Zararsız sanıp ertelemeyin, ender rastlansa da bazı fobiler ölümle sonuçlanabiliyor. Geçtiğimiz hafta bakteri fobisinden hayatını kaybeden İngiliz kadının hikâyesi buna en çarpıcı örnek.
Fobi denince akla belli başlı örnekler gelir: Kediden köpekten korkan kadınlar ya da yükseklik, kapalı alan, asansör fobisinden dolayı her ortama giremeyenler. Belki de bu sebepten garipsedik İngiliz Samantha Hancox'un 'bakteri' fobisinden kaynaklanan ölümünü. Geçtiğimiz salı günü gazetelerin son sayfalarında onun ilginç ölüm haberi yer alıyordu. 18 yıldır günde 20 saat yıkanan Hancox, saatlerce sıcak su altında kaldığından sıvı kaybına uğramış, bağışıklık sistemi çöktüğü için hayatını kaybetmişti. Peki, neydi bakteri fobisi? Bir insanın hayatını onu ölüme götürecek kadar nasıl etkileyebiliyordu? Bakteri fobisi, mikrop kapma ve ölüm korkusuyla uzun saatler yıkanma isteği doğuran ağır bir obsesif kompulsif bozukluk (kişilerin kontrol edemedikleri ama sürekli tekrar ettikleri zararlı alışkanlıkları).
Duyunca yadırgadık ancak bilimsel olarak adı konmuş, "Böyle fobi mi olur?" dedirten birçok tür var. Kırmızı ışıktan, yüz kızarmasından (eritrofobi), acı çekmekten korkma (algolofobi); yıkanma fobisi (ablütofobi), gülme (geliofobi), kitap korkusu (bibliyofobi)... Bunlar zararsız gibi görünse de bir süre sonra kişinin sosyal ve mesleki yaşantısını bozacak hale gelebiliyor. Psikiyatrist Dr. Semra Baripoğlu, bu aşamadan sonra fobilerin hastalık olarak nitelendirileceğini ve tedavi edilmesi gerektiğini söylüyor. Örneğin sosyal fobik bir kişi toplantılara giremiyor, işyerinde-okulda sunum yapamıyor, topluluk içinde yemek yiyemiyor, konuşamıyorsa mutlaka bir uzmandan yardım alması gerekiyor.
Korku ve fobi farklı
Korku ile fobi aslında birbirinden çok farklı şeyler. Korku, gerçek bir tehlike ya da tehlike düşüncesinin uyandırdığı endişe duygusu iken; fobi, gerçekte korku oluşturmayacak bir obje, aktivite ya da duruma karşı aşırı korku duyma ve kaçınma hali. Fobinin yaşattığı aşırı korku hissi kişide panik atağa dahi yol açabiliyor. Semra Baripoğlu, "Fobik kişiler, saçma olduğunu bildikleri halde mantıklı düşünerek korkularıyla baş edemez, çareyi korku uyandıran durumlardan uzak durmakta bulurlar." diyor. a.kossekoglu@zaman.com.tr
***
Tedavisi ilaç ve psikoterapi
Hafif şiddette, nadir durumlarda ortaya çıkan fobilerin kişinin kendi çabalarıyla aşılması mümkün. Ancak sosyal fobi gibi hayatı olumsuz etkileyen durumlarda kişinin mutlaka tedavi görmesi gerekiyor. Tedavinin başarı oranıysa oldukça yüksek. Yani kişi bir süre sonra sağlığına kavuşabiliyor. Fobilerin tedavisinde ilaç ve psikoterapi birlikte kullanılıyor. Örneğin sosyal fobide ilaç tedavisinin bir yıl sürmesi gerekiyor. Psikoterapide ise kaygıyı azaltmaya yönelik çalışmalar (biyofeedback) ve bilişsel-davranışçı terapi teknikleri uygulanıyor.
Zayıflama fobisi öldürüyor
Psikiyatrist Dr. Semra Baripoğlu ölüme en fazla sebebiyet veren fobinin kilo alma korkusundan kaynaklanan "anoreksiya" olduğunu söylüyor. Aşırı kilo kaybı nedeniyle hastanın metabolizması bozuluyor, tıbbi müdahalelere rağmen kişi eski haline gelemiyor. Ülkemizde de bir-iki örneğini gördük geçtiğimiz senelerde. Baripoğlu, yaygınlığı açısından toplum sağlığını tehdit eden fobilerden birinin de dentofobi yani diş hekimi fobisi olduğunu söylüyor. Örnekleri görülse de fobilerin ya da obsesif kompulsif bozuklukların ölümcül düzeye geldiği vakalara ender rastlanıyor. Ancak Baripoğlu hastalık düzeyine gelinmeden tedavi edilmesi gerektiğini önemle hatırlatıyor.
***
Şaşırtan fobiler...
Haptofobi: Dokunulmaktan korkma
Ablütofobi: Yıkanma fobisi
Geliofobi: Gülme korkusu
Anuptafobi: Bekâr kalma fobisi
Emetefobi: Kusma fobisi
Antrofobi: İnsanlardan korkma
Algolofobi: Acı çekmekten korkma
Helyofobi: Güneşten korkma
Gamofobi: Evlenmekten korkma
Amnezifobi: Hafızasını kaybetmekten korkma
Atelofobi: Mükemmel ol(a)mamaktan korkma
Zaman