Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Yunus Sûresi 67-70. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:
67-Geceyi içinde istirâhat etmeniz için (karanlık), gündüzü ise (çalışmanız için etrâfınızı) aydınlatıcı kılan O’dur. Şüphe yok ki bunda, dinleyen bir kavim için apaçık deliller vardır.
68-“Allah çocuk edindi” dediler. (Hâşâ!) O bundan münezzehtir! O, Ganî (hiçbir şeye muhtaç olmayan)dır. Göklerde olanlar ve yerde bulunanlar O’nundur. Yanınızda buna (bu asılsız iddiânıza dâir) hiçbir delil yoktur! Allah’a karşı bilemeyeceğiniz şeyi mi söylüyorsunuz?
69-De ki: “Allah’a karşı yalan uyduranlar, şübhesiz kurtuluşa eremezler!”
70-Dünyada (az) bir faydalanmanın ardından, dönüşleri bizedir;(*) sonra da, inkâr etmekte olduklarından dolayı onlara (pek) şiddetli azâbı tattırırız.
(*) “Mülk Allah’ındır. Sende emâneten duruyor. O, emâneti ibkā edip (ebedîleştirip) senin için muhâfaza edecek. Sende kalırsa, meccânen zâil olur (boşu boşuna kaybolur) gider. Devâmı olmayan bir şeyde lezzet yoktur. Sen zâilsin (fânîsin). Dünya da zâildir. Halkın dünyası da zâildir. Kâinâtın şu şekl-i hâzırı da zâildir. Bunlar sâniye, dakīka, saat, gün gibi birbirini ta‘kīben zevâle (fenâya) gidiyorlar. Âhirette seni kurtaracak bir eserin yoksa, fânî dünyaya bıraktığın eserlere de kıymet verme!” (Mesnevî-i Nûriye, Habbe, 114)