Fransa’nın tezi ve Türkiye’nin (olması gereken) cevabı

Cemil ERTEM

Ulus-devletler, pazar paylaşımı ve buradan yansıyan siyasi çıkarlar için iki temel alanda kapışırlar: Birincisi savaştır. İkincisi de diplomasi. Tabii Fransa’nın bu yaptığı diplomasi sınırlarını da aşıyor ama sonuçta bir kapışma. Burada Türkiye’nin tartışması gereken, bu dönemde Fransa, cepheden bir kapışmayı neden tercih ediyor sorusudur.
Ama bunun olmadığını görüyoruz. ‘Ama siz de Cezayir’de neler yaptınız’ ya da ‘Fransız malları almayın’ tepkileri sadece bu ‘Fransız hamlesi’ karşısında Türkiye’nin bir tezinin olmadığını ortaya koyuyor. Peki, Fransa’nın bir tezi var mı; evet. Çok net bir tezi ve bu teze bağlı bir çıkar politikası var... Tabii burada Fransa derken şu an iktidardaki Sarkozy Hükümeti’ni kastediyorum. Bu arada söyleyeyim; Sarkozy iktidarı, bunu birkaç yüz bin oy için yapmıyor.

Nedir Fransa’nın, daha doğrusu Sarkozy Hükümeti’nin tezi; özetle şu:

Avrupa’daki krize bakınca Avrupa’nın tam bir yol çatalına geldiğini görüyoruz. Ya birlik öncesi paradigmayı bir ‘birlikmiş’ gibi devam ettirecekler. Ya da gerçek anlamda bir ekonomik-siyasi birliğin adımlarını hızla atacaklar.

Birinci yol, aslında şimdiye değin, Almanya ve Fransa’nın dayatmaları ile devam edilen yoldu ve bu bitti. Ama bu yolun bir de ulus-devletler tüneli var. Bu tünel, iki ulus-devletin egemenliğinde bir Avrupa ve bu Avrupa’nın, İngiltere-ABD ikilisi ile ittifakı olarak kurgulanıyor.

Böylece çok kutuplu bir dünya yolculuğu sona erecek ve hızla Almanya-Fransa ve İngiltere-ABD egemenliğine dayalı çift kutuplu yeni paylaşıma geçeceğiz.

Ortadoğu, bu dengeye bağlı olarak yeniden kurulacak. Ama burada yola girmesi gereken üç ülke var: Rusya, İran ve Türkiye... Rusya görece kolay; çünkü Putin’e yol verilecek ve bir Avrasya Birliği’nin denetimli olarak yolu açılacak. İran-ABD gerilimi hep en üst düzeyde tutularak İran tehdidi (!) üzerinden silahlanma ve ‘birlik’ ideolojisi oluşturulacak.

Öte yandan Çin-ABD dehşet dengesi devam ettirilecek ve Vietnam gibi ülkelerin de Asya’da denetimsiz büyümelerinin önü kesilecek. Kuzey Kore ve İran gibi saatli bombalar sistemin gerilimi için bu halleriyle ‘yüzdürülecek.’

İşte Fransa’nın tezi bu. Bu teze bağlı olarak Türkiye ile gerilimi yükseltiyor. Çünkü Rusya ve İran’a göre en zor Türkiye.

Bunun için 1) Türkiye’nin büyümemesi lazım 2) Türkiye’nin AB sürecinden uzaklaşıp yeniden içine kapanması lazım (yani ‘laik’ bir İran...) 3) Türkiye’de Kürt sorununun devam etmesi, demokratikleşmenin yarım kalması, askerin yeniden hâkim siyasi aktör olması ve yeni Anayasa sürecinin-başlamadan- durması lazım.

Peki, biz Fransa’nın bu uğursuz savaş senaryosunu kolaylaştıran ‘şeyleri’ yapıyor muyuz; evet, kesinlikle evet. Tam Sarkozy’nin istediği gibi, Türkiye, hemen AB sürecini durdurmalıdır diyenlerden ödül aldı diye Yaşar Kemal’i aforoz edenlere kadar herkes Sarkozy’nin yardımcılığına soyunmuş durumda.

Star

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.