Filipinler, Risale-i Nur profesörü yetiştiriyor

Sonradan Müslüman olan Filipinli Sally hanım ile Muhammed Rıza Dalkılıç Filipinler hizmetlerini anlattı

 

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM:

 

Röportaj: Abdurrahman Iraz-RİSALEHABER

 

64 ÜNİVERSİTEDE RİSALE-İ NUR DERSLERİ İLE İLGİLİ BİR PROJE VAR

 

Risale-i Nur’u tam olarak ne zaman okudunuz?

 

Yani bir şeye eğer mükemmel diyeceksek, Müslümanlarla Hıristiyanlar için en mükemmel eser Kura’nı anlamayı kolaylaştıran Risale-i Nurdur. Kim olursan olsun her kimse Risale-i Nur’u okuyan birisi yenilenmiş bir hayata sahip olacak. Zorlayarak söylemek istemiyorum ama şiddetli bir arzu ile herkesin Risale-i Nuru okumasını istiyorum, bunun için çalışacağım.

 

Nihai hedefiniz nedir?

 

Tabi hizmetin bir çok tarafı var. Filipinler Risale-i Nur Enstütüsü var. Risale-i Nur hizmetlerini dört kısma ayırdık. Bununla ilgili heyetler var, meşveretler var. Şimdi bu dört kısmı anlatacak olanlardan birincisi Risale-i Nur Enstitüsünün hizmetleri, ikincisi dershane  hizmetleri, üçüncüsü neşriyat hizmetleri, dördüncüsü diğer muhtelif sahalarda yapılan hizmetler. Öğretmenlere ders veriyoruz. Onları eğitiyoruz. Yüksek Öğretim kurumuna bağlı, profesörlere öğretim görevlilerine, Risale-i Nur noktasından ders veriyoruz Enstütü bünyesinde.

 

Bu öğrenciler İslamiyeti öğretmeye meraklı. İslam dinine meraklı öğrencilerle bir araya getiriyoruz, onlara Risale-i Nur dersi veriyoruz. Diğer okullardan Enstitümüzün farkı şu, sadece İslami ilimlerle iştigal eden fakültelerle değil, bütün bölümlerde, fizik olabilir, matematik bölümünde olabilir eğitim fakültesinde olabilir, hangi bölümde hoca olursa olsun veya hangi bölümde öğrenci olursa olsun, Risale-i Nur Enstitüsünde sistematik olarak, din nasıl öğretilir, İslamiyet nasıl aktarılır, onlarla da dersler, çalıştaylar yapıyoruz. 64 üniversitede Risale-i Nur dersleri ile ilgili bir proje var ve onunla alakalı olarak çalışmalarımız var. Şu anda dört kitap hazırladık, o kitapları sürekli yeniliyoruz. Yeni şeyler geliyor.

 

64 Üniversitede Risale-i Nurun ders olma projesi mi var?

 

Evet

 

RİSALE-İ NURA KARŞI DR. NORA ŞERİF’TE BİR HAYRANLIK OLUŞUYOR

 

Bu proje ne zaman, kimin tarafından başlatıldı? Risale Haber okuyucularına duyuralım…

 

(Muhammed Rıza: Risale Haber’de kısmen çıkmıştı yine size anlatayım. 2007 senesinde, Bindanavo bölgesi Yüksek Öğrenim Kurumu Başkanı Nora Şerif, bir eğitim kongresine katılmak üzere Manila’ya gelir. Manila’da kalan ehli hizmet Emrah abimiz var. Orada her sene stand açıyoruz. Kitap fuarında o uluslar arası kitap fuarına gelen Dr. Nora Şerif İslami Kitapları bizim fuarda görünce standa meraklanır ve bir tane Lem’alar kitabını alır. Ertesi gün de çevre ve global ile alakalı bir kongrede konuşması var. Kitabı açıyor ve İsmi Kuddüs bahsini okuyor. Okuyunca telefon açıyor Emrah abiye diyor, “ben Risale-i Nur’u bilmiyorum, Bediüzzaman’ı da tanımıyorum ama Risale-i Nur’daki bu bahis, Risale-i Nur’un Filipinlerin Eğitim Sistemine entegre edilmesine sebeptir. Yarın gelip bu kongrede bir sunum yapabilir misiniz?”

 

Ve İsm-i Kuddus ile alakalı Emrah abi sabaha kadar çok güzel bir sunum hazırlıyor. Ertesi gün Manila Otelde yapılan uluslar arası o kongrede İsm-i Kuddus’ü anlatıyor. Dr.Nora Şerif’te bir hayranlık oluşuyor Risale-i Nura karşı. Davet ediyor, Saliha abla, Emrah abi, biz gittik. İki-üç ay beraber kaldık kendi binalarında. Daha sonra ağabeyleri de davet ettik. Kendisi de yüz adet Asay-ı Musa aldı hocalara dağıttı. Akabinde bu işin daha ciddi olabilmesi için, Yüksek Öğrenim Kurumu içerisinde yarı resmi Risale-i Nur Enstitüsünü kurdu ve açılışını Abdullah Yeğin abi yaptı. O Enstitü açıldıktan sonra, Enstitünün programı, projesi şu oldu: “Kur’an ve Hadisin Risale-i Nur vasıtasıyla Yüksek Öğrenim Kurumu müfredatına entegrasyonu.” Bu proje hayata geçirildi, derken dört kitap hazırlatıldı. Türkiye’de bulunan hocalara, Prof. Dr. Adem Tatlı, Prof. Dr. Alaaddin Başar, Prof. Dr. Şener Dilek, Prof. Dr. Yunus Çengel, Türkiye’de yaklaşık 20 kadar profesör Hoca Erzurum’dan, Malatya’dan, Kayseri’den, Ankara’dan, İstanbul’dan, Türkiye’nin muhtelif vilayetlerinden, çeşitli Nur meşreplerine bağlı olan Nur talebesi hocalar tarafından kitaplar hazırlandı. Dört kitap. Bu kitaplar geldikten sonra biz bu kitapları, revize ettik ve geliştirdik. Yani o bize bir kaynak oluşturdu. O kaynaktan sonra şu an itibariyle söylüyorum dünyada böyle bir kitap yok. Bu şu anda dünyaya mal olabilecek, İngilizce hazırlanmış, mükemmel bir seviyede Risale-i Nur esaslı din eğitimi kitabı.

 

MANİLA’DA RİSALE OFİS DİYE BİR YER KURUYORUZ

 

Kitabın adı ne?

 

İslam 1-2-3-4 diye hazırlandı. Fakat eğitimin son sistem dediğimiz, Amerika’da, Avrupa’da pedagoji ile uğraşan insanların, öğrenci merkezli, öğrenenler eksenli yeni bir kitap.

Şu anda bu kitaplarla ilgili ikinci bir aşamaya doğru ilerliyoruz. Öyle bir seviyeye geldi ki, Kitaplara İman, Ahirete İman, Meleklere İman, Peygamberlere İman, peygamberlerin gönderiliş maksadı, İslam Ahlaki bilgiler, tesanüt nedir, ittihat nedir, sadakat nedir, uhuvvet nedir, ihlas nedir, vefa nedir, izzet vs. bunlarla alakalı. Türkiye’de böyle bir eser yok. Dünyada da böyle bir çalışma yok. Böyle bir çalışma ilk oldu. Çok harika bir çalışma ortaya çıktı. Şu anda Manila’da Risale Ofis diye bir yer kuruyoruz, bu Risale Ofiste, üç dört tane büyük çalışmayı Avusturalya, Amerika, Rusya’dan istiyorlar. Hem Hıristiyanların istifade edebileceği, hem Müslümanların istifade edebileceği mükemmel bir çalışma ortaya çıktı. Elhamdülillah.

 

FİLİPİNLİ İNSANLAR RİSALE-İ NURU NASIL EĞİTİM SİSTEMİNE ENTEGRE EDEBİLİRİZ DİYE OTURUP DERTLENDİ

 

Bu kolay bir süreç değil, dört senedir bu kitaplar üzerinde çalışıyoruz. Çalışma esnasında hemen hemen haftada üç dört defa, hocalar bir araya geldi ve müfredat çalışmaları yapıldı. Bu hizmete de çok fayda sağlıyor. Yani Risale-i Nuru nasıl tanıtabilirdik buralarda? Bir araya geldiler Risale-i Nuru okudular ve biz bu Risale-i Nuru nasıl eğitim sistemine entegre edebiliriz diye Filipinli insanlar oturup dertlendi. Şu anda bu üniversitelerde Risale-i Nur’u ders kitabı olarak okutan okutmanlarımız dershaneden yetişen meyvelerimiz. Bizdeki medreseler açıldıktan sonra, medreselerden yetişmiş mesela Saliha abla onlarda bir tanesi, şu anda Risale-i Nur okutmanı veya Risale-i Nur profesörü diyelim. Muhatabımız kim? Üç yüz bin üniversite talebesi. Mesela Saliha ablanın şu anda talebe sayısı iki bin. İki bin talebeye Risale-i Nur’u anlatıyor. Bu Enstitü ile alakalı yeni bir binaya ihtiyacımız var,şimdi onun için çalışmalara başladık.Yani bizim kendimize ait Üniversite, Risale-i Nur’u bu şekilde ders  verecek. Şu anda Yüksek Öğrenim Kurumu binalarını kullanıyoruz ama istediğimiz gibi değiller. Kendimize ait Enstitü binası içerisinde dershanemizin, konferans salonlarının, okulların olduğu böyle bir yer.

 

Türkiye’nin tesiri çok fazla. Her şeyi anlatmak için çok deniyoruz, çok çaba harcıyoruz ama her şeyi anlatamıyoruz. Her şeyi anlatabilmek için Türkiye’yi görmeleri lazım. Bediüzzaman’ın hayatının iki meyvesi var birisi Risale-i Nur, diğeri ise Risale-i Nur cemaati. Mesela sadece hanım dershanesinde yaz döneminde altı ayrı okuma programı yapıldı. Bu sadece bir dershane ile alakalı değil bütün dershaneler içinde geçerli, kırktan fazla okuma programı yapıldı. Yüzlerce talebe ile muhatap olunuyor. Haftalarca bu talebeler dershanelerde kalıyorlar. Sürekli Risale-i Nur’la meşguller. Şu anda hedefimiz  okul zamanında da tatilde de her ay okuma programı yapmak. Risale-i Nur’u da, en iyi bir şekilde nasıl aktarabilir, onun derdini de taşıyoruz, onun için yollar arıyoruz. Biz hangi müsbet vesileyi kullanabilir ki insanlar Risale-i Nuru daha iyi anlasın. Şu anda teknolojinin her yolunu kullanıyoruz. Bir çok üniversitede Risale-i Nurlarla, Üstadla alakalı toplantılar, seminerler yapılıyor, konferanslar veriliyor. Hedeflerimizden birisi de okul öncesi eğitimle alakalı okul açmak.

(Son)

 

www.RisaleHaber.com 

Röportaj Haberleri