Fakültesi birincisi Merve: Disiplini beş vakit namazla sağladım

İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 2024 birincisi olan Merve Çeto, geçtiğimiz günlerde KPSS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (DKAB) sınavında Türkiye birincisi olarak başarısını taçlandırdı

İstanbul’da ailesiyle birlikte yaşayan Çeto, dört kız kardeşin ikincisi. İstanbul’da doğan ve burada büyüyen Çeto’nun annesi ev hanımı, babası ise sekiz yıl önce vefat etmiş. Altı yaşında Kuran’ı Kerim okumayı öğrenen Çeto, on dört yaşında hafızlık yapmış. Hafızlık sürecinde liseyi açıktan okuyarak eğitimine devam etmiş olan Çeto, küçüklükten beri Kur’an-ı Kerim ile meşgul olmasının, hayatının devamındaki başarılarında çok büyük katkısı olduğunu söylüyor.

SURE EZBERİ İNSANIN ZİHNİNİ AÇIYOR

Çeto, “Sure ezberi insanın zihnini açan ve diri tutan bir şey. Herkese tavsiye ederim” diyor. Ayrıca ilkokul ve ortaokulda da başarılı bir öğrenci olan Çeto, matematik olimpiyatları gibi çeşitli yarışmalara katılmış ve dereceler elde etmiş.

İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde birinci olmanın yanı sıra KPSS DKAB’da Türkiye birincisi olan Çeto, motivasyon kaynağını şu sözlerle açıklıyor:

‘NE İŞ YAPIYORSAN EN GÜZEL ŞEKİLDE YAP’

“Fakülteye başladığım ilk günlerde belli bir sıralama ile buraya geldiysem biz öğrenciler için hocalarımız emek veriyorsa ve devletimiz, eğitimimiz için bize bu imkanları sunuyorsa ben de öğrenci olarak vazifemi en güzel şekilde yapacağım konusunda kendime bir söz verdim. Çünkü ben olmasaydım başka bir arkadaş burada olacaktı. İşgal ettiğim yerin hakkını vermeliydim. Benim hayat düsturum şudur: ‘Ne iş yapıyorsan en güzel şekilde yap.’ Küçük bir dikiş dahi olsa bu böyledir. Bu tutum devamında başarıyı getiriyor zaten. Beş sene üniversite hayatım boyunca her gün aynı heyecanla derslere katıldım. İlimle meşgul olmak beni mutlu eden bir şey.”

GÜNDE 5 VAKİT NAMAZ KILMAK İNSANIN DİSİPLİN SAHİBİ OLMASINDA OLDUKÇA ETKİLİ

Çeto, çalışma rutinini ve zorluklarla başa çıkma yöntemlerini de şöyle paylaşıyor:

“Neredeyse bir sene boyunca sınava hazırlandım. İlk olarak bu sürecin bir hafta gibi kısa bir süreç olmadığını kabullendim. Bu süreçte insanın kendisiyle barışık olması çok önemli. Zira insan sadece zihniyle hazırlanmıyor sınavlara. Bedenini de yormaması ona iyi bakması gerekir. Bir proje hazırlar gibi sınava hazırlanırken yediğim, içtiğim şeylerin dahi zihnime ve başarıma etkisi olduğunu düşünerek hareket ettim. Uykuma önem verdim ve hiçbir zaman uykusuz kalmadım. Aralıklı tekrarlar bu süreçte benim için çok önemliydi. Örneğin aldığım notları ayda bir aralıklarla tekrar ettim. Ders sürelerimi uzun tutmadım. En fazla bir saat çalıştıysam bir kahve molası verirdim. Motivasyona ihtiyacım olduğunda ileriyi görebilmeye çalıştım. Sıkılsam da öğrencilerime kavuşacağım anın hatırına sabrettim. Bu süreçte gerektiği kadar kaygı çok önemli. Çünkü o kaygı insanı güdülüyor. Kaygıyla birlikte ortada emek olduğu için ümit de var tabii. Gerisi ise Allah’a teslimiyet.”

İlahiyat eğitiminin ve manevi değerlerin başarı yolunda nasıl bir rol oynadığı üzerine Çeto, “Manevi değerler deyince aklıma ilk olarak namaz geldi. Çünkü vazifelerine dikkat eden bir Müslüman disiplin sahibidir. Günde 5 vakit namaz kılmak insanın disiplin sahibi olmasında oldukça etkili. Bu disiplin sayesinde sınava hazırlık sürecini verimli şekilde yönettim. Ayrıca hafızlığımın verdiği zihin açıklığı ve Allah’ın izniyle başarıyı yakaladım” sözleriyle açıklıyor.

GÜÇLÜ MÜMİN ZAYIF MÜMİNDEN DAHA HAYIRLIDIR

Fakülte birinciliğini şehit edildikleri için mezun olamayan Filistinli öğrencilere armağan eden Çeto, “İlim yolculuğumuzu hiçbir zaman bırakmayacağız. Böyle bir lüksümüz de yok. Çünkü güç, teknoloji, ilim vicdansız ellerde olduğu sürece ne yazık ki soykırım ve zulüm sahnelerine şahit olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullanıyor ve ekliyor: “Peygamber Efendimiz (sav) de ‘Güçlü mümin zayıf müminden daha hayırlıdır’ buyurmuş. Ancak bu şekilde Peygamber Efendimiz’in (sav) Yesrib’i dönüştürmesi gibi bu dünyayı darusselama yani barış diyarına dönüştürebiliriz. Bu görev biz gençlerin bir vazifesi. Birinciliğimi şehit edildikleri için mezun olamayan Filistinli öğrencilere armağan ettim. Kudüs şairi Nuri Pakdil’in dediği gibi ‘İhtiyacımız olan esaslı ve soylu bir öfke’. Bu zulme karşı yumuşak olamayız, başımızı eğemeyiz. Allah Filistin’de şehit olan tüm kardeşlerimize rahmet eylesin. Yaralılara da hayırlı acil şifalar ihsan eylesin. Müslümanların bu davada en kısa zamanda muzaffer olmaları için dua etmeye devam edelim ve boykot gibi elimizden gelen diğer hususlara da dikkat edelim.”

BİR AN ÖNCE ÖĞRENCİLERİME KAVUŞMAK İSTİYORUM

Hedefleri arasında ilk olarak atanıp öğrencilerine kavuşmak olduğunu belirten Çeto, “İlim beşikten mezara kadardır. Her zaman gelişime, yeniliklere açık bir öğretmen olacağım inşallah. Yüksek lisansa da başlıyorum bu sene. İslam mezhepleri tarihi ana bilim dalında yapacağım. Akademik olarak da çalışmalar yapmak ilim konusunda her daim kendimi yukarıya taşımak hedefimdir” diyor.

BAŞARI YOLUNDA İNANMAK ÇOK ÖNEMLİ

Gençlerin başarı yolunda hedeflerine ulaşmaları konusunda tavsiyelerde bulunan Merve Çeto, “Başarı yolunda inanmak çok önemli. Hedefini ufuklarda görebilmek asıl mesele. Hayatını ona göre düzenleyip bu hedefi dert edinebilmek de şart. Hedefleri olan arkadaşlarıma tavsiyelerimden biri bu süreçte karşılarına çıkan olumsuzluklara takılmamaları ve pes etmeden yollarına devam etmeleri. Zira zahmet olmadan rahmet olmaz. Diğer bir tavsiyem ise hedeflerine ulaşma yolunda bahanelere sığınmaktan uzak dursunlar. Bu süreçte bahanelere sığınmadan devam eden kazanıyor” şeklinde dile getiriyor.

Yeni Şafak

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Eğitim Haberleri