Ya Rabbel Âlemin. Başta İslâm Âlemi olarak tüm insanlığın karşısında kör, sağır ve dilsiz olup aciz kaldıkları lanetlik bir millet olan Siyonistler’in bütün imkânları imha edip karadan, denizden ve havadan barbarca saldırdığı Gazze’den sağ çıkmamaları, bu gece Gazze’nin onlar için çıkılması mümkün olmayan bir bataklık olması duasıyla...
Allah’ım başta bizler olmak üzere insanlık sınıfta kaldı. Empati duygusunu, hemcinsine merhameti, mazlumun feryadına koşmayı yitirdi. Bu kadar tembel, bencil, korkak, aciz, iki yüzlü olunduğu bir dünyada Sen mazlum Filistinlileri koru, Sen onları himaye et, Sen onlara inşirah ver, Sen yaralarını sardır, Sen onlara zaferler nasib et. Sen, gaddar, zalim, barbar, ahlak ve insanlık özelliklerini kaybeden o zalimleri kahru perişan eyle.
Görünen o ki bizden bir şey çıkmıyor, Sen onlara ebabillerini gönder, Sen onlara gökten meleklerini indirerek koru ve ebabillerinle, meleklerinle o gaddarları, o zalimleri ve ahlak yoksunlarını oradan sağ çıkartma. Günlerdir, aylardır, hatta yıllardır o kahraman Filistinli kardeşlerimizin sadakat, tevekkül, cesaret ve teslimiyetlerinin hatırı için yardımlarına şehitler zümresini gönder. Tıpkı Hazreti İsa Aleyhisselam’ı çarmıha gererek öldürmeye çalışırken onların en azılı olanlarının onların gözüne Hazreti İsa olarak görünüp çarmıha gerilip öldürülmesi ve Hazreti İsa’nın da göğe yükselmesi gibi onlara da kendilerinin en azılı olanlarını Filistinli kardeşlerimiz olarak gösterip kendilerini birbirlerine kırdır, o kardeşlerimizi Rahman, Rahim, Rauf isimlerinle, Hazreti Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in hatırı için muhafaza eyle. O zalimleri kahr û perişan eyle.
Ne olur Eyy Rabb’im! Mu’cizelerinin sonu gelmez, o kimsesiz, kardeşsiz kalan ve bırakılan kardeşlerimizi mu’cizelerinle yalnız bırakma. İkinci bir Ebabil vakasına, ikinci bir Hayber fırtınasına, ikinci bir Bedir Zaferi’ne, ikinci bir Çanakkale Destanı’na bizleri şahit kıl. Ne olur, ne olur, ne olur, Rahmetinle, merhametinle, o zalimleri de Kahhar isminle bizleri şahit kıl Allah’ım.
Bu haydutların yaptıklarını, eylem ve söylemleriyle bütün bütün umut kırıcı bu İslâm Ümmeti’nin ayrılık ve tefrikalarının sonlanmasına, vesile eyle. Alem-i İslam’ın ittihadına vesile eyle. Selahaddini-i Eyyubiler’in, Yavuz Sultan Selimler’in, Hazretleri Ömerler’in doğum sancılarına inkılâb eyle. Alem-i İslam’ın akıllanıp din, diyanet, adalet, kardeşlik, gayret, helal, sa’y ve ticaretlerine vesile eyle.
Bize Ümmet olma, kardeş olma, birleşip güçlenme özelliklerine vesile eyle. Allah’ım ne olur, ne olur, ne olur... Sen neye kadir değilsin ki, Sen neye muktedir değilsin ki, Senin neye gücün yetmez ki...
Biz kaybettik, biz kazanamadık, biz mağlup olduk, biz maddeye taptık, nefsimize yenilip bir avuç Siyonist karşısında mağlup olduk, sınıfta kaldık. Sen bizim değil, o mağlup olmayan, pes etmeyen, korkmayan, mütevekkil olan, bütün dünyayı kahramanlıklarıyla şaşırtan, mü’minleri ve melekleri sevindiren Filistinli kardeşlerimizin haklı ve mücahidane mücadelelerinin hakkı için o kardeşlerimizi kurtar, Âlem-i İslam’ı uyandır.
Selahaddinlerin, Alparslanların, Fatihlerin, Süleymanların, Tarıkların bile gıptayla bakacağı kahramanları imdadımıza gönder, onlarla bizleri şad eyle, kusurlarımızdan, tembelliğimizden ve iftiraklarımızdan dolayı bizleri perişan eyleme, muzaffer eyle, kendine layık kul ve mücahid eyle. Amin, amin, amin...
(Zalim İsrail’in Zalimce Saldırılarının Yaşandığı Saatler, 23:12)