Ergenlik çağındaki oğlunuz veya kızınız günün çoğunu odasında geçiriyor, sorularınıza kaçamak cevaplar mı veriyor? Çocuğunuzla iletişimin giderek bozulduğunu ve onun sizden uzaklaştığını mı hissediyorsunuz? Gençlerin böyle evreler geçirmesi normaldir. Ama siz yine de bu kritik eşikleri mutlu sona çevirebilmelisiniz. Bu kritik anlarda çocuğunuzun yanında olmalı, onu anlamaya çalışmalısınız.
Ergenlik çağındaki çocuğunuz sizden hep uzak, sorduğunuz sorulara kısa ve kaçamak cevaplar veriyor ve zamanının çoğunu ya odasında yalnız ya da pek tanımadığınız arkadaşlarıyla mı geçiriyor? Onunla daha iyi bir iletişim içinde olmak mı istiyorsunuz? Şurası bir gerçek ki; gençlerin çoğu kısa süreli de olsa böyle yalnız veya arkadaş arasında daha mutlu bir dönem geçirirler. Bununla beraber bu süreçte bazı kritik anlar veya davranışlara gereken önem verilirse aileyle daha iyi ilişkiler içinde olacaklardır.
1: Gencin, ailesinin yardımına ihtiyaç duyduğu an: Ergen ne kadar kendi dünyasına çekilmiş olsa da ailesini zaman zaman yanında ister. En sık rastlanılanlar: Hastayken, okulda öğretmenlerle sorunları varken, derslerini nasıl çalışacağını, ödevlerini nasıl yapacağını anlamaya çalışırken, arkadaşlarıyla tanıştırmak ya da sorunlarını çözmek istediklerinde. Bu ihtiyaç duyulan anlar kritik olup ergenle ailesinin daha yakın bir iletişim içine girmesini kolaylaştırır.
Genç, anne-babanın yaptıklarına ilgi gösterdiğinde: Çocukluktan gençliğe geçişte ergen, anne-babasının mesleği, hobileri ya da ilgi alanlarına ilgi gösterir. Böyle anlarda anne-babanın gösterdiği tepki, takdir ve yönlendirme şekli olumluysa ortak bir faaliyet alanı veya konu bulunur ve yakınlaşma devam eder. Anne-baba ilgisiz davrandığı ya da uygun destek vermediğinde önemli bir fırsat kaçırılmış olur.
Genç, anne-babayla sohbet için yanına geldiği an: Gençlerin anne-babalarının yanına konuşmak için kendiliklerinden geldiklerinde onlara nasihat edilmesi ve sorumluluklarının hatırlatılması genci uzaklaştırmaktadır. Anne-baba bir problem hakkında konuşmak istediklerinde farklı bir zamanı kollamalıdır.
Gence sınır konulması gerektiği fakat ihmal edildiği an: Bazı anlar vardır ki; genç, anne-babanın uygun görmediği bir davranışta bulunmak üzeredir. Bu konuda kendisi de kararsızdır. O anda anne-babanın düşüncesine önem verir. Anne-baba kendi iş yoğunluğu, konuyu anlamaması ya da kararsız olması gibi nedenlerle uygun zamanda uygun tepki vermezse istenmeyen davranış tekrarlanarak alışkanlığa dönüşür. Anne-baba daha sonra uygun tepkiyi gösterse de kritik andaki kadar etkili olmaz ve girilen yoldan geri dönüş ya zor ya da imkansız olur.
Gencin duyguları ya da yaşadıkları hakkında konuştuğu an: Gençlerin çoğu problemlerin farkındadırlar fakat çözüm için gereken becerileri eksiktir. Diğer taraftan pek çok problemle aynı anda baş etmek durumunda olup zorlanmaktadır. Ailenin yardımına başvurur ve probleme yol açan davranışları hakkında genelde kendileri de konuşmak ister. Bu anda yapılan yorumlar, suçlamalar birçok genç tarafından sözünün kesilmesi olarak anlaşılır ve bir daha konuşmak istemez. Anne-babanın genci böyle zamanlarda yorumsuz dinlemesi, onun duygu ve düşüncelerini anlamasını kolaylaştırır.
Farika Teymur Artır, Zaman