Çare Yardımlaşma Derneğinin organizasyonu ile Filipinler'e yapılacak bir hizmet gezisinin davetini alınca doğrusunu söylemek gerekirse heyecanlandık. İsmini hep duyduğumuz ve buralara gelenlerin hatıralarını defalarca dinlediğimiz bu Güney Doğu Asya ülkesini bizzat gezerek bu ülkenin farklı yüzlerini kendi gözlerimizle görmek elbette farklı bir tecrübe olacaktı. Bunun için de memnuniyetle bu organizasyona iştirak etmeyi kabul ettik.
Evet bu seyahat, zor ve meşakkatli olacaktı. Biz de bu meşakkati peşinen kabul ederek yola çıktık. Gazintep'ten İstanbul'a doğru bir seyahat ile bu seferimiz başladı. İtiraf etmeliyim, bu seyahatin İstanbul etabında hiç bir zorluk yoktu. Var olan zorlukları da, dostlarımız kolaylaştırdı.
İstanbul'da Üsküdar'da bulunan Fethi Paşa Korusunun nezih ve asude mekanı Dilruba'da geçiriğimiz yirmi dört saat, hayatımızda istifadeli ve feyizli saatler olarak, hatıralarımız arasındaki yerini aldı. Hararetli ve istifadeli sohbetleri süsleyen, maddi ve lezzetli nimetlerle birlikte, Filipinler için iyi bir başlangıç yaptığımı söyleyebiliriz. Çünkü bize aktarıldığı kadarıyla, çok yoğun ve dolu dolu bir Filipinler proğramı bizi bekliyordu.
Said Özadalı ve Abdurrahman İraz dostlarımızın lâtif latifeleri ile letafetlenen ve saatlerce devam eden güzel sohbetlerin heyecanı ile gittiğimiz İstanbul hava limanında, Malezya hava yollarına ait bir uçak ile İstanbul'dan havalandık. Dokuz bin kilometre olan bu ilk güzergahımız Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'a kadar devam edecek ve on saat sürecekti. Öğleden sonra saat üçte başlayan yolculuğumuz Türkiye saati ile saat geceyarısı 1'de Kuala Lumpur havalimanına inmekle sona erdi. Bu sırada Malezya'da saat sabahın altısını gösteriyordu.
Malezya hava yolları, hakikaten son derece güzel bir hizmet anlayışı ile çalışıyor ve görevliler misafirlerini memnun etmek için adeta çırpınıyor. Uçakta namaz kılmak için gerekli tedbirler alınmış. Çok sayıda yolcu namazlarını rahatlıkla ve hiçbir zorluk yaşamadan kılabildiler.
Malezya, İslam aleminin yıldız ülkelerinden ve bu durum Kuala Lumpur hava Limanı'na adım attığınız andan itibaren kendini gösteriyor. Malezya da tıpkı Türkiye gibi son yıllarda büyük gelişme gösteren ülkelerden birisidir. Ekonomik ve demokratik gelişimini tamamlamaya çalışmanın şevki ile ilerlemeye devam ediyor.
Öğle vakitlerinde saat on ikiye doğru yine Malezya hava yollarına ait bir uçakla Filipinler'in başkenti Manila'ya doğru hareket ediyoruz. Bu yolculugumuz da üç saat kadar devam ediyor. Manila büyük bir metropol ve nüfusu on beş milyon civarında. Filipinler uzak doğudaki tek Hıristiyan ülke. Filipinler'in Hıristiyanlaştırılmasının hazin bir hikayesi var. İnşallah bu durumu ileriki yazılarımızda anlatmaya çalışacağız. Manila'dan da başka bir uçağa binip ilk durağımız olan Zamboanga'ya ulaşmaya çalışacağız.
Manila'da iç hatlar hava limanı başka bur yerde ve bizi bekleyen araçlara binerek buraya gidiyoruz. Uçağımız saat on sekize doğru havalanıyor ve Filipinler hava yollarına ait bir uçakla bir buçuk saat süren bir yolculuğun ardından Ülkenin güneyinde bulunan ve Müslümanların yoğun bir şekilde yaşadığı Zamboanga'ya ayak basıyoruz.
Uzun uçak yolculuklarının ardından programımızın ilk bölümünü gerçekleştirmek üzere menzil-i maksudumuza ulaşıyoruz. Bizleri, Türkiye'den bu ülkeye giden hizmet kahramanları ile Filipinli müslüman kardeşlerimiz, büyük bir sevinç ve heyecan ile karşılıyorlar. Mehmet Rıza Demirdağ'ın müdebbirliğinde bu ülkede çok güzel hizmetlere imza atılıyor.
Filipinler'deki hizmet ve şevk gezimizdeki intiba ve gözlemlerimizi daha sonraki yazılarda nasip olursa aktarmaya çalışacağız.