İstanbul'un İstanbul'un manevi koruyucusu olduğuna inanılan, resmi tören ve ziyaretler sebebiyle Osmanlı hanedanının meşruiyetinin ve devamlılığının simgesi haline gelen Hazreti Halid Ebu Eyyüb El-Ensari'nin türbesi, tarihinin en kapsamlı restorasyonunu geçirecek. İstanbul Türbeler Müze Müdürü Hayrullah Cengiz, 1458 yılında yaptırılan Eyüp Sultan Türbesi'nde yaklaşık 50 yıldır bu kadar kapsamlı bir restorasyon çalışmasının yapılmadığını açıkladı. Cengiz, türbenin projelerinin tamamlandığını, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin de bu projenin ihalesini yaptığını kaydetti.
EN ZOR İŞ ÇİNİLERDE
Cengiz, türbede İznik, Kütahya, Tekfur Sarayı, Avrupa ve Yıldız Çini Fabrika-i Humayunu'ndan getirilen çinilerin bulunduğunu hatırlatarak, 'Daha önce çinilerin çok iyi bir restorasyona tâbi tutulmadığını, içerisinde çimentonun kullanıldığını, bütünlemelerin yapılmadığını görüyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı Restorasyon ve Konservasyon Merkez Laboratuvar Müdürlüğü uzmanlarınca gerekli araştırmalar yapılarak restorasyonuna başlanacak. Öyle sanıyorum ki buradaki en zor iş, çinilerin restorasyonu olacak' şeklinde konuştu.
1960'LARDA RESTORE EDİLMİŞ
Çinilerin yanısıra türbenin kubbelerdeki kurşunların değiştirileceğini, metal, ahşap, taş ve derzlerdeki eksikliklerin tamamlanacağını belirten Cengiz, çalışmaların Büyükşehir Belediyesi, Vakıflar Bölge Müdürlüğü, İstanbul Röleve ve Anıtlar Müdürlüğü ekiplerince denetleneceğini söyledi. Cengiz, restorasyon çalışmasını yürütecek firmaya projeyi tamamlaması için 6 ay süre verildiğini belirtti. Hayrullah Cengiz, Eyüp Sultan Türbesi'nin 1960'lı yılların başında kısmi bir restoras-yona tâbi tutulduğunu, ancak bu çalışmalara ilişkin resmi bir bilgi ve belgenin bulunmadığını, bu nedenle türbenin hangi bölümünün ne kadar restorasyona tâbi tutulduğunun bilinmediğini kaydetti.
Hazreti Halid Ebu Eyyüb El-Ensari
Hazreti Muhammed'e dedesi Abdülmuttalip Efendi'nin annesi tarafından akraba olan Hazreti Halid Ebu Eyyüb El-Ensari, hicretten iki yıl önce Müslüman oldu. Hazreti Muhammed'i evinde 7 ay misafir ettiği için 'Mihmandar-ı Resul' unvanıyla da anılan Ebu Eyyüb El-Ensari, aynı zamanda muhafızlığını da yaptığı için 'Alemdar-ı Resul' payesini kazandı. 668'de İstanbul'a yapılan sefere İslam ordusuyla birlikte katılan El-Ensari, 90 küsur yaşında binlerce kilometre zorlu yolculuktan sonra İstanbul surlarına kadar geldi ama hastalığı ağırlaşınca 669 yılında vefat etti ve surlara yakın bir yere defnedildi. Emeviler'in 669 yılındaki Konstantiniyye kuşatmasına katılan ve hastalanarak vefat eden Ebu Eyyüb El-Ensari'nin vasiyeti üzerine, İslam ordusunun ulaşabildiği en ileri noktada defnedildiği kabul ediliyor.
KIYMETLi ESERLER ÖZENLE SAKLANACAK
Türbenin içinde çok kıymetli eserlerin bulunduğunu anlatan Cengiz, Osmanlı padişahlarının Eyüp Sultan'a vermiş oldukları değerden dolayı türbeye çeşitli eşyalar bağışladığını söyledi. Cengiz, "Türbede 3. Selim Han'ın gümüş şebekesi vardır, tektir. 2. Mahmud'un hocası hattat Mustafa Rakım Efendi ile yaptığı sandukanın üzerindeki siyah örtü, 2. Abdülhamid'in yaptığı sedef kapı, bulunmaktadır. Kıymetli eserleri güvenli yerde muhafaza edeceğiz" dedi.
Yeni Şafak