Türkiye'nin önemli tarımsal üretim merkezlerinden Şanlıurfa'da, GAP Eylem Planı kapsamında sulanabilen arazilerin artmasına paralel olarak tarımsal üretim de katlanıyor.
Kentte 2004 yılında 72 bin 37 ton olan mısır üretimi, 2017 yılında 750 bin tona, 2018 yılındaysa yaklaşık 1 milyon 450 bin tona ulaştı. Ekim alanlarıyla üretim miktarı da artan mısırda Türkiye üretiminin yaklaşık yüzde 20'si Şanlıurfa'dan karşılanıyor.
Harran Üniversitesi (HRÜ) Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Rıza Öztürkmen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mısırın Şanlıurfa için önemli bir tarımsal üretim olduğunu, buğday ve arpa gibi tahıl hasadı sonrası mısır ekiminin yapıldığını belirtti.
Geçen yıl ikinci ürün olarak yaklaşık 130 bin dekarlık alanda mısır ekiminin yapıldığı bilgisini paylaşan Öztürkmen, bu ekimlerden 1 milyon 450 bin ton üretim elde edildiğini söyledi.
"Bu yıl mısırda güzel bir yıl olacak"
Diğer bitkilere oranla daha dayanıklı olmasından dolayı çiftçilerin mısır ekimini tercih ettiğini anlatan Öztürkmen, şöyle devam etti:
"Bu yıl bölgede yeni ekimler olmakla beraber üretimin geçen yılın üzerine çıkacağı düşünülüyor. Çünkü pamuk bitkisinde çok fazla ilaç kullanılması ve gübre fiyatlarının yüksek olmasından dolayı çiftçi mısıra yöneldi. Mevsimin yağışlı geçmesi nedeniyle pamukta görülen zararlar mısırda görülmeyecek gibi. Çünkü mısır ekiminde mevsim ve toprak koşulları biraz daha yerine oturdu. Bu yıl mısırda güzel bir yıl olacak. Biz rekoltenin geçen senenin üzerine çıkacağını tahmin ediyoruz."
Bölge çiftçisinin mısıra yönelmesinin nedenleri arasında ilk baharda etkili olan ve uzun süren yağışlar olduğuna dikkati çeken Öztürkmen, başka ürünlerde istediğini alamayan çiftçilerin bu yıl mısırı tercih ettiğini söyledi.
Öztürkmen, mısır ekim alanının ileriki dönemlerde artabileceğine işaret ederek, "Geçen yıl mısır ekilen kısım 130 bin dekardı, biz bu yılın 200 bin dekar civarında mısır alanı olacağını düşünüyoruz. Bunun en büyük sebebi de çiftçilerimiz, pamukta iklim koşulları ve ıslaklıktan dolayı sorun yaşadılar. Pamuğun ekim dönemi çok yağışlı geçti, zarar gören yerler oldu. Dolayısıyla çiftçi o alanlara pamuk ekmeyip mısıra sakladı. Bu yıl mısırın rahatlıkla 200 bin dekar civarında olacağını bekliyoruz. Mısırda herhangi bir şekilde zararlılarının daha az olması, daha dayanıklı bir bitki olması masrafının biraz daha az olmasından dolayı çiftçinin mısırda tercihini artacak." değerlendirmesinde bulundu.
Ekim öncesi toprak analizi yapılmalı
Harran Üniversitesi (HRÜ) Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Rıza Öztürkmen, çiftçilerin ürünleri ekmeden önce mutlaka toprak analizi yaptırmaları gerektiğini anlatarak, bu sayede toprağa verilecek ilaç ve gübre miktarının dozunun ayarlanabileceğini vurguladı.
Çiftçinin toprak analizi sayesinde gereksiz yere ilaç kullanmayacağını ve bu sayede girdi maliyetlerini düşürebileceğinin altını çizen Öztürkmen, "Ne kadar fazla rekolte olursa olsun eğer biz fazla para harcarsak bizim elde ettiğimiz kar, gelir o kadar aşağıya düşecektir. Mısır'da da, pamukta da ekim öncesi iyi bir toprak analizi yaptığımız taktirde toprağa yeterli olan besin maddesini veririz. Bu da bizi karlılığa geçirir." dedi.
Öztürkmen, mısır üreticilerinin rekolte kaybı yaşamaması için sulamaya da dikkat etmeleri gerektiğini belirterek, tarlalarında yaşanabilecek bir olumsuzluk karşısında çiftçilerin teknik destek almasının önemli olduğunu kaydetti.
Çiftçi Halil Bozkurt da 200 dönümlük tarlasının bir kısmını ikinci ürün olarak mısıra ayırdığını söyledi.
Bu yıl mısırda bereketli bir sezon geçirmeyi beklediklerini anlatan Bozkurt, "Bu yıl ikinci ürün olarak mısır ekmeye karar verdim ve tarlamın 80 dönümünü mısıra ayırdım. Şu an için tarlada her şey yolunda görünüyor. İnşallah hasat zamanı da emeğimizin karşılığını alırız." diye konuştu.
aa