Dünün en keyifli haberi kimine göre “insanlık tarihinde yeni bir çağın”, kimine göre de “bilimde yeni çağın” başlangıcı sayılan... Ve “evrenin sırlarını” çözmeyi hedefleyen...
...Cenevre’deki Nükleer Araştırma Merkezi’nde (CERN), iki protonun hızla çarpıştırıldığı “Yüzyılın Deneyi” haberiydi.
Bu haberi adeta bir kutsal metin gibi tüm bulduğum yerlerde defalarca okumakla kalmadım, kimin haberi nasıl verdiğinden hareketle “karakter tahliline” girişir gibi bile oldum.
Deney sayesinde “insanlığın ölümsüz yüzü” görünüverdi ve gene insana ait günlük ıvır zıvır konuları siliverdi...
Adeta yaşama yeni bir boyut geldi.
* * *
İnsanlık, “evren nasıl oluştu” sorusuna cevap arıyor.
Bu nedenle...
13,7 milyar yıl önce olduğu tahmin edilen “Büyük Patlama”nın (Big Bang) sırrını çözmeye uğraşıyor.
İşte önceki gün CERN’de bu “Büyük Patlama”nın minyatürü gerçekleşti.
Evrenin sırlarını aydınlatmak amacıyla düzenlenen deneyde, dünyanın en büyük atom altı parçacık çarpıştırıcısı olan 10 milyar dolar değerindeki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı’nda iki proton, 27 km’lik oval tünelde her iki yöne doğru harekete geçirilerek hızlandırıldı ve çarpıştırıldı. Bu proton parçacıkları, karşı yönlerden birbirlerine doğru 3,5 Tera elektron volt olarak da ifade edilen, 3,5 trilyon elektron volt enerjiyle çarpıştılar. Birbirlerine çarptıklarında, saniyede 300 bin kilometrelik ışık hızına yakın bir hıza ulaşıldı.
İsviçre-Fransa sınırında, yerin 100 metre altındaki 27 kilometrelik tünelde gerçekleştirilen bir mikrosaniyelik çarpışmada açığa çıkan enerji, bugüne kadar Avrupa ve ABD’deki çarpıştırıcılarda kaydedilen en yüksek enerji düzeyi oldu.
* * *
Parçacıklar birbirlerine çarptığında her bir çarpışmanın yarattığı mini patlamalar, dünyanın dört bir yanındaki binlerce bilimci tarafından analiz edilecek.
Bu analizlerle, 13,7 milyar yıl önce olduğu tahmin edilen “Büyük Patlama”nın meydana geldiği anın hemen sonrasındaki koşullar anlaşılmaya çalışılacak.
Bu deneyle, yıldızların ve gezegenlerin kökeni, kara enerjinin kaynağı ve evrenin yüzde 25’ini oluşturduğu sanılan “kara maddenin” yapısı gibi sırlara erişilmeye uğraşılacak.
Deney sayesinde paralel evrenlerin olup olmadığı ve Büyük Patlama’dan önce ne olduğu gibi konularda düşünce üretilmesinin yolu açılacak.
* * *
Önceki günkü deney sayesinde...
91 yaşındaki İskoç asıllı İngiliz bilimci Peter Higgs’in ortaya attığı, maddeye kütlesini verdiği varsayılan “Higgs bozonu”nun varlığı da sınanacak.
Peter Higgs, 60’lı yıllarda, “Büyük Patlama” anında parçacıkların kütlesiz olduğunu ama sonradan “Higgs Alanı” diye adlandırılacak olan alandan geçerken kütle kazandıklarını öne sürdü.
Daha sonra “Higgs Alanı” ve zaman zaman “Tanrı parçacığı” olarak da adlandırılan bu varsayım, parçacık fiziğinin meşhur “Standart Teori”sinin temel taşı oldu...
* * *
Bilim ilerledikçe “geriye yönelik” sırları çözme konusundaki hızı da artıyor.
Dün neredeyse tüm gün haşır neşir olduğum bu deney aklıma Hitit Uygarlığı’nı getirdi.
M.Ö. iki bin yıllarında Anadolu’ya göç eden ve ilk organize devleti kuran Hititlerin dağlık-engebeli bir araziye yerleşmiş olan başkenti Hattuşa, Çorum’a uzaklığı 82 km olan Boğazköy’de.
* * *
Biz bu dört bin yıllık geçmişi ne zaman çözdük?
Hitit Çivi Yazısı’nın dilini çözdüğümüzde.
Hitit tabletlerini alıp alıp götürüyorlar ama okumayı başaramıyorlardı.
Okumayı 1915 yılında Friedrich Hrozny başardı. Ve dört bin yılın dili çözülüverdi, dört bin yıl önce neler olduğunu öğrendik.
Bilimin ilerledikçe geçmişi çözmesi, Hitit Çivi Yazısı’nı çözünce geçmiş bin yılları aydınlatmak gibidir...
Önceki gün de adeta evrenin “Çivi Yazısı”nın şifrelerine doğru çok çok önemli bir adım atıldı.
CERN Genel Müdürü Rolf-Dieter Heuer, “fizikte ve insanlık tarihinde yeni bir keşifler dönemini açıyoruz” derken...
CERN sözcüsü Paola Catapano da, “bu, insanlık tarihinde yeni bir çağın başlangıcıdır” diye eklerken biraz da bunu ima ediyorlardı.
* * *
Bazıları sıradanlığın kavgaları içinde ömür tüketirken, insanlık çok daha ileri bir aşamaya doğru yol almakta.
Star