Eylül ve Ekim ayında bağışıklık sistemi nasıl güçlendirilir? Sonbaharda hangi meyve ve sebzeler tüketilmeli? gibi soruların cevabı her geçen gün önem kazanıyor. Koronavirüs vakalarının artmasıyla daha da önemli hâle gelen meyve sebzeler kış hastalıklarına kalkan oluyor. Peki, bu aylarda bağışıklık için neler tüketmeliyiz?
Alem Dergisinde yer alan habere göre eylül ayında tüketilmesi gereken meyveler arasında mürdüm eriği, üzüm, incir, karpuz, kavun ve hünhap yer alırken, sebzeler arasında ise bamya, kabak, patlıcan, mantar, taze fasulye, dolmalık biber yer alıyor. İşte eylül meyvelerinin faydaları...
C VİTAMİNİ DEPOSU HÜNNAP
Çin hurması olarak bilinen, hem gıda hem de bitkisel ilaç olarak sağlık yararları nedeniyle dünyanın her yerinde tüketilmektedir. Geleneksel olarak, bitkisel tıpta tanımlandığı gibi hünnapın temel işlevlerinden biri, zihni sakinleştirerek ve uyku kalitesini artırarak beynimize fayda sağlamaktır. Kapsamlı çalışmalar, hünnap meyvesinin en avantajlı besinsel özelliklerinin, çözünebilir şeker içeriği (diğer meyvelerdeki seviyenin 2-3 katı), C vitamini (diğer meyvelerdeki seviyenin 100 katı) içerdiğini göstermiştir.
KABIZLIĞA BİREBİR MÜRDÜM ERİĞİ
Genellikle meyvesi daha iri, tatlı ve sulu olan mürdüm eriği Eylül ayında olgunlaşmaktadır. Mürdüm eriği içeriğindeki yüksek antioksidan özelliğinden ve C vitamini içeriğinden dolayı hastalıklara karşı direnç sağlayıp, hastalıklardan korumaktadır. Ayrıca glisemik indeksi düşük bir meyve olduğu için kan şekerinde ani yükselmelere sebep olmamaktadır. Kabızlık (konstipasyon) problemlerinde tüketilmesi fayda sağlamaktadır.
ÜZÜM KANSERE KARŞI KORUYOR
İçeriğinde bulunan magnezyum, fosfor gibi birçok mineral ilee A, C ve E gibi vitaminleri açısından zengin bir meyve olan üzüm, içeriğindeki antioksidan kapasitesiyle de oldukça faydalıdır. Üzüm tohumları ve diğer üzüm bazlı ürünler polifenoller bakımından zengindir ve resveratrol, antosiyaninler, kateşinler, kersetin ve kemopreventif (kanserden koruyucu) potansiyele sahip çok sayıda başka bileşik içerir. Yapılan birçok araştırmada ise üzümün beyin sağlığını iyileştirici ve olası sinir hastalıklarını geciktirici gücüne dikkat çekiliyor.
VİTAMİN DEPOSU BAMYA
Bamya, yıllık bir sebze mahsulüdür ve birçok yerel isimle dünyanın farklı yerlerinde hanımın parmağı, bamya, bamya, guino ‐ gombo, guibeiro ve bhindi olarak bilinir. Bamya değerli bir besin maddesi olarak çiğ veya pişmiş olarak yenebilir. Amino asit, lipid, karbonhidrat, diyet lifi, mineral ve vitamin (A, C, E, K, β-karoten, folat, kolin ve niasin) gibi fonksiyonel bileşenler bakımından zengindir. Besin içeriği yanında sağlığa faydalı bileşenlere sahiptir. Bamya, Türk geleneksel tıbbında ülser ve gastrit gibi çeşitli hastalıkların tedavisinde yaygın olarak kullanılan tıbbi bir bitkidir. Geleneksel tıpta bamyanın idrar söktürücü, antispazmodik, yatıştırıcı ve yumuşatıcı, müshil (barsakları çalıştırıp temizleyen) ve antikanser etkileri gösterdiğine inanılmaktadır. Ayrıca, antioksidan, anti-diyabetik olarak, kanda şekerin yükselmesini önler. Antimikrobiyal,özelliğe sahip ve yorgunluğu önleyici olan bamya, sinir sistemi üzerinde de koruyucu etkiler göstermektedir.
Akşam