Risale Haber-Haber Merkezi
AK Parti Isparta Milletvekili Said Yüce, FETÖ'nün en büyük engelinin Risale-i Nur ve talebeleri olduğunu, bunun için Risale-i Nur'u tahrif edip sahteleştirmeye çalıştığını, Bediüzzaman'ın talebelerini ise ölümle tehdit ettiğini söyledi.
TV 24'ün canlı yayınına katılan Yüce, FETÖ'nün başta Kur’an ve Hadis-i Şerif olmak üzere İslami değerleri istismar ve alet ettiğini belirtti. Yüce, "Yeri geldi ayeti, hadisi, alimleri, Bediüzzaman'ı istismar ederek, tahrif ederek hedefine doğru gidiyordu" ded.
Yüce'nin konuşmasından notlar şöyle:
İÇİ BOŞALTILMIŞ, RUHU ALINMIŞ BİR İSLAM HEDEFLEDİ
Son 40 yıldır vaazlarda, kasetlerde ve bu yapıya ait yayınlarda ağlayarak, ağlatarak çizdiği tablolarla halkı kandırdılar. Gazeteleri, kasetleri ile öyle bir tablo oluşturuyordu ki ilk gören etkileniyordu. Devlete, kurumlarına sızdılar. Asrımızın büyük İslam alimi Bediüzzaman Said Nursi, "iman ve Kur'an hizmeti hiç bir maddi, manevi ve uhrevi işlere alet edilemez" diyor. FETÖ ise bütün mukaddes değerleri alet ederek kullandı.
FETÖ'nün yapmak istediği içi boşaltılmış bir islam oluşturmak. Bediüzzaman'ın "zındıka komitesi" dediği oluşumlar da tam böyle bir şeyi istiyordu. FETÖ ve adamları bunu yapmak istedi. İçi boşaltılmış, ruhu alınmış bir İslam için çalıştılar.
CUMHURBAŞKANIMIZIN AKTARDIĞI BEDİÜZZAMAN SÖZÜ
Bediüzzaman'ın 6 bin sayfalık Risale-i Nur külliyatı Kur'an-ı Kerim'in mucizeliğini, Efendimizin (asm) Peygamberliğinin risaletini, hakikatini anlatır. Bediüzzaman kendi elini bile öptürmezdi.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin, "baki hakikatler fani şahsiyletler üzerine bina edilmez" sözünü meydanlarda, televizyonlarda, toplantılarda çok dile getirdi.
FETÖ İmamı Gazali, İmamı Rabbani ve Bediüzzaman gibi alimleri kendine engel olarak görüyordu. Gülen, Kur'an, Hadis ve Risale-i Nurdaki güzellikleri anlatıyor ama isim vermiyordu. Onları hırsızlıyordu. Kendi görüşü gibi anlatıyordu.
FETÖ'NÜN EN BÜYÜK ENGELİ RİSALE-İ NUR VE TALEBELERİYDİ
FETÖ'nün en büyük engeli Risale-i Nur ve takipçileriydi. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bu süreçlerden önce, Bediüzzaman Hazretlerinin talebeleriyle görüştü. 17 Aralıktan sonra Bediüzzaman'ın talebesi Mehmet Fırıncı abiye Amerika'dan telefon geldi. Ben de yanındaydım. "Önümüze çıkanı ortadan kaldırırız" şeklinde tehdit edildi.
FETÖ'cüler Risale-i Nuru tahrif ettiler. Sahteleştirmeye çalıştılar. Ondaki manevi kuvveti yok ederek kendi kitaplarına revaç vermeyi amaçladılar.
BEDİÜZZAMAN'IN TALEBELERİNE GELEN ÖLÜM TEHDİTLERİ
Bediüzzaman'ın talebeleri, tahriften vazgeçmesi için Gülen'e mektup yazdılar. Ama Gülen kabul etmedi. Bediüzzaman'ın talebelerine sosyal medyada hakaret ettiler. Türkiye imamı, Gazeteciler Yazarlar Vakfı eski başkanı Harun Tokak'la görüşmeye gittim. "Bediüzzaman'ın talebeleri çok üzülüyor bundan vazgeçin" dedik. En son "mahkemeye versinler" dedi. Sonra da "Latif Erdoğan ve Kemalettin Özdemir’e de söyle fazla konuşmasınlar, hayatlarıyla öderler" diye tehdit etti.
Görüşmeyi Mustafa Sungur ağabeye anlattım. Sungur abi ilk defa beddua etti. "Elleri ayakları kırılsın" dedi. Şimdi aynen bu yaşanıyor.
GÜLEN, "BEN NURCU DEĞİLİM" DİYORDU
Gülen, Bediüzzaman'ı Kürt diye ziyaret etmedi. Bunu açık açık yazdı. Risaleleri kendi maksadına alet etmek için kullandı. Her zaman Nurcu olduklarını inkar ettiler. Ama kamuoyunda tam tersi bilindi. 1971’de sıkıyönetim mahkemesinde bütün Nur talebeleri “Ben Nurcuyum” derken, o “Ben Nur talebesi değilim” dedi.
Bediüzzaman Adnan Menderes'i İslamiyet, vatan namına destekledi. Talebeleri de açık açık Recep Tayyip Erdoğan'ı ve AK Parti'yi destkledi. Açıklama yaptılar. Ama FETÖ'cüler bundan çok rahatsız oldular. Ardından Bediüzzaman Hazretlerinin talebelerinin üst üste ölümleri yaşandı. Bu adamlar herşeyin içine sızdıkları gibi bütün cemaatlerin içine de sızdılar ve bu sızanlar hala faal, aktif durumda olabilirler. Teyakkuzda olmak lazım.
Müceddit, İslami bir kavram. İmamı Rabbani, Halid-i Bağdadi, Mevlana, Şahı Nakşibend, Bediüzzaman gibi zatlar için kullanılıyor. Gerçek mücedditlerin derdi, şahsi anlamda maddi ve manevi bir maksat gütmeden İmani konulardır. Fakat FETÖ yapılanması öyle mi? Gülen kendini de bu silsleye dahil etmeye çalışlıyor. Halbuki bu mübarek isimlerin hiç birinin dünyalık bir şeyi yoktu.
HİÇ BİR TARİKAT VE CEMAAT ENDİŞE ETMESİN
Bediüzzaman tek parti döneminde tutuklanırken yurt dışına kaçırma tekliflerini geri çevirdi. "Mekke'de olsam buraya gelirdim" diyor.
Hiç bir cemaat, tarikat ve grup endişe etmesin. Hizmetlerine devam etsinler.
Gülen, 1991'de de Risale-i Nur'u sadeleştirmek istedi. Bediüzzaman'ın talebelerinden Bayram Yüksel ve Mustafa Sungur ağabeyler karşı çıktı. Bayram Yüksel ağabey çok şüpheli bir trafik kazasıyla vefat etti.