Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Gaziantep’te düzenlenen Kutlu Doğum programına katıldı.
Gaziantep İl Müftülüğü tarafından Kamil Ocak Stadyumu’nda düzenlenen programa, Gaziantep Valisi Erdal Ata, İl Müftüsü Prof. Dr. Ali Bakkal, bazı milletvekilleri ve Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey’in yanı sıra Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin de katıldı.
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, programda yaptığı konuşmada, günümüzde yaşadığımız kardeşliğin, Hz. Peygamberin ortaya koyduğu kardeşlik olmadığını söyledi.
Resul-i Ekrem Efendimizin farklı bir insanlık anlayışı getirdiğini belirten Başkan Görmez, tarih içinde bu anlayışın terk edildiği zamanlarda Yaratıcının, Müslümanların kalpleri arasına koyduğu ülfet ve muhabbeti aldığını, ardından da zillet ve esaretin başladığını vurguladı.
“Resul-i Ekrem’in, kardeşlik hukuku ve kardeşlik ahlâkı ile ilgili ortaya koyduğu ilkelere riayet etmek mecburiyetindeyiz.” diyen Başkan Görmez, Suriye’de yaşanan gelişmelere dikkat çekerek, “siyasi güç ve ihtirasların mezhep rengine bürünerek insanları ne hale soktuğunu ibretle izliyoruz.” diye konuştu.
Başkan Görmez, şöyle devam etti:
“Bu hafta vesilesiyle yanı başımızda beş asırdır barış içinde birlikte yaşadığımız Suriyeli kardeşlerimizin içine düştüğü acıyı hep birlikte yeniden hatırlayalım. Çanakkale Savaşı’nda en çok şehit düşen insanların Halep’ten oraya giden kardeşlerimiz olduklarını biliyor musunuz? Biz, hep beraber aynı tarihi yaşadık. Ancak, siyasi güç ve ihtirasların mezhep rengine bürünerek, insanları ne hale soktuğunu hep birlikte seyrediyoruz. Aynı Allah’a iman eden mümin ve Müslüman kardeşlerimizin, farklı düşüncelerden, farklı anlayışlardan oldukları için birbirlerine tanklarla tüfeklerle nasıl saldırdığını hepimiz ibretle izliyoruz. Öncelikle yüce Rabbimiz, yanı başımızda bu ızdırabı yaşayan kardeşlerimizi bir an önce huzur ve barışa kavuştursun.”
“Suriyeli kardeşlerimize el uzatmak zorundayız”
Somali’deki açlık ve Van’daki depremden sonra oluşan kardeşlik ve dayanışma anlayışının, çatışmalardan kaçarak ülkemize sığınan Suriyeliler için de harekete geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Başkan Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Nasıl ki, Somali’de açlık ve susuzluk çeken kardeşlerinize ellerinizi uzattınız. Nasıl ki, Van ve Erciş’de deprem olduğunda, yüreklerinizde deprem olmuş gibi, harekete geçtiniz. Şimdi de aynı şekilde inanıyorum ki Gaziantepli kardeşlerimiz, kendilerine sığınan Suriyeli muhacir kardeşlerine de aynı şekilde el uzatacaktır. Bundan hiçbir endişem yok. Tıpkı, Peygamber Efendimizin Medine’ye hicret ettiğinde Ensar ve Muhaciri kardeş kıldığı gibi, bizler de Suriyeli kardeşlerimize el uzatmak zorundayız.”
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Kutlu Doğum Haftasının bütün dünyayı kucaklayan bir kutlamaya dönüştüğünü belirterek, tüm insanlığın, Hz. Peygamberin getirdiği evrensel kardeşlik anlayışına ihtiyacı olduğunu dile getirdi.
Günümüzde insanlığın aynı hamurdan, aynı çamurdan yaratıldığını unuttuğunu kaydeden Başkan Görmez, bu yüzden Hz. Peygamberin getirdiği rahmet yüklü mesajlara tüm insanlığın ihtiyaç duyduğunu vurguladı.
Başkan Görmez, şöyle konuştu:
“Bugün insanlığın yüreğinde kin, öfke, gurur, mal sevgisi, mezhepçilik, ayrımcılık, fırkacılık, cinsiyetçilik, grupçuluk, ırkçılık ve daha sayamayacağım nice kara delikler açıldı. Bütün bu kara delikleri kapayacak bir tek ışık, bir tek rahmet var. O da Hz. Muhammed’in (sav) getirdiği mesajdır. Çünkü gördük ki, insanlar ve insanlık, aynı hamurdan, aynı çamurdan yaratıldığını unutuyor. Resul-i Ekrem Efendimiz Veda hutbesinde, Arap’ın Arap olmayana, beyaz olanın siyah olana hiçbir üstünlüğü olmadığını 1400 sene önce tüm insanlığa en yüksek sesle duyurduğu halde, insanlığın yüreklerinde var olan bu kara delikler, bütün ilişkileri zedelemeye, bütün kardeşlik duygularını talan etmeye devam ediyor. İşte bunun için onu yeniden anlamaya, onun getirdiği rahmet yüklü mesajlarla yeniden tanışmaya sadece biz Müslümanların değil bütün insanlığın ihtiyacı var."
“Allah Resulü’nün insana bakışını ve insana verdiği değeri yeniden bütün insanlığa anlatmak zorundayız”
Müminler arasındaki ilişkiyi ifade eden en güzel kelimenin, “kardeşlik” olduğuna dikkat çeken Başkan Görmez, Hz. Peygamberin getirdiği insanlık anlayışının tüm insanlığa anlatılması gerektiğini ancak önce Müslümanlar arasındaki kardeşliğin tesis edilmesi gerektiğini vurguladı.
Başkan Görmez, şöyle devam etti:
“Peygamber Efendimiz, bize farklı bir insanlık anlayışı getirdi. İnsanın yeryüzünde Allahın en büyük eseri olduğunu öğretti. Her varlıkta ve insanda yaratıcının bir nefhası olduğunu bildirdi. İnsanın yüreğinin ve kalbinin, Allah’ın evi olduğunu öğretti. ‘Rahman’ın hanesini incitirseniz, Allah’ı da incitirsiniz, onun hanesini incitirseniz beni de incitirsiniz’ dedi. Ancak insanlık, bunları unuttu.
Sadece son yüzyıl içinde iki büyük dünya savaşı ve adı konulmamış nice savaşlarla katledilen milyonlar. Ve bir ırk, hem de 20. yüzyılda, rengi siyah olduğu için köleleştirildi. Yeryüzünde bir başka ırk, sadece rengi kızıl olduğu için yok edildi. Onun için Allah Resulü’nün insana bakışını ve insana verdiği değeri yeniden bütün insanlığa anlatmaya hepimizin ihtiyacı var. Ancak bunu insanlığa anlatabilmek için önce Müslümanların kendi aralarında kardeş olmaları gerekiyor.”
“Peygamberimizin (sav) bize öğrettiği kardeşlik, bugün bizim yaşadığımız kardeşlik değil”
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, günümüzde yaşanan kardeşliğin, Efendimiz (sav)’in bize öğrettiği kardeşlik olmadığını da söyleyerek onun öğrettiği kardeşliğin yeniden ihya edilmesi gerektiğini söyledi. Başkan Görmez, şöyle devam etti:
“Elbette hala bizi kardeş kılan çok güçlü, çok önemli duygularımız var. Ancak onun bize öğrettiği kardeşlik, soy, sop, mevki, makam temelli değil, menfaat temelli bir kardeşlik hiç değil. Onun bize öğrettiği kardeşlik, sadece Allah rızası için olan bir kardeşlik. Biyolojik kardeşliğin çok fevkinde olan bir kardeşlik. Kan ve kafatası, kardeşlik ölçüleri içerisinde asla değerlendirilmemiştir. Ancak, aynı yüce değerler etrafında aynı Allah’a, aynı Peygambere, aynı kitaba iman eden, aynı dualarla güne başlayan, aynı dualarla yatağa yatan müminler topluluğu olarak, aynı kıyama duran, aynı secdeye varan kardeşler arasında daha farklı bir kardeşlik gerekiyor. Onun bize öğrettiği kardeşliğin yeniden ihya edilmesi lazım.
“Her bir Müslüman’ın elbette farklı aidiyetleri var. Farklı mensubiyetleri, farklı tercihleri var. Renklerimiz farklı olabilir, dillerimiz farklı olabilir, ırklarımız farklı olabilir, kabilelerimiz farklı olabilir, Ama bunların hiçbirisi bir üst kimliğe dönüştürülerek, İslâm kardeşliğinin önüne geçirilemez. Çünkü bütün bunların üstünde bizi birleştiren bir İslâm kardeşliğimiz var, iman kardeşliğimiz var. Onun için, Resul-i Ekrem’in kardeşlik hukuku ve kardeşlik ahlâkı ile ilgili ortaya koyduğu ilkelere riayet etmek mecburiyetindeyiz.”
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, sözlerini, “Allah, hepimize Resul-i Ekrem’in özlemini çektiği kardeşler topluluğu olmayı nasip etsin.” duasıyla tamamladı.
“İnsanlık, onun mesajlarıyla hayat buldu”
İl Müftüsü Prof. Dr. Ali Bakkal da Kutlu Doğum Haftasının Hz. Peygamberi anabilmek için en güzel fırsat olduğunu belirterek, “medeniyet Hz. Peygamberle medeniyet oldu ve insanlık onun getirdiği mesajlarla hayat buldu. Onun ümmeti olarak elbette onu anmaya ve anlamaya çalışacağız.” dedi
“Onu hayatımıza rehber etmemiz gerekiyor”
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin de Peygamber Efendimizin hayatını özetlediği konuşmasında, İslâm tarihinin kanla değil, kalemle yazıldığını söyledi. “Onun medeniyeti, merhamet, adalet, şefkat ve kardeşlik medeniyetidir.” diyen Bakan Şahin şöyle konuştu: “Bu topraklarda Firavunlar, Neronlar yetişmemiştir. Bu topraklarda Mevlanalar, Yunuslar, Hacı Bektaş-ı Veliler yetişmiştir. Bizim tarihimiz kanla değil, kalemle yazılmıştır. Ancak bizim için önemli olan bu ilahi mesajı ne kadar içselleştirebildiğimizdir. Ne kadar emin ve güvenilir insanlarız? Bunu vicdanlarımıza sorduğumuzda oradan gelecek cevap, bizim için belirleyici olacak cevaptır. Eğer cevap kötü ise silkelenip kendimize gelmemiz ve onun mesajını tekrar hayatımıza hâkim kılmamız gerekiyor. Bu mübarek geceler, hepimiz için kendimizi hesaba çektiğimiz ve çekeceğimiz önemli zamanlardır. Zaman, "ben" değil, "biz" deme zamanıdır. Kırılanı, döküleni onarma, kardeşliğimizi daha da pekiştirme zamanıdır. Kur’anı anlamak, ilham kaynağı ve yol gösterici olarak görmek ve hayatımıza rehber etmemiz gerektiğini düşünüyorum.”
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Gaziantep’teki temasları kapsamında Gaziantep Valisi Erdal Ata ve Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey’i de makamlarında ziyaret etti.