Esed rejimi ve Rusya'nın İdlib bölgesine saldırıları sürerken, göç etmek zorunda kalan ailelerin acı dolu hikayeleri yürek burkuyor.
Maarratünnuman'daki evlerinden 15 gün önce eşi ve 4 çocuğuyla çıkan Fedva Yasin isimli hamile kadın, birkaç saat arabayla yolda kaldı.
Bu sırada doğum sancısı tutan kadın, bölgeye çağrılan hemşirelerin yardımıyla bebeğini dünyaya getirdi.
Ardından yeni doğmuş bebeği ve diğer çocuklarıyla tanıdıklarının yanında 1 hafta kalan aile, geçen hafta Harbanuşi isimli kampa yerleşti.
Bir tepenin yamacına kurulmuş 10 metrekarelik çadırda yaşam mücadelesi veren ailenin en büyük isteği, kolunda rahatsızlık bulunan Absil adındaki bebeği tedavi ettirmek.
"Doktora götürecek imkanımız yok"
Anne Yasin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Yağmur nedeniyle her yer su altında ve üşüyoruz. Çocuğumun bir eli hareket etmiyor. Ancak bu çevrede doktor yok. Götüremedik. En büyük isteğim, çocuğumu bir doktora gösterebilmek. Doktora götürecek imkanımız da yok." ifadelerini kullandı.
Baba Cuma Ahmed de, yaşadıkları yerlerin hava saldırısına uğradığını kaydetti.
Karadan da Esed ordusunun saldırdığını anlatan Ahmed, şunları paylaştı:
"Çok zorlu bir yolculuktan sonra buraya gelebildik. Beraberimizde hiçbir şey getiremedik. Eşim yolda doğum yaptı. Bir hafta önce de bu kampa sığındık. Çadırımızda her şeyimiz eksik. Yeni doğan çocuğumun kolunda sorun var. Ancak doktora götüremedik. Tüm dünyaya mesajımız; şu halimizi bir görsünler."
İdlib'de durum
Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib ili neredeyse iç savaşın başından bu yana muhaliflerin ve rejim karşıtı silahlı grupların kalesi niteliğinde bulunuyor. İç göçle nüfusu 4 milyona ulaşan İdlib'in merkezi, 2015'te muhaliflerin kontrolüne geçti. İdlib, rejimin en yoğun hedef aldığı bölgelerin başında geliyor.
Türkiye, Rusya ve İran’ın katıldığı, 4-5 Mayıs 2017'deki Astana toplantısında, İdlib ili ve komşu illerin (Lazkiye, Hama ve Halep vilayetleri) bazı bölgeleri, Humus ilinin kuzeyi, başkent Şam'daki Doğu Guta ile ülkenin güney bölgeleri (Dera ve Kuneytra vilayetleri) olmak üzere 4 gerginliği azaltma bölgesi oluşturuldu.
Ancak rejim ve İran destekli teröristler, ateşkes ilan edilerek durumun muhafaza edilmesinin kararlaştırıldığı 4 bölgeden İdlib hariç kalanları, Rusya’nın hava desteği sayesinde ele geçirdi. Saldırılardan kaçan yüz binlerce sivil, kuzeyde Türkiye sınırına yakın kesimlere göç etti.
Rusya’nın, Türkiye'yle 17 Eylül 2018'de vardığı Soçi mutabakatından bir süre sonra da saldırılar devam etti. İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ni hedef alan Rusya, rejim ve İran destekli teröristler, yalnızca 2019 başından bu yana Türkiye sınırı yakınlarına, yaklaşık 1 milyon 300 bin sivilin göç etmesine sebep oldu. Bombardımanlarda bin 600'den fazla sivil can verdi.
AA