“Gazete”ler, “cerîde”yken, o zaman, Hazret-i Üstâd,
Demiş: “Edîbler edebli olmalı!” Eyleyelim yâd:
Haysiyet kırıcı bir neşr ile ahlâkı sarsdılar;
Umûmî efkârı kılıp perîşân, ekdiler fesâd…
Düşüncesi, bütün halkın çıkarını gözetecek;
Olmalı gazetecinin sözü, tarafsız ve gerçek…
Hâlis niyetli, vicdânlı, îmânlı, hem de iz’ânlı;
Hakka hizmet ediyorken Hakk’dan çekinecek bir tek…
Mesleğini şahsî garaz, menfaate âlet etmez;
Hak bildiği yolu terkle, bâtıl yöne aslâ gitmez.
Düşünelim: Var mı böyle efsânevî kahramanlar?
Parmakla sayılır varsa, azınlıkda kalır; yetmez!