Fas İbn Zuhr Üniversitesi'nden Abdulkerim Akkevi, "Said Nursi ifrat ve tefritten uzak vasatın, sırat-ı müstakimin temsilcisidir" dedi.
İstanbul İlim ve Kültür Vakfı tarafından düzenlenen 11. Bediüzzaman Sempzoyumu'ndaki konuşmasında Akkevi, Bediüzzaman Said Nursi ve mefkuresi hakkında 8 maddelik bir değerlendirme yaptı.
1-Nursi bir iman abidesidir.
O imanın sıcaklığını gönüllere yerleştiriyor, insanı bütün kâinatla ilişkilendirerek aralarında muhteşem bir sevgi ve muhabbet bağı kurduruyor. Zaten kainatta asıl olan güzellik, temizlik ve pak fıtrat değil midir? Faydalı olanı alıp işe yaramayanı bırakmak akıl ve hikmetin gereğidir. İşte bu Said Nursi’nin bütün dünyaya sunduğu güçlü, korunaklı ve güzel iman kalesidir.
2-Nursi, insani değerlerin abide şahsiyetidir.
O akıl ve kalbiyle etrafında dünyayla ilgilenmiş, dünya savaşında Avrupa’da zulme uğrayan masum çoluk, çocuk, yaşlı ve kadınlara ağlamış ve bu acıyı kalbinin derinliklerinde hissetmiştir. Aman Allah’ım bu ne yüce bir şahsiyettir! İnsani acılardan beşeri yaralardan müteessir olup kendi acı ve kederlerini unutmaktadır. Sayısız acı ve elemlerini bir kenara bırakıp başkasının dert ve kederini öncelemek nasıl bir duygudur.
3-Nursi güzellik ve ümidin zirve kişisidir.
Risale-i Nur Külliyatı güzelliğin ve güzel görmenin sayısız örnekleriyle dolu muhteşem bir ansiklopedik eserdir. O eğitim metodu olarak hayrın, güzellik ve iyiliğin üzerinde yoğunlaşmış kötülük ve rezaletleri zayıflatma adına bütün dikkatleri erdemlik, birlik ve güzelliklere yönlendirmiş ve bu bağlam da ye’si öldürüp emelin, ümidin kapısını ardına kadar açmıştır.
4-Nursi, sevgi, dayanışma, kaynaşma ve muhabbet abidesidir.
En yüksek gür sadasıyla muhabbete en layık şeyin muhabbet olduğunu haykırdığı gibi düşmanlığa en layık olan şeyin de düşmanlık olduğunu ilan etmiştir: Muhabbete muhabbet, adavete adavet… O sürekli olarak birlik beraberlik ve kardeşliğe çağırmış; ırkçılık ve her türlü taassuba şiddetle karşı çıkmıştır.
5-Nursi ifrat ve tefritten uzak vasatın, sırat-ı müstakimin temsilcisidir.
O her şeye rağmen dost ve düşmanla insaflı olmayı başarmış; ilim ile akıl ruh ile kalp dengesini muhteşem sağlamıştır. Nursi’ye göre ilim, iman ve güzelliğin dengesi ve uyumu medeniyetin temelini oluşturur. Buna göre bilgi ve ilimle düşünce düzelir. İman sayesinde kalbi hastalıklar temizlenir güzel bakış ile ahlakı mükemmelleştirir.
6-Nursi İlim ve marifet adamıdır.
O, aklı erdikten itibaren sürekli olarak cehalet ve hurafelerle savaşmış ve ömrü boyunca marifet arayışında olmuştur.
7-Nursi nefsin terbiyesi konusunda abide şahsiyettir.
Gerçekten Bediüzzaman Said Nursi, nefis eğitimi konusunda özgün bir yere sahiptir. O sürekli tevazu prensibini ilke edinmiş, varlığını hiç saymış, benliğini topluluğun içinde eritmiştir. Kibir, ucb, kendini beğenme, enaniyet sahibi olma gibi hastalıklara karşı şiddetli uyarılar da bulunmuş; ümitsizlik ve ye’se karşı bayrak açmıştır.
8-Nursi huzur ve barışın limanıdır.
Bütün mahlukata şefkat gözüyle bakmış, değerli birer varlık olarak değerlendirmiştir. Bir karıncaya bile eziyet etmekten korkan şu pak şahsiyete bakar mısınız? Bütün hedefi insanların huzur ve güvende olmasını temin etmekti. Huzur ve emniyeti sağlanan kişinin duyuları sağlam çalışır; doğru ve düzgün düşünür ve gerçeğin ortaya çıkması daha sağlıklı ve kolay olur.
Risale-i Nurlar, sağlam iman kalesine girme noktasında Kur’an’ın tercümanı, tefsiridir.
Nefsin arınmasını taahhüd eder, hayır ve güzelliğin kapısını açarak sıla-i rahmi temin eder. Yani yakın çevreden uzak çevreye doğru önce kişinin akrabalarıyla bağını, sonra dindaşlarıyla olan irtibatını daha sonra bütün insanlarla olan bağını, son olarak da bütün mahlûkat ve kâinatla olan ilişkisini sağlamlaştırır.
Günümüzde insanlık her zamankinden daha fazla müsbet hareket öğretilerine ihtiyaç duymaktadır. Ancak bu sayede iyilik bayrağı dalgalanacak ve kötülük yerle bir olacaktır. Güzellikler ortaya çıkacak, çirkinlik ve rezaletler yok olacaktır. Muhabbet hükümferma olacak, düşmanlık silinip gidecektir.