2008 rakamlarına göre, Türkiye'de 0-24 yaş arası 30 milyonun üzerinde genç var. Bu genç nüfusta kıyafet, gıda, kitap, okul giderleri ve eğlence gibi diğer özel harcamalarıyla çok geniş bir yelpazede büyük bir pazar oluşturuyor.
Bu nedenle firmalar hem krizle birlikte düşen tüketim harcamalarını canlandırmak hemde gençlik pazarından pay alabilmek için reklam harcamalarına yöneliyor. Reklam için kesenin ağzını açan dev markalar, gençlere yönelik özel organizasyonlarda yapıyor.
Bunların başında da özellikle bahar aylarında okulların düzenlediği festival ve şenlik gibi organizasyonlar geliyor. Böylece firmalar gençlere yönelik tanıtım ve pazarlama yapabiliyor. Başını Vakıf üniversitelerinin çektiği bahar şenlikleri birer festival havasına dönüşürken, gençlerde çeşitli firmaların sponsorluğunda gerçekleşen festivallerde hem bir araya geliyor hemde dünyaca ünlü yıldızları bu sayede dinleyebiliyor.
İlk ders anneden
Genç ve dinamik nüfusa sahip Türkiye, bu özelliği ile firmalara dev bir pazar oluşturuyor. Gençler, en fazla harcamayı alışveriş sırasında yapıyor. Araştırma şirketleri Trend Group tarafından yapılan 12-25 yaş arasında gençlerle yapılan güncel araştırma, gençlerin alışveriş konusundaki tercihleri hakkında ilginç bulgulara ulaştı.
Genç denince akla ilk gelen aktivitelerin başında haliyle alışveriş geliyor. Kimi gençler, gerekmedikçe alışverişe gitmediğini dile getirirken, kimileride alışverişi geçici bir tatminle özdeşleştirip, aldıkları şey küçükte olsa zevk aldıklarını belirtiyor. Erkekler, alışveriş konusunda 'gerekmedikçe gitmem' derken, kadınlar ise alışverişi hayatın bir parçası olarak görüyor. Alışverişi keyifle özdeşleştirenler kendilerini sıkıntılı ve üzgün oldukları durumlarda şımartmak için alışverişe çıkıyor.
Gençlerin büyük çoğunluğu ise her hafta sonu mutlaka kendine yeni birşey alıyor. Alınan ürün keçeli bir kalem veya küçük bir bilgisayar parçasıda olabiliyor. Alışverişe küçük yaş gruplarından önce anne ile gidiliyor. İleriki yaşlarda ise alışverişe arkadaşlarla yada yalnız çıkılıyor.
Haber 7