Ömer Çiftçi'nin haberi:
RİSALEHABER-Dünyanın en çok kullanıcıya sahip sosyal medya sitesi olan Facebook ile ilgili şok iddia ortalığı karıştırdı. Myanmar ülkesinin Arakan bölgesinde yaşayan Rohingya Müslümanları, ülkelerinde etnik bir katliama, kimi uzmanlara göre soykırıma tabi tutuluyor. Bu soykırıma dünyanın dikkatini çekmeye çalışan Müslümanlar ise, sosyal medya platformlarını aktif olarak kullanmaya başladı.
Kendilerine Rohingya Aktivistleri ismini veren bir grup Arakanlı Müslüman ise bu hareketlerin öncüsü. Rohingya Aktivistleri, ülkelerindeki soykırıma dikkat çekmek için Facebook başta olmak üzere sosyal medya siteleri üzerinden belgeler paylaşıyor, resimler gösteriyor ve makaleler yazıyor. Fakat bu grubun tespit ettiği bir durum nedeniyle Facebook tepkilerin odağında.
İddiaya göre Arakanlı Müslümanlar konu ile ilgili ne zaman 'etnik temizlik' veya 'soykırım' ifadelerini kullansa, Facebook bu paylaşımları siliyor ve bu paylaşımları yayan hesapları bir bir kapatıyor. Son 10 günde Arakanlı Müslümanların doğrudan açtığı en az 100 sayfa kapanmış durumda. Aktivistlerden bir sözcü; "Umarım bu işte bir yanlışlık vardır. Şu an ülkemizdeki duruma dikkat çekip, destek toplamak için tek kaynağımız sosyal medya" ifadelerini kullanıyor.
Konu ile ilgili Facebook'tan resmi açıklama geldi. Facebook sözcüsü Ruchika Budhraja, yaptığı açıklamada, "Facebook'un insanların sorumlu bir şekilde paylaşım yapabileceği bir yer olmasını istiyoruz ve güvenli ve saygılı bir deneyim sunarken ifadeyi etkinleştirmek arasında doğru dengeyi sağlamaya çalışıyoruz. Bu yüzden Facebook'ta hangi tür paylaşıma izin verildiğini ve bize bildirilen ve kaldırılan içeriğin türünü özetleyen Topluluk Standartları'na sahibiz. Herkes, standartlarımızı ihlal ettiğini düşünürse içeriği bize bildirebilir. Myanmar'daki duruma yanıt olarak, içeriği Topluluk Standartlarımıza binaen dikkatli bir şekilde inceliyoruz" ifadelerini kullandı.
Elbette bu açıklama Arakanlı Aktivistleri memnun etmedi. Onlar bu tür resmi açıklamalardan ziyade, böylesi büyük bir zulme karşı destek istiyorlar. Eğer destek gelmiyorsa bile, destek için çağrılarının engellenmesini istemiyorlar.
Olayın ardından küçük bir deneme yapan aktivistler, bu sefer Budist hesaplar açarak Myanmar'daki olayların kurmaca olduğuna dair paylaşımlar yapmaya başladılar. Fakat 'ilkeli' Facebook, aynı yaklaşımı Budistlerin paylaşımı konusunda yapmamış. Üstelik gelen haberlere göre bölge halkından bazı kişiler gerçek adları ile paylaşım yapmaya bile korkuyorlar. Bu da Facebook'un bilgi paylaşımı konusundaki şüphelerini tekrar canlandırmış durumda.
Daily Beast'in haberine göre, bu olay sadece Rohingyalı Müslümanlar ile sınırlı değil. Örneğin Kanada'da yaşayan Arakan asıllı bir Müslüman olan Aung Tin, Kanada'daki evinden yaptığı ve Arakan'da yaşanan katliama dikkat çektiği paylaşımlarının ardından hesabının kapandığını ve bir aydır hesabına ulaşamadığını savunuyor.
Al Jezeera'nın çalışanlarından biri olan Nay San Lwin bu olan biteni Facebook içinde Myanmar'a karşı sempati duyan ve bu haberleri engellemeye çalışan biri olabileceği şeklinde yorumluyor. Lwin'e göre Facebook bu olay büyüyüp, imaj zedelenmesi yaşamadan tarafsız bir ekibi bu konuda görevlendirmeli.