Diyarbakır Veni Vidi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Çoksüer, kadınlarda sigara bağımlılığının çoğu zaman gebelik sürecinde de devam edebildiğine dikkat çekti. Yurt dışında yapılan geniş çaplı bir çalışmada yaklaşık beş kadından birinin gebe iken sigara kullandığının belirlendiğini vurgulayan Çoksüer, “Ülkemizde yapılan çalışmalarda ise, genel olarak dört ya da beş kadından birisi gebeliğinde sigara içmektedir. Sigara 4 bin kimyasal madde içermektedir.
Bu kimyasal maddeler hem annenin hem de bebeğin organlarına zarar veriyor. Gebelik sırasında sigara içmek genellikle çocuklar için düşük doğum ağırlığı, azalmış akciğer kapasitesi, astım ve obeziteyi içeren bir takım sağlık riskleriyle ilişkilendirilmiştir. Fakat genellikle sonraki yaşamda üreme sistemi kanseri gelişimiyle ilişkilendirilmediğini belirtti. Yapılan yeni bir çalışmada gebeyken sigara içen kadınların kız çocuklarının sonraki yaşamlarında yumurtalık ve meme kanseri riski atıyor” dedi.
Sigaranın hormonal olarak da birtakım bozukluklara sebep olduğunu anlatan Çoksüer, gebelerin sigarayı bırakmasıyla birlikte bebek sağlığında da olumlu yönde gelişme gösterileceğini kaydetti. Çoksüer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Avustrulya Üniversitesinde yapılan bir çalışmada, kadınların daha erken yaşta adete girdiklerini ve erken yaşta menarşa ulaşan kadınların daha fazla sayıda östrojen gibi hormonlara daha fazla maruziyete bağlı olarak üreme sistemi kanserleri için daha fazla riske yol açtığını söyledi. Ve erken puberteye girmiş çocuklarda kemik gelişimi normalden daha erken sonlanacağından kısa boylu olurlar.
Ayrıca hormonal fonksiyonlarda bozulma olacağı için kızların üreme organların fonksiyonları azalır. Gebelikte sigarayı bırakmaya başladığı andan itibaren bebek sağlığı da olumlu yönde etkilenmeye başlayacaktır. Gebelik, sigara bırakmak için en ideal dönemlerden birisidir. Hamile bayanların sigara içerek çocuklarının sonraki yaşamlarında kısırlık, yumurtalık ve meme kanseri riskinden kaçınmaları gerekir” dedi.
IHA