra sadrımıza nakşedilmişti. Mealen hocaefendi cemaate şöyle seslenmişti: "Allah bizi söylediklerimizle, sizleri duyduklarınızla amel edenlerden eylesin" (Amin, Amin, Amin)
Dua öncesinde söylediği, anlattığı her şey ve en sonda yaptığı dua ile adeta anlam kazanmış oldu. Öyle ya yaklaşık iki saatlik vaaz ve nasihatten, herkes kapasitesi ölçüsünde bir şeyler dağarcığına yüklenmişti. Fakat bunları niyetlerine ve amellerine taşıyabilecekler miydi? Bunlardan ayrı nasihat edenin, kendisinde nasihat halkasına dahil etmesi en çarpıcı olanıydı. Bu vurgunun aynı hedefe yönelik ve mana olarak paralellik içeren Risale-i Nurun Birinci Sözünde geçen ve Bediüzzaman Said Nursinin bizzat kendisini kast ederek "Çünkü, ben nefsimi herkesten ziyade nasihate muhtaç görüyorum.(1)" ifadesiydi. Bediüzzaman buradaki ifadesi ile bir nevi olarak, Risale-i-Nurları kendi nefsi için yazıp başkalarının ve talep edenlerin istifadesine (2) sunmuş oluyordu. "Kim isterse beraber dinlesin" ifadesi ile de daveti genelleştirmiş oluyordu, Bediüzzaman.
Yine Bediüzzaman; bu çağrısı ile kendisine nasihat etmeyenin başkasına nasihat etmesinin yetersizliği yanında etkisizliğine de işaret ediyor. Burada ayrıntısına girmeyeceğim fakat İmamı Azam getirilen hasta çocuğa bal yeme, olur mu evladım demesi üzerine, çocuğun o güne kadar gösterdiği tepkiden farklı olarak peki, efendim demesini hatırlatmak gerekiyor. Zira İmamı Azam kendi nefsine fiili nasihatte bulunarak 40 gün bal yemiyor ve 40 günden sonra çocuğa nasihat ediyor.
Yine Bediüzzaman; herkesten muhtaç olmak derken, aynı zamanda herkesten fazla ihtiyacı olmayı ve çalışmayı da işaret ediyor.(3) Yani, iki insandan birisi bir saatten beri su içmezken, diğer bir gündür içmemiş gibidir. Her iki kişiye de, birer bardak su vermek adil olmadığı gibi, diğerinin sağlığına kavuşturmayacağı gibi.
Sonuç olarak, Allah dostlarının Kuran yolunda yaptıkları hizmetler hem ufuk açıcı, hem gönüller feth edici olduğu kadar, akıl ve beşeri sahada ektisini göstermektedir. Bu manada olmak üzere memleketimizin seçkin ilim ve gönül adamlarından (rahmetli) Prof. Dr. Mahmud Esad Coşan Hocaefendinin, 73. doğum ve dolayısıyla Yad gününü tebrik ediyorum.
Dipnot:
1.Risaleinurenistitüsü-Birinci Söz Bediüzzaman Said Nursi (1926)http://www.risaleinurenstitusu.org/index.asp?Section=Kulliyat&Book=Sozler&Page=11
2.www.SaidNursi.de -Ali Ferşadoğlu-13.10.2008http://www.saidnursi.de/tr2/index.php/BEDiUZZAMAN-KOSESi/Bediuzzaman-once-kendi-nefsine-hitap-eder.html
3.Yeni Asya Gazetesi-İsmail BERK-15.1.2008http://www.yeniasya.com.tr/2008/01/15/yazarlar/iberk.htm