Dilek Güray'ın haberi:
Artık biliniyor ki; meyve ve sebzelerin vitamin ve lif depoları kabuğunda. Bu yüzden uzmanlar, ısrarla meyve-sebzeleri soymadan ama iyice yıkayarak yememizi tavsiye ediyor. Ancak meyve ve sebzeleri kabuklu tüketmek bazı riskler içeriyor.
Yetiştirilme aşamasında hangi tarım ilaçlarının kullanıldığını bilmek gerekiyor. Özellikle de pazardan alınan meyve ve sebzeler için bu geçerli. İçinizin rahat olmasını istiyorsanız üzerinde etiketi olan, menşeyleri belli ürünleri tercih etmenizde yarar var.
Anadolu Sağlık Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Çağatay Demir'e göre meyve ve sebzelerde bulunan lif ve vitaminlerin büyük çoğunluğu kabuğa yakın kısımlarda saklı. Kabuklarını soyduğumuzda ciddî vitamin kaybı oluyor. Kabuklarında bulunan lif; şeker hastalığı, kalp-damar hastalıkları ve kolesterol artışını önlemeye yardımcı oluyor. Hatta yapılan araştırmalarda, lif alımının kabızlık sorununu ortadan kaldırdığı gibi, kilo kaybında da etkili olduğu tespit edilmiş. Ancak meyve ve sebzelerin tarım ilaçlarından arındırılmış olmasına da dikkat etmeli. Uzman Demir, ılık su ile iyice yıkanmasının yanında, son dönemde çıkan yıkama solüsyonlarını da öneriyor. Genelde turunçgillerin çekirdeğinden yapılan solüsyonlar güvenli bir şekilde kullanılabiliyor.
Kabuğuyla yenilemeyenleri nasıl değerlendirmeli?
Limon, nar, portakal, karpuz, kivi gibi meyveleri kabuğuyla yemek mümkün olmayabiliyor. Bunun yerine mesela limon ve portakal, soyduktan sonra etli kısmında kalan beyazları çıkarmadan ince bir tabaka halinde soyularak yenilebiliyor. Ayrıca bu kabuklar iyice yıkandıktan sonra reçel olarak da değerlendirilebiliyor. Narın kabuğu taze ve kurutulmuş şekilde kaynatılarak içilebiliyor. Patates ve kivi gibi ürünleri ise bıçakla kazıyarak tüketebilirsiniz.
Organik mi, ilaçlı meyve mi?
Uzmanlara göre, bir meyvenin 'hem organik hem de kurtsuz' olması mümkün değil. Kurt ve zararlı böcek oluşumunu önlemek için muhakkak ilaç uygulamak gerekiyor. Ancak bunun da belirli bir ölçüsü var. Ürünün güzel ve gösterişli olması, bol ilaçlı olduğu anlamına da gelmez. Hacettepe Üniversitesi Gıda Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ümran Uygun'a göre ilaçları kullanma tarihi ile hasat arasında belirli bir zaman bırakılması gerekiyor. Problem genelde erken hasat ve gereğinden fazla ilacın kullanılması ile yaşanıyor. Tarım Bakanlığı, AB uyum süreci doğrultusunda yeni bir uygulamaya başladı. Buna göre artık tarım ilaçları Tarım İl Müdürlüğü'ne bağlı ziraat mühendisleri tarafından reçete edilecek ve reçetesiz ilaç satılmayacak. Uygun'a göre ilacın yoğun kullanıldığı ürünleri bakarak veya dokunarak anlamak mümkün değil. Dolayısıyla güvenli yerlerden alışveriş en doğrusu. Bir de ürünlerin nerede ve nasıl üretildiğine dikkat etmek lazım.
Hangi meyvenin kabuğu neye iyi geliyor?
Elma kabuğu: İçindeki potasyum ve yüksek orandaki lif sindirim sistemine yardımcı oluyor. Uzmanlar özellikle kabızlığa karşı elmanın kabuğuyla yenmesini öneriyor. Düzenli yenilen elma, kötü kolesterolü düşürürken iyi kolesterol oranını 4 kat artırıyor. Ayrıca kabuklu yenilen elma dişlerin temizlenmesine yardımcı olup, diş minelerine masaj yapıyor ve diş etlerinin bağ dokularını sıklaştırıyor.
Kızılcık kabuğu: Kızılcığın kabuğu ateş düşürücü ve güçlü bir ishal kesicidir. İdrar yolu enfeksiyonu geçiren bayanların bu sorununa yardımcı oluyor. İdrardaki asit miktarını artırıyor, böbrek taşlarının tedavisinde kullanılıyor ve idrardaki ağır kokuları gideriyor.
Nar kabuğu: Nar kabuğu bağırsak kurtlarının dökülmesine ve bağırsakların parazitlerden temizlenmesine yardımcı oluyor.
Limon kabuğu: C vitamini açısından oldukça zengin olan limonun kabuğu etli kısmından daha faydalı. Limonun kabuğunda bulunan d-limonene adlı madde tümör gelişimini engelleyerek cilt kanseri riskini önemli ölçüde düşürüyor. Sinir sistemini rahatlatan limon kabuğu aynı zamanda bakterileri öldürüp, kalbi rahatlatıyor. Yapılan araştırmalarda kadınlarda yumurtalık kanseri riskini da azalttığı ortaya çıkmış.
Portakal kabuğu: Portakalın kabuğu selülitlerin giderilmesine önemli ölçüde yardımcı oluyor. Vücuttaki sarkma ve kırışma problemlerinin giderilmesinde kullanılıyor. UV ışınlarının bir numaralı düşmanı, bu yüzden kozmetik sanayiinde sıklıkla kullanılıyor.
Salatalık kabuğu: İçeriğinde neredeyse hiç kalori bulunmayan salatalığın kabuğu kırışıklığı önlüyor ve doğal bir cilt bakım ürünü oluyor.
Patates kabuğu: Kabuğu soyularak pişirilen patates yüzde 25 oranında c vitamini kaybediyor. Bunun için patatesin kabuğunu soymak yerine bıçak ile kazıyarak, temizleyerek yemek daha büyük yarar sağlıyor.
Ayva kabuğu : İdrar yolu iltihaplarını gideriyor, iştah açıyor, böbrek ve sidik torbası iltihaplarını iyileştiriyor.
Patlıcan kabuğu: Patlıcan kabuğunun içeriğinde bol miktarda beyin hücrelerinin hasar görmesini engelleyen antioksidanlar bulunuyor. İçindeki potasyum sayesinde de bağışıklığı güçlendirici magnezyum ve lif bulunuyor.
Domates kabuğu: Domatesin kabuğuna kırmızı rengi veren "Lypocene" maddesi kısa sürede kolesterolü düşürüyor.
Karpuz kabuğu: İçeriğinde bulunan yüzde 95 su ile vücudu temizleyici bir etkiye sahip. Karpuzun kırmızı etli kısmının altındaki beyazımsı tabaka tam bir C vitamini deposu. Cildi temizliyor ve güneş lekelerini gideriyor.
Kivi kabuğu: İnce tüylü kabuğunda bulunan bileşenler bakteri ve koli bakteri ile savaşıyor.
Zaman