Mehmet Şevket Eygi'nin yazısı:
Nurculuk Nedir, Gerçek Nurcu Kimdir?
Nurculuk bir mezhep değildir. Tarikat değildir. Dernek değildir. Cemaat değildir... Nurculuğa bir meşrebtir diyebiliriz. Bu meşrebin özellikleri nelerdir? Arz edeyim:
Birincisi: Ehl-i sünnet ve cemaat dairesi içindedir.
İkincisi: Şeriata sımsıkı bağlıdır, şeriattan kıl kadar ayrılmamıştır.
Üçüncüsü: Kur’ân’ı düstur olarak kabul eder.
Dördüncüsü: Resulullah aleyhi ekmelüttahiyyat Efendimizin Sünnetine bağlıdır.
Beşincisi: Sahih İslâm itikadı üzerinedir.
Altıncısı: Gerçek Nurcular beş vakit namazı dosdoğru kılarlar.
Yedincisi: Namaz dışındaki ibadetleri dikkat ve hassasiyetle yerine getirirler.
Sekizincisi: Nurculuğun esaslarından biri takvadır. Gerçek nurcu muttaki Müslümandır.
Dokuzuncusu: Gerçek Nurcular vera sahibidirler. Şüpheli şeylerden uzak dururlar.
Onuncusu: Gerçek Nurcular dünyevî ihtiyaçlarını çoğaltmaz; asla lükse, israfa, aşırı tüketime, konfora, gösterişe, kibre, gurura sapmaz.
Onbirincisi: Gerçek Nurcular muhabbet fedaileridir, husumete vakitleri yoktur.
Onikincisi: Gerçek Nurcularda Cemal tecellileri parıldar. Kendilerine yapılan kötülükleri affederler, kötülüğü iyilik ile def ederler.
Onüçüncüsü: Gerçek Nur hizmetkârı, muhtaç olsa bile zekat istemez. Kendisi istemeden verilirse, ihtiyacı kadar alabilir. (Bediüzzaman’ın emri böyledir.)
Ondördüncüsü: Gerçek Nurcu hizmetlerini ihlasla yapar, Haliq için yaptığı hizmetlerin ücretini ve mükafatını mahluqattan beklemez, böyle bir riyakarlığa düşmez.
Onbeşincisi: Gerçek Nurcu, Nur talebesi olan Müslümanlar ile Nur talebesi olmayan Müslümanlar arasında ayırım yapmaz, ikincileri dışlamaz. Allah indinde üstünlüğün şu veya bu taifeye mensubiyetle değil, takva ile olduğunu bilir.
Onaltıncısı: Gerçek Nurcu, mü’min ve müslim kardeşlerini bırakıp da kâfirleri dost ve velî (idareci) edinmez.
Onyedincisi: Gerçek Nurcu, Allah katında gerçek, makbul, geçerli tek dinin İslâm olduğuna inanır; İslâm’a, gerçek din olmak konusunda ortak katmaz.
Onsekizincisi: Gerçek Nurcu Tevhid inancına sımsıkı bağlıdır. Tevhid ile Teslis’i asla bir tutmaz.
Ondokuzuncusu: Gerçek Nurcu, Resûl-i Kibriya Efendimizi inkâr ve tekzib eden kâfirleri asla ehl-i necat ve ehl-i Cennet olarak kabul etmez.
Yirmincisi: Gerçek Nurcu asık ve abus suratlı değildir. Kainata tebessüm ederek bakar.
Yirmibirincisi: Gerçek Nurcu fitneden, fesattan, tefrikadan nefret eder, o birleştirici ve toplayıcıdır.
Yirmiikincisi: Gerçek Nurcu iman, İslâm, Kur’ân, Sünnet, Şeriat için çalışır. Amaç bunlardır, Risale-i Nur metodu, hizmet aracıdır.
Yirmiüçüncüsü: Gerçek Nurcu asla gıybet etmez, laf taşımaz, ara bozmaz. İnsanlar onun elinden ve dilinden selamettedir.
Yirmidördüncüsü: Gerçek Nurcu cerrar (para toplayıcı) değildir.
Yirmibeşincisi: Gerçek Nurcu ara bulur, barıştırır, kaynaştırır.
Yirmialtıncısı: Gerçek Nurcu beddua etmez, hayır dua eder.
Yirmiyedincisi: Gerçek Nurcu Allah’tan sabır ve namazla yardım ister.
Yirmisekizincisi: Gerçek Nurcu benlik, hodfüruşluk, riyaset, dünyevî mevki ve makam ihtiraslarından uzaktır.
Yirmidokuzuncusu: Gerçek Nurcu Müslümanların ve insanların kurdu değil, meleğidir.
Otuzuncusu: Gerçek Nurcu iyi ve örnek bir Müslümandır. Ona bakan onda İslâm’ı görür.
Otuzbirincisi: Gerçek Nurcu, başta Bediüzzaman Said Nursî hazretleri olmak üzere din büyüklerini erbab haline getirmez, putlaştırmaz.
Otuzikincisi: Gerçek Nurcu ıslah edicidir. İnsaniyetin hidayetini ister.
(Yukarıdaki maddelerin hepsi de Risale-i Nur’da vardır.)
Milli Gazete