Sosyal problemlere Peygamber Yolu'ndan çözümlerin arandığı uluslararası sempozyum sona erdi. 60 ülkeden katılan alimler, verdikleri mesajlarla dikkat çekti. Kardeşlik, eğitim, ideal toplum, sosyal dayanışma, güvenlik ve ilme saygının ele alındığı sempozyumda, fakirlik ve cehaletle mücadele çağrısı öne çıktı: "Sorun nimetlerin eksikliğinden değil, kaynakların kullanımındaki adaletsizlik ve gelir dağılımındaki dengesizlikten kaynaklanıyor."
Yeni Ümit ve Hira dergilerinin Gaziantep'te düzenlediği 'Sosyal Sorunlara Peygamber Yolu'ndan Çözümler' başlıklı sempozyum, İslam dünyasının önde gelen ilim ve fikir adamlarını bir araya getirdi. 60 ülkeden akademisyen ve din görevlisinin yanı sıra Türkiye'den kanaat önderleri, Diyanet çalışanları ve ilim adamları altı ayrı oturumda önemli tebliğler sundu. İki günlük programda çağımızın sorunlarına karşı çarpıcı öneriler getirildi. Kapanış oturumuna ise fakirlik ve cehaletle mücadele çağrıları damgasını vurdu. Prof. Dr. Osman Güner, fakirliğin, nimetlerin eksik ya da yetersiz olmasından değil, kaynakların kullanımındaki adaletsizlik ve gelir dağılımındaki dengesizlikten kaynaklandığını vurguladı.
Prof. Dr. Abdunnasır Ebu'l Basal da, sosyal kardeşliğin tesisi ve afet sonrası yardım üzerinde durdu. Müslüman ülkelerin doktorlarının izinlerinin bir kısmını ihtiyaç duyulan yerlerde geçirebileceğini, sosyal yardımlaşma protokollerinin yapılabileceğini, internet üzerinden öğrencilerin eğitilebileceğini söyledi. İlim ve alime verilen önemi anlatan Cezayirli Prof. Muhammed Babammi ise uluslararası eğitim faaliyetlerine işaret etti: "Fetihten sonra hicret yok denilir. Ama bugün önemli bir hicret yaşanıyor. Hizmetin en küçük bir genci ahlaktan nasıl dersler verebilirdi yoksa bize..."
KARDEŞLİĞİMİZİ YENİDEN KURMALIYIZ
Örnek kardeşlik modelini anlatan Ürdün'den katılan Prof. Dr. Abdunnasır Ebu'l Basal, modellere yönelik örnekler sundu. Peygamber Efendimiz'in (sas) kardeşliği nasıl tesis ettiğini anlatan Basal, ferdi kardeşliğin yanı sıra kurumsal ve protokol kardeşliğinin de hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti. Basal, sağlık, sosyal dayanışma, afet sonrası yardım, Arapça, Urduca ve Türkçe gibi Müslümanların konuştuğu dillerin öğretimi ve irşat hizmetleriyle de kardeşliğin öne çıkmasının gerektiğini söyledi.
Müslüman ülkelerin doktorlarının izinlerinin bir kısmını ihtiyaç duyulan ülkelerde geçirebileceğini, emeklilik, sağlık sigortası gibi sosyal yardımlaşma protokollerinin yapılabileceğini ifade eden Basal, internet üzerinden öğrencilerin Arapça, Türkçe, Urduca gibi dilleri öğrenmesini temin eden hizmetlerin yapılabileceğini, böylece Müslümanlar arasında diyaloğun artırılabileceğini ifade etti.
İnsanları birbirine ısındırmanın sadece maddi imkânların temini ile olamayacağını dile getiren Basal'a göre kardeşleştirme projelerinin eğitim, psikolojik, sağlık, sosyal ayaklarının da olması gerekiyor. Toplumsal kardeşliğin temininde ırkçılığın ve ulusalcılığın kaldırılması gerektiğini anlatan Basal, Kur'an-ı Kerim'de 90 ayette kardeşliğin geçtiğine işaret etti.
IRKÇILIK, BÖLGECİLİK, MEZHEPÇİLİK TEFRİKA SEBEBİ
Sempozyumda 'Fakirlik ve Çözüm Yolları'nı ele alan On Dokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Güner, fakirliğin nimetlerin eksik ya da yetersiz olmasından değil, kaynakların kullanımında adaletsizlik ve gelir dağılımındaki dengesizlikten kaynaklandığını söyledi. Rakamlarla dünya genelinde israfın boyutlarını ortaya koyan Güner, iktisadın fakirliğin ortadan kalkmasında en önemli kriterlerden biri olduğuna vurgu yaptı.
'Tefrika ve Çözüm Yolları' başlıklı tebliğ sunan Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Cüneyd Gökçe ise günümüzdeki tefrika sebeplerini ırkçılık, bölgecilik, aşiretçilik, fırkacılık, mezhepçilik, köylülük-şehirlilik, cinsiyet, fakir ve zengin ayrımı olarak sıraladı. Irkçılığın adaleti tarumar ettiğine vurgu yapan Gökçe, "Irkçılık, şeytani bir histir. Ve ilk temsilcisi de şeytandır." dedi. Efendimiz'in uygulamalarından örnekler veren Gökçe, Peygamber Efendimiz'in beşeriyetin kaynaşmasını ve kucaklaşmasını istediğini, bunu da hayatıyla ortaya koyduğunu vurguladı.
Zaman