Risale Haber-Haber Merkezi
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi yıldönümünde bir çok şey konuşuldu. Bunların arasında eski MİT Müsteşarı Emre Taner'in 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu'nda yaptığı konuşma da vardı.
44 yıl boyunca Milli İstihbarat Teşkilatı'nda görev yapan ve emekliye ayrılan Emre Taner, F.Gülen'in Nurculuk içinde 1960'lı yıllardan itibaren farklı olduğunu 70'lerden itibaren tamamen farklı bir kulvara girdiğini söyledi.
Geçtiğimiz yılın Kasım ayında TBMM'ye gelerek komisyona konuşan Taner'in ilgili sözleri şöyle:
"15 Temmuz birçok dersi getirip önümüze koymuştur. Gören gözler de görmüştür, görmeyenler de görmüştür. Birbirimizi yiyerek bir yere varmamız mümkün değildir. Suçlayarak bir yere gitmemiz mümkün değildir. Ama özeleştirimizi de erkekçesine, açıkçasına yapmak mecburiyetindeyiz. Yapamadık. Alamadık. Fethullah Gülen'in 15 Temmuz'da bir ihtilale sebebiyet verebileceğini alamadı bu gizli servis, alamadı. Oturalım bunu düşünelim, bunu konuşalım. "
70’lerden itibaren F.Gülen'in tamamen farklı bir kulvara girdiğini gördük
“Grup genel Nurculuk platformu içerisinde 60’lı yıllardan itibaren dikkatimizi çekmeye başladı. 70’lerden itibaren grubun tamamen farklı bir kulvara girdiğini gördük. Hareketin prensiplerinin yeniden belirlendiği dönem. Eğitim en önemli unsur. Çok iyi adamlar seçiliyor, çok iyi eğitiliyor ve çok iyi yerler için hazırlanıyor. Bu dikkatlerden kaçmadı.
Bir çok servis F.Gülen'le ilgilenmeye başladı
“Gülen'in İzmir'e gelişi ile farklı bir yapı çıkıyor karşımıza. Yabancı ülkelerin birçok servis mensubu, diplomat kisvesiyle çeşitli maskelerle konuyla ve grupla ilgilenmeye başlıyorlar. Amerikalıları görüyoruz, başkalarını görüyoruz. Aranan nedir? Aranan o yılları gözünüzün önüne getirirseniz iyi huylu, iyi yüzlü İslam’ın arayışı. Batı bunu arıyor. Bunu Fethullah Gülen üzerinde denemeye çalışıyor.”
1980'ler'de Türkçülük şuuru öne çıkarılıyor
“80'li yıllara gelindiği zaman İslam’ın yanı sıra Türkçülük şuurunun da daha çok öne çıkarılmaya başlandığını görüyoruz. Ülke içinde ve dışındaki okullaşma faaliyetlerinde de büyük bir hızlanma. Tabiri caizse o dönemde bu okullaşma faaliyetini misyoner faaliyeti tarzında da yorumlamak mümkün. Yabancı etkisinde bir misyoner faaliyeti.”
Fetullahçılar 12 Eylül anayasasına evet dedi diğer Nurcu gruplar hayır dedi
12 Eylül darbesi grubun genel Nurculuk platformundaki ayrışmasını daha da hızlandırdı. Gülen Cemaati, 12 Eylül darbesine ‘evet’ diyenlerdendir. Diğer Nurcu gruplar ‘hayır’ dedi.
Bu ‘evet’in faydaları oldu. Sıkıyönetim uygulamalarından örgüt en az zararla çıktı. Özellikle okullarda ve eğitim faaliyetlerinde örgütün sıkıyönetim döneminde de yol aldığını görüyoruz.”
FETÖ örgütünün en büyük özelliği bizim düşüncemize göre çok ciddi bir dış destek bulabilmesidir. Hiçbir İslamcı grup bu ölçüde bir dış destek bulamamıştır.