Röportaj: Kemal Benek-RİSALEHABER
Bir çok kurumun birlikte düzenleyeceği 1. Uluslararası Bilimler Işığında Yaratılış Kongresi 30 Kasım Cuma günü Harran Üniversitesi'nde başlayacak. Kongreyi düzenleyen isimlerden Harran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Akan ile kongreyi, yaratılış ve evrim tartışmalarını konuştuk.
Hocam kongrede kaç sunum yapılacak, kaç kişi katılıyor?
140 civarında sunum var. Bunun yaklaşık 25 tanesi yurt dışından. Uganda, Sudan, Malezya, Kuveyt, Suudi Arabistan, Irak ve İngiltere'den katılım var. Münevverlerimiz, entelektüellerimiz, akademisyenlerimiz bir araya gelsin konuşsun istedik. Yıllarca evrim ve Darwinizm dayatılıyor.
Evrim sadece Türkiye'nin değil tüm Müslümanların meselesi
Tabi. Evrim her ülkede okutuluyor. Arap ülkelerinde "tatavvur" adı altında okutuluyor. Tatavvur evrimden farklı bir sözcük. Tavırdan tavıra geçme, tekamül etme anlamında. Evrimle ilgili bir çok kavram karmaşası da var. Tekamül Cenab-ı Hakkın kainata koyduğu bir kanundur. Evrim sözcüğü ise tehlikeli.
İçinden Allah'ı çıkarıyorlar
Neden tehlikeli?
Evrimcilere göre 5 milyar yıl önce tek bir hücre var. Aminoasitler, proteinler tesadüfen bri araya geldi. Tek bir hücre oluştu. Tek bir bakteri gibi. Bunlar tesadüfle, doğanın seleksiyonuyla, itici gücüyle tek hücre çok hücre oldu. Zaman içinde kuş oldu, sürüngen oldu dönüştü. Doğanın sonsuz gücü bunları birbirine dönüştürüyor. İçinden Allah'ı çıkarıp tamamen tesadüf ve doğa kanunları dedikleri şeylerle açıklıyorlar. Bunun adı Darwinizmdir, evrimdir. Bu tehlikelidir.
Evrime sadece Müslümanlar mı karşı?
Yıllarca Avrupa'da, Amerika'da kaldım. Oralarda Yaratılış Araştırma Merkezleri vardı. Özellikle Katolikler ilgileniyor. Müslümanlardan çok daha fazla Darwinizme, evrime karşı çıkıyorlar. Onlar da evrim üzerinden Allah inancına yapılan saldırıyor kabullenmiyorlar.
Tahrip olunca güçlü görünüyor
Evrim neden bu kadar güçlü görünüyor?
Gürültü yapanların sesi yüksek çıkıyor. Tahrip var. Bir de bilim onların elinde. Son 150 yıldır Avrupa hegemonyası Müslüman ülkeleri sömürge yaparak bütün yer altı ve yerüstü zenginlikleri sahiplendiler. Bir çok bilimsel patentler onlara aittir. Ben bitki bilimciyim. Türkiye'deki 10 bin tane bitkinin patenti İskoçya'ya ait. 11 ciltik Türkiye bitki coğrafyası diye kitap yazmışlar. 100 tane bilim adamıyla Türkiye'de yaşamışlar. 1940 ve 1990'lı yıllar arasında. Bilim kendi tekellerinde zannediyorlar. Dolayısıyla kendi renk ve şekillerini veriyorlar.
Müslümanların da kendi renklerini vermesi lazım
Katıldığım televizyon programlarında şunu söylüyorum. Bizim kendimize özgü bir kimliğimizin, eğitimimizin olması lazım. Bir duruşumuz olmalı. Eğitim tanımımız bile Jean-Jacques Rousseau'ya göre yapılıyor. Bizim hukuk sistemimiz bile İsviçre'ye veya başka batılı ülkelere göre. Biz inanan insanlarız. Bizim de kendimize göre bir hukuk sistemimiz, adalet sistemimiz, kendimize uygun bir eğitim sistemimiz olmalı. Türkiye, "Çağdaşlaşalım, modernleşelim" derken Avrupai zihniyetin etkisinde kalmış. Mevlana'ya göre, Yunus Emre'ye göre, Bediüzzaman'a göre, ülkemizin mütefekkirlerinden yararlanarak bir eğitim modelimiz, tanımımız olmalı.
Evrimci provokasyona izin vermedik
Sempozyumda evrimi savunan bir tebliğ var mı?
Müsaade etmedik.
Müracaat oldu mu?
Oldu. Sinan Canan diye biri var. Kabul etmedik diye bizi Cumhuriyet gazetesine şikayet etti.
Neden reddettiniz?
Yüz yıldır zihinler zaten bulandırılmış. İlk kez münevverlerimiz kendi tebliğlerini rahat bir şekilde sunacakları bir platformda bulunsun istedik.
Provokasyondan mı çekindiniz?
Tabi. Sinan Canan gibiler ulusal Evrim Kongreleri yaptılar, yapıyorlar. Yaratılışa dair bir tebliğ kabul etmiyorlar. Bundan dolayı da kabul etmedik. Kendi özümüzü, sözümüzü anlatalım istedik.
İlahiyatçıları epey kısıtladık
Kongreden ne gibi bir sonuç bekliyorsunuz?
Multidisipliner anlamda bilimlerin bu konuya bakışını konuşacağız. Yaratılış deyince bazıları "neyini konuşacaksınız, Allah ne derse odur" diyor. Ben bile bu kongreyi hazırlarken çok şey öğrendim. Sümeroloji bilimden uzmanlar da katılacak. Bugüne kadar arkeologlar bize bu arkadaşların anlattığı gibi anlatmadı. 5 bin yıl önce Sümerlerdeki yaratılışı arayışını anlatacaklar. Edebiyattan, felsefeden, sosyolojiden akademisyenler var. İlahiyatçılardan çok başvuru oldu ama ilahiyatçıları epey kısıtladık. Fen ve sosyal bilimleriyle konuşalım istedik. Yaratılış konusunun ilmi bir platformda konuşulabiliyor olmasına imkan sağlamak istedik.
Üniversitede ilke kez mi düzenleniyor?
Evet. Hatta dünyada ilk kez düzenleniyor.
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Huriye Martı da konuşmacı
Evrimle ilgili yüzlerce sempozyum düzenlenmiştir ama
Tabi. İnternete girin hepsini öğreceksiniz. Müslümanlar bu konuda pek çalışmamış. Sempozyumda eczacı da tıpçı da var. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Huriye Martı da davetli konuşmacımız. Baştan itibaren organizasyon komitesinde.
Ders kitaplarında şimdilik evrimin ismi çıkarıldı
Ders kitaplarında evrimle ilgili tartışmalar yaşandı. İncelediniz mi kitapları?
Hükümet halka sordu soruşturdu. Bir kamuoyu yoklaması yapıldı. Lise kitaplarında evrim kelimesi çıkarıldı ama alt başlıklar duruyor maalesef. Mutasyonlar, doğal seleksiyonlar, canlılardaki değişim gibi. Ünitenin adı değişti. Canlılar ve çevre oldu. Evrim kelimesi çıkarıldı. Daha önümüzdeki bir iki yıl sonra okutulacak.
Evrim kelimesi çıktı ama muhteva aynı kaldı
Evet. Adı çıktı kendi kaldı. Ama yine de teşekkür ediyorum yetkililere. En azından bu da bir başlangıçtır. Biz de buna destek olmak için Yaratılış Kongresini düzenliyoruz.
Evrim ders kitaplarından tamamen kaldırılmalı mıdır?
Canlılardaki değişim anlatılırken hep birlikte farklı görüşler bir arada verilebilir. Ama dayatma olmasın. Bugüne kadar evrim dayatıldı. Bilimsel tarihi verilebilir.