Suriye yönetimi, başta Türkiye olmak üzere bütün dünyadan gelen uyarılara kulak tıkıyor ve katliama devam ediyor. Ramazan'ın ilk günü Hama'da 300 kişiyi öldüren ordu, dün de Deyr el-Zor şehrine 250 tankla girdi. 50 kişi hayatını kaybederken, dün ülke genelinde ölen sivillerin sayısı 80'i buldu.
Suriye ordusu, 9 gündür zırhlı araçlarla kuşatma altında tuttuğu Deyr el-Zor'a sahur vaktinde 250 tankla girdi. Sokaklardaki bariyerleri buldozerlerle yıkan askerlerin şehirde, ses bombaları ve ateşli silahlar kullandığı bildirildi. Sadece Deyr el-Zor'da yaklaşık 50 kişi hayatını kaybederken dün Suriye'de ölen sivillerin sayısı 80'i buldu. Yaralananların büyük kısmının hastanelere götürülemediği, evlerde veya camilerde tedavi edilmeye çalışıldığı belirtiliyor. Uluslararası ajanslara bilgi veren görgü şahitleri, askerlerin sabah 04.00 sularında saldırmaya başladığını, halktan ise bir direniş olmadığını ifade etti. Suriye lideri Beşşar Esed ise Hama ve Deyr el-Zor'da yapılan katliamı savundu, operasyonları 'kanunsuzlara karşı bir devlet görevi' olarak niteledi. Deyr el-Zor katliamının, BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon'un, Esed'le yaptığı görüşmenin hemen ardından yaşanması dikkat çekti. Daha önce Genel Sekreter'le görüşmeyi reddeden Suriye lideri, cumartesi akşamı telefona karşılık verdi. Edinilen bilgilere göre Ban Ki-moon, uluslararası kamuoyunun endişelerini aktardığı Esed'e saldırıları bir an önce durdurma çağrısı yaptı.
BM sözcüsü Martin Nesirky, Ban'ın, Suriye Devlet Başkanı ile nisandan beri kurduğu bu ilk temasta, ayrıca Suriye'de kitlesel tutuklamaların durdurulması konusunda ısrar ettiğini belirterek, "Ban, Suriye Devlet Başkanı'na Güvenlik Konseyi'nin açık mesajını iletti ve sivillere karşı askerî güç kullanmayı derhal durdurmasını istedi." dedi. Arap Birliği Genel Sekreteri Nebil El Arabi, Suriye'de "bozulmakta olan" durumdan "giderek endişelendiklerini" açıkladı. Esed'in hâlâ reform uygulama fırsatı bulunduğunu söyleyen Nebil el Arabi, Suriye otoritelerine şiddet uygulamalarından ve güvenlik operasyonlarından bir an önce vazgeçme çağrısı yaptı. Ayrıca daha fazla kanın akmasının önüne geçmek ve Suriye'de birliği sağlamak için gerekli olan adımları bir an önce atmaya çağırdı. Esed ise Hama ve Deyr el-Zor'da ordunun düzenlediği operasyonları savundu. Lübnan Dışişleri Bakanı Adnan Mansur'u Şam'da kabulünde konuşan Esed, operasyonları "kanunsuzlara karşı bir devlet görevi" olarak niteledi. "Suriye, reform yolundadır." diyen Esed, "Yolları kesen ve vatandaşları tehdit eden kanunsuzlara karşı devletin görevi sivillerin güvenliklerini ve hayatlarını korumaktır." şeklinde konuştu. Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi Başkanı Rami Abdel Rahman, yarım milyondan fazla kişinin yaşadığı Deyr el-Zor'a tanklarla giren askerlerin, kısa sürede şehrin kontrolünü ele geçirdiğini söyledi. Rahman, ülkenin doğusundaki en büyük şehir olan Deyr el-Zor'un her yerden zırhlı araçlarla kuşatıldığını vurguladı. Rahman, saldırı dolayısıyla Deyr el-Zor'dan kaçmaya çalışanlar olduğunu da dile getirdi. Şehirden gelen bilgiler Deyr el-Zor'da insanî şartların giderek kötüleştiğini ortaya koyuyor. Görgü tanıkları, 9 gündür kuşatma altında olan şehirde ilaç, bebek bezi, gıda ve benzin sıkıntısı yaşandığını belirtiyor. "Şehir felç olmuş durumda." ifadesini kullanan görgü şahitleri, Associated Press haber ajansına yaptıkları açıklamada yaralananların büyük kısmının hastanelere götürülemediğini, evlerde veya camilerde tedavi edilmeye çalışıldığını ifade ettiler.
Yıl sonuna kadar seçim vaadi
Bu arada Suriye yönetimi, yıl sonuna kadar "serbest ve şeffaf" seçim yapılması vaadinde bulundu. Cumartesi günü ülkedeki yabancı büyükelçiler ile bir araya gelen Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, 2011 sonunda yeni parlamento için seçimlerin düzenleneceğini haber verdi. Suriye lideri Esed'in onayladığı siyasî partiler ve genel seçim yasaları üzerinde duran Muallim, yasaların halkın taleplerini karşıladığını iddia etti. Ancak muhalifler bugüne kadar verilen sözlerin hiç tutulmaması nedeniyle seçim vaadinden memnun olmadılar. Muhalifler, seçim kararının çok geç alındığını ve göstericilerin artık geri dönmeyeceğini açıkladı. Suriye'nin çeşitli yerlerinde muhaliflere yönelik tutuklamalar da devam etti. Muhalif isimlerden ve eski bir siyasî tutuklu olan Velid el-Bunni'nin iki oğluyla birlikte cumartesi günü yeniden tutuklandığı belirtildi. Suriye ordusunun Hama ve Deyr el-Zor'dan sonra ülkenin büyük şehirlerinden Humus şehrini de kuşattığı bildirildi. 25 kadar tankın Humus eyaletine bağlı Houla kentine girdiği bilgisini veren görgü şahitleri, askerlerin şehirde en az 8 kişiyi öldürdüğünü ifade etti. İnsan hakları gözlemcileri, ordunun kısa süre içinde Humus'a da girmesinden endişe ettiklerini ifade ettiler. Ordunun Hama ve Deyr el-Zor'daki baskınları, Suriye'nin kuzeyindeki şehirlerde protesto edildi. Maarat el-Numan'da sokaklara dökülen vatandaşlar, ordunun keyfî baskınlarını kınadılar. İnsan hakları gözlem kuruluşları, sağlıklı bilgi alınamayan Suriye'de gösterilerin başladığı mart ayından bu yana ölenlerin sayısınn 2 bini aştığını, binlerce kişinin ise hapse atıldığını bildiriyor.
Zaman