Esma ve Hüsna

Caner KUTLU

Esmanın tecellisi hüsnadır.
Hem de neticesi hüsnadır.

Aynanın parlayan yüzü mükemmel bir güzeldir. Çirkinlik ise eksikliğin neticesidir; aynanın arka yüzünde bulunur.

Tamamlanmamış olan çirkindir. Dünya da bir yönüyle çirkindir, çünkü eksiktir, ertelenmiştir. Dünyanın güzelliği ancak sonrası ile tamamlanmasıyla görülebilecektir.
...
Soğuk bir havada, karlar altında, gece.. Güzeller güzeli, masmavi gözlü ve ancak sahipsiz bir yavrucak... Acziyetinden sesi çıkmıyor, gözleriyle ağlıyor, yalvarıyor... Şefkat beklediği ellerden dışlanmış; aç, bîilaç, kovulmuş olarak bekliyor... Etraf pis kokudan geçilmiyor; ayyaşların naraları, kötü kadın kahkahalarına karışıyor... Aşağılayıcı her söz, masumu daha da kirli toprağın bağrına yapıştırıyor... Savaş hali olduğundan, her an bir dipcik darbesiyle sürüklenebilir, bir kör kurşunla ölebilir... Ölüm ise en korkuncu.. bu haldeyken hayatı bitmek, henüz yüzü bir kez bile gülmeden çekilip alınmak acıların en büyüğü...

Derken.. karşıda bir yavru kedicik beliriyor. Islak, yapış yapış tüyleri, ağzında akan suları ile sevimli gözleri.. yola atlıyor, bir arabanın altında ezilip o anda can veriyor. Ardından, annesi olacak, koşarak hemen yanında bitiveriyor, ağlar gibi miyavlıyor.

Ölümden daha da kötüsünü buluyor o manzarada sahipsiz yavrucak: unutulmuş olmak...
...
Sahipsiz bu çocuk, masum yavru kedi aynanın neresinde?
.. diye sorup da cevabını veremezsen sen de tamamlanmamış zeminde kayar düşersin.

Hatta düşmekle kalmaz, düşürürsün; düşürmekle de kalmaz düşman olursun.

Görüldüğü üzere, mülk ciheti aynanın çileli kısmıdır. Sırlı kısmıdır.

Sır, çözülmeyince acı verir, ya da isyan ettirir.

Dünyanın sırrı  gerçekten de zavallı bir çocuk ve masum bir kedidir. Dünyanın çözülüp gittiği hikaye onların bıraktığı kiridir. Bu kir, bu neticesizlik, bu sürecin kesilmesi; manasız, yerine geçme, zulüm...

Sadece ve sadece, sır çözülünce her şey tersine dönebilir, acılar dinebilir.

Sır çözülünce ancak, ayna, aslına görünecektir. Çünkü bu alemde her şey zıddını çağırır.

Eşya Esmayı ister. Acz kudreti, fakr rahmeti, zulüm adaleti, kir Kuddüs'ü, ölüm Hayy'yı, solup düşmek Kayyum'iyeti, karışmış bir zihin Rabb'üs Semavatı vel arz'ı ister, çağırır; bulursa ancak yerine varabilir.

Efendimizin (asm) buyurduğu gibi, dünya nimetinin üç kısmı vardır: bir kısmı tatmak içindir, bir kısmı enerjidir, bir kısmı da sıkıntıdır (kir).

Esma eşyanın üzerindeki ışıktır. Işık kirli olmaz, kirlenmez; kirlenen ve kirli olan ışığın yansıdığı eşyadır.

Ayrıca, ışık dahi zemine bir aynadır. Yakalanamaz, tutulamazdır. Esma da eşyaya bir aynadır, yeteneğinin sınırlarını göstermesi yönüyle.. Kabuk ve kışrını, kirini, eksiğini, aczini, fakrını gösterir bir aynadır. Bu farkındalıkla, kusurunu görür, tevbe eder; istimdad eder, sığınır, yardım ister.

Kusurunu görmek de, Esmanın tecellisine muhtaçtır. Bize bizi anlatan, gösteren yine Allah'tır. Onun bildirmesiyle bilir, göstermesiyle görürsün.

Tecelliyi, yeteneği oranında yansıtabilmek, ve yeteneğinin artmasını da aynayı temizlemekten ibaret görmek; yani verileni, fıtratı muhafaza etmek, masumiyeti korumaya çalışmakla olacak bir şeydir.

Zihnin temizlenmesi ve temiz bırakılması, Esmanın  tecellisi için her an hazır tutulması gereklidir.

Gelip geçen zamanda takılacak Esma tecellilerini, yenilenen levhaları sadece temiz bir zihin algılar ve bilince katabilir. Bir anda, bir bakmakta, bir kertede batmaktan korkar, dikkat eder... Eşyayı  kuşatır bir aynası olduğunu, bu şekilde, hem Esmanın tecellilerine hem de bunları görecek ve gösterecek duyguları olduğunu unutmaz.

Batmaktan, donmaktan, tab olmaktan korkar.

Eşyaya perestiş etmekten, geçici mülk cihetine takılıp kalmaktan, üzülmekten; kabuk ve ambalajına, kirine ve kinine bağlanıp azap çekmekten kurtulur.

Esmanın mutlak tecellisine, her bir İsm-i Şerifin gereğinin bitamam görünmesine, haşre, yeniden oluşa, eksiklerin tamamlanmasına inanır, her şeyin bir işlevi ve karşılığı olduğunu görür ve bilir, inanır.
...
Masum yavrucağı ve küçük kediciğin hikayesini, başı ve sonuyla birlikte artık tekrar düşünebilirsin...

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.