Bunca zamandır gerçeklerle yüzleşmekten kaçtığını anlatan Emeç, "Şimdiye kadar devleti suçlamadım. İran dedik, dinciler dedik. Kaç kere kayboldu ifadeler, kaç kere! Tetikçiyi yakaladılar güya. Zaten onun gerçek katil olduğuna da inanmıyorum." dedi.
Evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Hürriyet Gazetesi yazarı Çetin Emeç'in eşi Bilge Emeç o günleri anlattı. Vatan Gazetesi'nden Sanem Altan'a konuşan Emeç, ilginç açıklamalarda bulundu. Emeç, gerçeklerle yüzleşmekten korktuğu için İran'ı, dincileri suçladıklarını anlattı. Şunları söyledi: "Gerisinde kim var bu işlerin hâlâ anlamıyorum. Bugüne kadar devleti suçlamadım, İran, hep İran dedik, dinciler dedik. Çünkü ben Atatürkçü, vatanperver bir kadınım. Başka gerçeklerle yüzleşmek istemedim. O yüzden hep İran demek işime geldi sanırım. İran'ın yaptığına inanmak istedim. Kaç kere kayboldu ifadeler, kaç kere! Bıktırma siyaseti yaptılar. Ve başardılar... 'Çözülmesin, istemiyorum' dedirttiler. Tetikçiyi yakaladılar güya. Zaten onun gerçek katil olduğuna da inanmıyorum."
Oktay Ekşi'nin kendisine 'MİT'in elinde öldürülecekler listesi var' dediğini, bunların da Oktay Ekşi, Çetin Emeç, Erol Simavi olduğunu anlattı. Emeç, "En kolayı Çetin'di." dedi. Öldürülmeden önce eşinin, arkadaşları tarafından dikkatli olması konusunda uyarıldığını anlatan Emeç, Hürriyet Gazetesi'nin o dönem sahibi olan Erol Simavi'ye kırgın olduğunu söyledi. Simavi'nin cinayetten sonra kendisini hiç aramadığından bahseden Emeç, cinayetten önce de gazeteyi arayarak, "Ne olur Erol Simavi'ye söyleyin Çetin'i uyarsın. Böyle sert yazmasın, çok tehdit var." dediğini anlattı. Bunun üzerine Simavi, Bilge Emeç'e bayıltıcı sprey göndermiş.
Çetin Emeç, 7 Mart 1990'da Suadiye'deki evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti. Saldırıda Emeç'in şoförü Sinan Ercan da yaşamını yitirdi. Emeç, Milliyet ve Hürriyet gazetelerinin yayın yönetmenliğini yapmıştı. Olaydan uzun bir süre sonra İslami Hareket Örgütü'nün yöneticisi İrfan Çağrıcı ve 4 arkadaşı ağırlaştırılmış müebbet ve çeşitli hapis cezalarına mahkum edilmişti.