Risale Haber-Haber Merkezi
Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Adnan Küçük, FETÖ'nün önce Nur cemaatinin verdiği müspet ortamı istismar ettiğini sonra da Nur cemaatine düşman olduğunu söyledi.
Star'daki Açık Görüş sayfasında FETÖ olayını değerlendiren Küçük, "Bu örgüt, ilk yıllarda dini cemaat hırkasıyla ortaya çıktı. Talebelik yıllarımda, bu yapıya mensup alt tabakada yer alan bazı kişilerin, içinde alkol olduğu gerekçesi ile kola içmediklerini, içinde domuz yağı olduğu gerekçesi ile margarin yağı yemediklerini işittim. Burada sözünü ettiğim hassasiyetler onların dini cemaat görünümünün özelliği olarak biliniyordu. Bu yapı, menfur emellerine ulaşmak amacıyla belli dönemlerde kendilerini Nur Cemaati’nin bir kolu olarak da tanıttı. Bunu yapmaktaki asıl maksatları, hem bu cemaat perdesi altında, arzuladıkları neticeye ulaşmak; hem bu cemaatin verdiği müspet ortamı istismar etmek, hem de gerçek mahiyetlerini ve amaçlarını bu perde ile örtmekti. Hatta uzun yıllar Said Nursi’nin Risalelerini okudukları da rivayet ediliyor. Fakat asıl maksatları Risalelerden layıkıyla faydalanmak olmadığı için, önce bundan üç-dört sene önce, Risaleleri tahrif etmeye kalkıştılar. Bunun üzerine Nur Cemaati ile aralarındaki ilişki ve benzerlikleri sıfırladılar. Sonra da bu cemaate düşman oldular" dedi.
Bu yapıya mensup olanların sinsi hareket ettiklerine daikkat çeken Küçük, hem en üst düzeyde takiyye ile kendilerini gizlediklerini, hem de kendilerinden olmayanlara FETÖ’cü yaftası yapıştırarak onlara zarar verdiklerini belirtti.
FETÖ'nün Nur cemaatinden ayırt edilmesi gerektiğini vurgulayan Küçük, "bu yapının başta Nur Cemaati olmak üzere sair dini cemaatlerden tam manası ile ayırt edilerek tasfiye edilmeleri için ne gerekiyorsa yapılması gerekiyor. Şu anda toplumun ve siyasi çevrelerin hemen hemen tamamında bu yapıya karşı bir ittifak ve fikir birliği oluşmuştur. Bu ittifak, bu kesimin tasfiye edilmesi akabinde, toplumsal barışın temin edilmesine katkı da sağlayabilir. Siyasi ihtilaflardaki keskinliğin zayıflaması, siyasi hayatta rahatlamaya vesile olabilir. Bunların dış güçlerin Türkiye’ye zarar vermek için kullanacakları bir araç olacak etkinlik ve gücü kaybetmeleri neticesinde onlar açısından umut olmaktan çıkmaları halinde, artık dış destekleri büyük ölçüde ortadan kalkacak ya da zayıflayacaktır. Her ne kadar bu işi başarmak zor ise de, Türkiye’nin bunu başarmaktan başka şansı yoktur" dedi.