Eski İsrailli askerlerin 2004’te kurduğu Breaking the Silence (Sessizliği Bozmak) adlı sivil toplum örgütü Filistinli çocuklara yönelik insan hakları ihlallerini dünyayla paylaşarak ‘ordu sırlarını’ ifşa etti.
‘Çocuklar ve Gençler: Asker Tanıklıkları 2005-2011’ başlıklı 72 sayfalık raporda, 850’den çok ‘itirafına’ yer verilen 30’dan fazla eski asker, Filistinli çocukların askerden kötü muamele görmesinin ‘rutin’ olduğunu ve görece sakin dönemlerde bile bu tip olayların yaşandığını anlattı.
Raporda şöyle dendi: ‘Fiziksel şiddet, ki çoğu zaman keyfi olarak uygulanıyor, çok küçük çocuklara karşı kullanılmaktadır. Askerler, genellikle 10 yaş altındaki çocukların, yaşlarının küçük olmasını göz ardı eden bir şekilde muamele görmelerinin rutin olduğunu anlattı. Bu rapordaki olaylar, ikinci İntifada’dan sonra yani güvenlik açısından sakin ve olaysız olarak algılanan bir dönemde gerçekleşse de, tanıkların ortaya çıkardığı gerçek şu ki, çocuklara sert muamele hız kesmeden devam etmiş.’
Sopalarla öldüresiye dövdük
Bir başçavuş, Ramallah’taki bir eylem sonrası bir mahalleye yaptıkları ‘ceza amaçlı baskın’ı şöyle anlattı: “10’dan fazla asker olarak öldüresiye dövmek için tahta soplarla semte girdik. Çocukları köşeye sıkıştırdık. Kaçmaya çalıştıkça tahta soplarla dövüyorduk. Ayrıca onlara koş emri verdik. Bir tür talim gibiydi. Amacımız koşarken yere düşmelerini sağlamaktı. Yere düşünce de gidip dövüyorduk. Yavaş koşanı da dövüyorduk, kural buydu. En sonunda çocukları tutukluyorduk.” Asker, bu ‘talim’n bazen aynı çocuklara 4-5 kez yaptırıldığını ve amacın ‘İsrail askerlerine taş atmalarını önlemek’ olduğunu söyledi.
Bir başçavuş da, sınırı geçmeye çalışan 12-14 yaşındaki çocukları düzenli olarak tutukladıklarını söylerken, “Bize onlara çocuk gibi değil de yardımcı terörist olarak muamele etmemiz öğretildi” dedi. Bir asker de, bir taş atma olayı sonrası Azzun köyüne baskınlarını şöyle anlattı: “9-10 yaşındaki çocuklar etrafa kaçıştı. Kısa bir kovalamaca sonrası onları yakaladık. Komutan, tabancasının horozunu kaldırıp bir çocuğun yüzüne dayadı. Çocuk ölesiye korkuyordu, öleceğine emindi. Hayatını bağışlaması için yalvarıp yakardı. Bir çocuk hayatının bağışlanması için yalvarmalı mı? Yüzüne tabanca dayalıyken merhamet mi dilenmeli? Bu, çocukta hayatı boyunca hiç kapanmayacak bir yara bırakır.”
Hapisanede sistematik işkence var
İsrailli insan hakları örgütü B’Tselem ve Cenevre merkezli ‘Çocuklar İçin Uluslararası Savunma’ (DCI) örgütlerinin raporlarıa göre, İsrail hapishanelerindeki Filistinli çocuklar yetkililer tarafından sistematik olarak kötü muameleye maruz bırakılıyor. 9 yaşındaki çocuklar bile sözlü ve fiili hakarete maruz kalırken, aileleriyle görüşmeleri engelleniyor ve işkence altında suçlu olduklarını itirafa zorlanıyorlar. 2012’nin ilk 6 ayında tutuklanan 45 çocuktan 39’u yumruklama ve tekmeleme gibi fiziksel saldırılara uğradığını anlattı.
Star