Fotoğraf meselesi, helallik ve Bediüzzaman Medya Ödülü
Askerlerin bakışları arasında secdeye gitmiş bir foto karesi aylar önce bize ulaştığında bu kişinin Bediüzzaman olduğu ileri sürülmüştü. Herhangi bir belgeye dayanmadığı için fazla ciddiye almamış bir yandan da "olabilir" gerekçesiyle araştırmalarımıza başlamıştık. Risale-i Nur çalışmalarıyla tanınan Ömer Özcan bu konuda ciddi bir araştırmaya girdi. Fotoğrafın kaynağının Rus arşivleri olduğuna dair gelen ipuçları takip edildi ancak tam bir neticeye varılamadı.
Fotoğraf elden ele dolaşıyordu. Bediüzzaman'a benzeten de vardı benzetmeyen de. Bu konuda Bediüzzaman'la yıllarını geçirmiş talebelerinin söyleyecekleri de önemliydi. Abdullah Yeğin ağabeyin sözleri gayet net oldu. Ardınan Bediüzzaman'ın avukatı Gültekin Sarıgül'ün ifadeleri de aynı yönde oldu. Ağabeylerin sözleri, olay anının aktarıldığı Tarihçe-i Hayat'taki bölüm ve yine Ömer Özcan'ın çalışmalarında yer alan bir şahidin sözleri ile birlikte fotoğrafı geçen hafta yayınladık. Haberin tam kaynağına ulaşamassak da haberin unsurlarından büyük kısmı oluşmuştu. Zira yayın yoluyla fotoğrafın gerçek kaynağına ulaşma imkanı olabilirdi.
Büyük ilgi gören, yüzlerce site tarafından alıntılanan, yüzbinlerce okunma sayısına ulaşan haberimize yorumlar da yağmaya başladı. Bunların bazılarında Bediüzzaman olmadığı ileri sürmüştü. Nitekim telefon ve maille gelen bu tarz itirazlara da görüşlerini belgelemeleri halinde fotoğraftaki kişinin Bediüzzaman olmadığını haberleştireceğimizi söyedik. Belge diye öne sürülen dökümanlar birbirinden kopyalanmış bir kaç blog sitesinden başka bir şey değildi. Bizim haberimizde ise Bediüzzaman'ın talebelerinin açık sözleri vardı.
Buna karşılık geçtiğimiz pazar günü Zaman yazarı Mustafa Armağan fotoğrafın Bediüzzaman'a ait olmadığına dair iddiasını ikinci bir fotoğrafla belgeledi. Ancak bizim haberimizi "asparagas" (Yalan ve uydurma haber) olarak nitelemesi hoş bir itham değildi. Zira ağabeylerimize de ulaşacak böyle bir ithamı kabul etmek mümkün değildi.
Daha fazla ayrıntıya ve yeni polemiklere kapı açmadan şunu bütün açıklığıyla ifade etmek istiyorum. Bizim yorum-haber tarzındaki açıklamamız da üslup açısından bugüne kadar sergilediğimiz çizgimizi zorlayan bir tarz oldu. Daha mutedil bir dil kullanılabilirdi.
Gelen uyarıları, 16. Mektupta geçen "Benim boynumda veya koynumda bir akrep bulunduğunu biri söylese veya gösterse, ondan darılmak değil, belki memnun olmak lâzım gelir" ifadeleri gibi karşılıyoruz.
Yayına başladığımız ilk günlerde Risale Haber'in ilkelerinden birini "kusurlar bize, güzellikler ise eserlere aittir" şeklinde ifade etmiştik. Burada görülen üslup hatası da Yayın Yönetmeni olarak bana ait. Hakkı geçenlerden helallik ve dua diliyoruz.
***
BEDİÜZZAMAN'IN EVİNE DÜŞEN GÖLGE!
Geçen haftanın diğer önemli bir konusu da Bediüzzaman'ın Isparta'daki evinin yanına tarihi mekanı gölgeleyecek inşaat izninin çıkması oldu. 7 katlı bina yapılma izni Ispartalılar tarafından tepkiyle karşılandı. Haberimizin ardından bir çok okuyucumuz yetkili mercilere tepkilerini dile getirdi. Yetkililere bir kez daha seslenerek söz konusu tarihi mekanın gölgelenmemesi için gerekli tedbirlerin alınması çağrısında bulunuyoruz.
***
ÜSTADIN TALEBELERİ İSLAM DÜNYASINDAKİ İSYANLARI DEĞERLENDİRİYOR
Arap dünyasında meydana gelen son olayları Bediüzzaman'ın talebelerine sorduk. Abdülkadir Badıllı ağabeyin ardından bugün de Mehmet Fırıncı ağabey İslam dünyasının bugünkü durumunu yorumladı.
***
BEDİÜZZAMAN PLATFORMUNDAN RİSALE HABER'E MEDYA ONUR ÖDÜLÜ
Mart ayı ile birlikte Bediüzzaman Said Nursi'yi anma etkinlikleri yurt içinde ve dışında yapılmaya başlandı. Gerek duyurularını gerekse haberlerini Risale Haber'de yayınlıyoruz. "Bediüzzaman'ı Anma ve Anlama Platformu" adı altında ilki geçen yıl Gaziantep'te yapılan etkinlikler bu yıl da sürdü. Bursa Bediüzzaman'ı Anma ve Anlama Platformu birbirinden güzel programlar düzenledi.
Programların en yoğun olduğu gün Medya Onur Ödülleri de verildi. Risale Haber'in de bu ödüle layık görülmesi bizleri şevklendirdi. Tertip heyetine bir kez daha teşekkürlerimizi sunuyoruz.