1950'li yıllarda bir gazete "Ordu içinde hükümeti devirip Başbakan Menderes'in vücudunda sigara söndürmeyi, sonra da onu asmayı –hem de iki kere ipe çekmeyi- planlayanlar var" diye bir iddia ortaya atsaydı, belki "aklı ve vicdanı olan hiçbir kimse" buna inanmazdı; ama oldu bu.
12 Eylül 1980'den önce bir gazete "Genelkurmay askeri darbeye hazırlanıyor. Kurulacak askeri rejim 'Kürdüm' diyen herkesi –çobanları bile- sistematik işkenceden geçirecek" diye yazsaydı, "aklı ve vicdanı olan hiçbir kimse" buna da inanmak istemezdi, ama bu da oldu.
27 Mayıs cuntasının askeri darbeye zemin hazırlamak için kanlı çatışmaları kışkırttığı, 12 Eylül cuntasının kanlı çatışmaların artmasından –darbe şartlarını olgunlaştırmaya yaradığı için- medet umduğu ve dolayısıyla bunları durdurmak için üzerine düşen vazifeyi yapmadığı da malum.
Ve 28 Şubat sürecindeki provokasyonlar, andıçlar…
"Kargaşa çıkarmak için Fatih ve Beyazıt camilerini bombalayacaklardı, kendi uçağımızı düşüreceklerdi, 200 bin kişiyi tutuklayacaklardı, seçilmiş hükümeti devirip Rifat Hisarcıklıoğlu'nun başbakanlığında bir teknokratlar hükümeti kuracaklardı" diyen Taraf gazetesine inanmamız için bütün deliller elde.
Zaten darbe hazırlığı –veya en azından darbe için zihin jimnastiği- yapmakla suçlananlar da bunu kategorik olarak reddetmiyorlar.
'Tatbikat' diyorlar, 'Rutin harp oyunları' diyorlar, 'Bunlar hep yapılır' diyorlar (Üzerinde Başbakan'ın evinin krokisiyle yakalanan subay da öyle demişti).
İlgili "Tatbikatlar Programı" ve "seminer"in yapıldığını kabul eden, fakat "ortaya atılan iddialar"ın "aklı ve vicdanı olan hiçbir kimse" tarafından kabul edilemeyeceğini ileri süren Genelkurmay Başkanlığı, bu kadar iyimser olmamalı.
27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980 darbeleri ve 28 Şubat 1997 "post modern darbe"si için hâlâ özür dilememiş olan, bu darbelerle kurulan zulüm düzenlerindeki vahşetlerden pişmanlık bildirmeye bir türlü yanaşmayan Türk Silahlı Kuvvetleri'nde esaslı bir değişim yaşanmadıkça, "Balyoz Eylem Planı" gibi şeyler daima gündeme gelecek ve TSK'nın orta yerdeki darbe siciline bakan akıl ve vicdan sahipleri bunların gerçek olduğuna daima ihtimal vereceklerdir.
Redd-i miras etmeye ve ordu içinde adam akıllı bir temizlik yapmaya yanaşmayan Genelkurmay'ın bu aymazlığı orduyu yıpratmaya devam ediyor.
Yeni Şafak