Öfkeyi büyütmek değil tepkiyi yüceltmek ve derinleştirmek; sadece bugünü değil geleceği de kurtarır. Haklılık gücü ile öfke uzun zaman yan yana gidemez; Sinsi pusular akışı değiştirir hatta çıkmaz sokaklara bile sokar.
Haklı iken haksız duruma düşmek gibi düşüşe sebebiyet verebilir öfke. Haklılıkta daim kalmak zordur bundan.
Dip derinliği sağlamsa üstteki dalgalar bir müddet sonra sükûna erer. Sığ sular ne kadar kükreye bilir? Hak’a dayanan, hakikat derinliğinde çağlayan fert ve toplumlara köpük kabarması kalkışmalar ne yapabilir?
Gün dalgası dünün köpüğüdür. Yarın dalga olup bir kenara atılmak istemeyen; “an” derinliğine dalmalı değil mi?
Hakikat ağacının kökü, gövdesi, dalları, yaprakları, çiçekleri ve meyvesi görülmeden ve hasat zamanı gözlenmeden meyve nasıl devşirilir? Hiç de anlık işler değildir bunlar; taş atma mesafesi zamanda olmaz bütün bu işler.
Öfke bazen bindiğin dalı kestirebilir, çok şiddetlenirse ormanı bile yakar! Fazlalıkları budamaksa meyveyi güzelleştirir.
Gaz ağacında saz çalmak gazoz gibi genirtir! Yarın ne gaz vardır, ne saz ne de gazoz!
Hakikat seherinde bülbül şakıya versin; kim susturabilir onu? Yarasalara kaçar gülden ve günden; gündem şarkısını bülbül çalar olur artık. Zamanı gelen baharı kim geri çevirebilir?
Ya hakikati söyleyen ol ya da dinleyen. Üçüncü olmak yok olmak.
Günü gelince ağaç meyveye durur, gönül serinliğe erer, bülbül gülü görür. Vakti seherdir, mekân gülün şarkısıyla şenlenir.
Şafak sökümü; sükûn diriliş; hakikat açılıştır. Derinlikte doğuştur yaşanılan; öfkede yıkılış değil.
Öfkeni büyütme; tepkiyi derinleştir ve yücelt.