Hz. Muhammed'in (asm) terennümü
sevinç sevinç berrak
ve yıldız yıldız parlak
bir dağ pınarı
üstünde beyaz bulutların
ve kuytusunda bir yeşil yamacın
aziz ruhlar sallamış beşiğini
veda edip çocuk tazeliğiyle bulutlara
raks eder gibi iner mermer kayalara
haykırır sevincini semalara
dağ geçitlerinde
önüne katar renk renk çakılları
ve bağrına basar kardeş pınarları
çiçeklenir ayak bastığı yerler
ve nefesiyle yeşerir çimenler
yoldaşı olur şimdi ırmaklar
ovaları doldurur gümüş ışıklar
bir ses yükselir pınarlardan
"kardeş ayırma bizi koynundan,
bekliyor yaratan.
yoksa bizi çölün kumları yutacak
güneş kanımızı kurutacak
kardeş,
dağın ırmaklarını, ovanın ırmaklarını
hepimizi alıp koynuna
eriştir bizi yüce rabbına
ezelî derya'nın yanına."
peki, der, dağ pınarı
kendinde toplar bütün pınarları
ve haşmetle kabarır göğsü, kolları
ülkeler açılır uğradığı yerlerde
yeni şehirler doğar ayaklarının altında...
kulelerin alev zirvelerini
ve haşmetli mermer saraylarını
bırakıp arkasında
yürür mukadder yolunda
dalgalanır başının üstünde binlerce bayrak
ihtişamının şahitleri
evlâtlarını rabbine ulaştırarak
karışır ilahi ummana coşarak!
Johann Wolfgang Von Goethe (28 Ağustos 1749, Frankfurt – 22 Mart 1832, Weimar), Alman hezarfen; edebiyatçı , politikacı , ressam ve doğabilimci. Aynı zamanda çeşitli doğa bilimleri alanlarında araştırmalar yapmış ve yayınlar çıkarmıştır. 1776 yılından itibaren, Weimar dukalığının bakanı olarak çeşitli idari ve siyasi görevlerde bulunmuştur.
Goethe, şiir, drama, hikâye (düzyazı ve dörtlük şeklinde), otobiyografik, estetik, sanat ve edebiyat teorisi, ayrıca doğa bilimleri olmak üzere birçok esere imza atmıştır. Bununla birlikte, zengin bir içeriğe sahip olan mektup çeşidi, önemli edebi eserlerindendir. ‘Fırtına ve Coşku’ (Sturm und Drang) döneminin en önemli öncüsü ve temsilcisi olmuştur. 1774 yılında ‘Genç Werther’in Acıları’ adlı eseri ile bütün Avrupa’da ün yapmıştır. Daha sonra, 1790 yılından itibaren, Friedrich Schiller ile birlikte ortak ve dönüşümlü bir şekilde, içeriksel ve biçimsel olarak, Antik kültür anlayışı üzerinde yoğunlaşarak, Weimar Klasik’in en önemli temsilcisi olmuştur. Goethe, aynı zamanda, yurtdışında da Alman edebiyatı’nın temsilcisi olarak kabul edilmiştir.
Değeri, ölümünden sonra azalmaya başladığı sıralarda, Goethe, 1871 yılından itibaren, Alman ulusal kimliğiyle, Alman Kraliyet’inde taçlandırılmıştır. Sadece eserlerine yönelik değil, aynı zamanda örnek alınacak yaşantısına yönelik de bir hayranlık oluşmuştur. Goethe, bugüne kadar, en önemli Alman edebiyatçı olarak kabul edilmiş, eserleri ise dünya edebiyatı zirvesinde yerini almıştır. (Wikipedia)