İyilikler ve güzellikler diyarı Cennette en güzel kelam Selam olacaktır.
Selam kelimesi Esmâ-i Hüsnadan olup emniyet, sulh olup, çirkin şeylerden uzak olma anlamına gelmektedir.
Sevginin riyakârlığa, emanetin hıyanete, sadakatin sahtekârlığa döndüğü bir toplumda fertler şirazesinden kopan sahifeler gibi birbirinden kopuk ve uzak. Kalabalıklar itibariyle de yalnızları oynayan bir toplum. Üç asırdır ard arda gelen darbelerle kaybettiğimiz değerlerin arasında belki de en önemlisi toplumdaki sevgi ve selamdır. Selam verme edeb ve ahlakın temel taşıdır.
Bir gün arkadaşımın biraz moralsiz olduğunu gördüm, merak edip sordum.
Hayrola canın bir şeye mi sıkıldı? Yok canım önemsiz bir şey diye cevap verdi ve ekledi. Apartman komşum. Suratı hiç gülmez karşılaşmayım bu adamla derim. Aksilik ya hep de olmadık yerde asansörde karşılaşırım. Bugün de öyle oldu. Ona canım sıkıldı.
Üzüldüğün şeye bak. Sen selam ver o da almazsa almasın dedim.
Ertesi gün ışıl ışıl ve rahatlamış bir görünümle odama geldi.
Yahu nefsime çöküp malum kişiye selam verdim o da selamımı aldı. Şimdi çok iyiyiz. Üstümden sanki dağlar indi dedi.
Evet, toplumumuzda selamlaşma unutulduğu müddetçe herkes birbirinin potansiyel düşmanı. Selam yayıldıkça herkes hayalindeki düşmandan kurtulacaktır. Dini yönden bambaşka güzellikler veren selam psikolojik olarak da insana ferahlık ve huzur vermektedir. Selam olsun gerçek dostlara, insanlara vefa bilenlere.
Bu dünyadan gider olduk,
Kalanlara selam olsun,
Bizim için hayır dua,
Kılanlara selam olsun.
Hasta iken halimizi,
Soranlara selam olsun.
Bilmeyen ne bilsin bizi,
Bilenlere selam olsun.
Yunus Emre
Şekiller elif lâm
Esselâm, esselâm
Ön ve ard, sağ ve sol,
Bin yolda yol bu yol.
Emir: Öl, yahut ol!
Ne bir harf, ne kelâm;
Esselâm, esselâm...
Necip Fazıl