Serdar Aslan’ın haberi
RİSALEHABER – Tatil için Türkiye’yi tercih eden İskoçyalı Alan Rooney’in hayatını ezan sesi değiştirdi. O camiden duyduğu sesin ruhunda bir arayışa ilham olduğunu ifade eden Rooney Birleşik Krallık’ta çıkan bir günlük gazetede müslüman olma sürecini kaleme aldı.
Kur’an’ı Kerim’i okurken şok olduğunu ifade eden Rooney, müslüman olana kadar geçen 18 Aylık süreci şöyle anlattı:
Ben bir müslümanla tanışmadan müslüman olan orta yaşlı beyaz bir İskoçyalıyım
Orta yaşlarında beyaz, İskoçyanın Highlands bölgesinde yaşayan İskoçyalı bir adam nasıl müslüman olur, özellikle de hayatı boyunca bir müslümanı yakından tanımadıysa?
Benim için her şey Türkiye’nin güneyinde yerel bir tatil kasabasının camisinden duyduğum namaza çağrı (Ezan) ile başladı. O ses içimde bir şeyler uyandırdı ve ruhumda yeni bir arayışa ilham oldu.
Inverness'e evime döndüğümde, yerel kitapçıya giderek bir Kur'an alarak okumaya başladım. Okurken Allah'tan (orjinal metinde 'God' ifadesi var) çıktığım bu yolculukta bana rehber olmasını diledim.
Çok dua ettim. Genellikle de dizlerimin üzerinde...
Kur'an beni gerçekten şok etti. Okumak için oldukça korkutucu bir kitap çünkü size sizden çok şey anlatıyor. Hakkımda öğrendiğim bazı şeylerden hiç hoşlanmadım. Bu yüzden bazı değişiklikler yapmak için karar aldım.
Bir yerde Kur'an-ı okumayı bırakabileceğimi ve bu değişimi durdurabileceğimi biliyordum. Fakat şunu da biliyordum ki vazgeçersem gerçekten önemli bir şeyden vazgeçmiş olacağım.
Ve biliyordum ki bu sürecin sonunda Müslüman olacaktım.
Yine okumaya devam ettim. Bir boşluk, bir hata arayarak 3 defa okudum. Fakat bir tane bile bulamadım. Şimdi daha rahattım.
Bütün bunlar olurken en çok korktuğum kısım nasıl birine dönüşeceğimi merak ettiğim kısımdı. Başkalarının gözünde garip giyinen, garip konuşan garip biri mi olacaktım?
Ailem, arkadaşlarım ve iş arkadaşlarım hakkımda ne düşünecekti?
En önemlisi ben kendim hakkımda ne düşünecektim. Dönüştüğüm insandan hoşlanacak mıydım?
Online mecralarda araştırmalar yaptım, benzer deneyimlerden geçen insanların hikayelerini araştırdım. Hiçbir hikaye birebir aynı olmaz, sonuçta herkesin kendi yolculuğu, deneyimi kendine has. Yine de birilerinin senin geçtiğin yollardan geçtiğini bilmek iyi geliyor. Açıkçası ne zaman korksam, kendimi tuhaf hissetsem başkalarının hikayelerini araştırıp, baktım.
Online araştırmaların en büyük kazanımı Arapça nasıl dua edebileceğimi ve Kur'an okumayı öğrenmek. Ayrıca İslami müzikleri dinlerken kullanmak isteyebileceğim deyim ve ifadeleri de seçmeye başladım ve kullandım.
Bütün bunların arasında kilit nokta şu: herşeyi sorguladım; ki, din değiştirmekten bahseden biri için bu kesinlikle gerekli. Kendini sorguluyorsun, duyduğunu sorguluyorsun, okuduğunu sorguluyorsun.
Eğer birşey sana vicdanen doğru gelmiyorsa bu o şeyin doğru olmadığının bir göstergesi. Yani kalbini ve sezgilerini dikkatle dinlemek zorundasın.
Bu anlattığım süreçlerden geçmek 18 ayımı aldı. Bazı insalarda daha az yada daha çok olabilir. Ayrıca bu süreçte ben kendi başımaydım, hiç bir yardım almadım. Hiç bir müslümanla tanışmamıştım.
Bu 18 ayın sonunda kendimi Müslüman olarak görüyordum. Günde beş vakit namaz kılıyor, Ramazan orucumu tutuyor, yediğim içtiğim şeylerin helal ve haram şartlarına uygun olmasına dikkat ediyordum.
Bütün bunlardan sonra bulunduğum yerleşimde küçük bir cami keşfettim. Kendimi camiye attım. Uzandım, kapıyı çaldım ve kendimi tanıttım.
Başta şaşkınlıkla karşıladılar. Önce ne yapacaklarını bilemediler, daha sonra beni camiye buyur ederek, cemaatlerine kabul ettiler. Şimdi onlardan biriyim.
Hala öğrenilecek şeylerim var.
İslam nedir? Birinin kültürüyle dinini nasıl ayırt edebilirsiniz? Sizin kabul ettiğiniz İslam'la, herhangi bir kültürün özelliklerinin ayırt edilebilmesi için bu önemli bir nokta. Çünkü Kur'an'ın ayetlerine sadık kaldığı sürece bir insan kendi kimliğini tanımlayabilir.
Yani ben şimdi beyaz, orta yaşlı İskoç bir müslümanım ve böyle olmaktan mutluyum.
Alan Rooney